43- Bence hala ilaçlayabiliriz.

604 60 37
                                    

Uzun bir aradan sonra "Serbest Düşüş"ten tekrar merhaba! =)

Beni diğer hikayelerimden takip ediyorsanız durumlarımı az çok biliyorsunuzdur. Tekrar anlatmaya da biraz üşendim. Özet olarak temmuz sonuna kadar bu hikayeyi bitireceğim, yarım bırakmak falan yok :D

Beni biliyorsunuz. Oy severim, yorum severim, güldüren yorumlara bayılırım. Bayağıdır SD bölümü yazmadığım için önce bir garipsedim ama bizim beşliyle soğuk kalmak mümkün değil :D Fikirlerinizi yazın lütfen, iyi bir iş çıkardığımı umuyorum.

muah!

*

⋆ But please, just listen

'Cause I don't ask for much

I am my own man

I make my own luck.

*

"Kısa bir durum analizi yaparsak..." diye mırıldandım kahvemden bir yudum alırken.

Rush ve Lorenzo, "Lori'nin sevgilisi gey," diyerek fincanlarını tokuşturdular.

Lori'nin elinde çevirdiği törpü durdu. Önce hangisine saplasam der gibi ikisini süzdü.

Kyle ve Paul'un öpüştüğü fotoğrafı gördükten sonra ne yapacağımızı konuşmak için okulun yanındaki kafeye gelmiştik. Her şeyin başladığı, onlarla gizlilik anlaşması imzaladığım yerdeydik.

Ve milim yol kat edemiyorduk.

Sağımda oturan ve dizi dizime temas eden Aaron lafa karıştı.

"Son yarım saatte bunu on dört kez duyduğumuz için kabullendik. Artık planımıza geçelim."

Çocuklar parktan ayrılma zamanı gelmiş gibi surat astılar.

"Ayrıca bizim okuldaki kadın düşmanı Paul ile bir ilişkisi var gibi görünüyor," diye devam ettim.

Aaron dolgun dudağını dişleyerek düşündü. İlgimin oraya kaydığını fark edince gözlerimi kırpıştırarak odaklanmaya çalıştım. Çevresindeyken başka bir şeye odaklanmak zordu.

"Ya da sadece barda tanışmışlardır?"

"O zaman barın önünde öpüşeceklerini sanmıyorum. İçerisi bunun için var zaten. Daha çok devamlı ilişkisi olan iki kişi, sevgili gibiler."

Aaron gözlerimin içine bakarken yüzüne dalgın bir bakış yerleşiyordu ki Lorenzo bir ıslık patlattı.

Bana hayali bir mikrofon uzatıp, "Engin bilgilerinizin kaynağını söyleyebilir misiniz?" diye sordu.

Rush tabii ki geri kalmayarak kaşlarını aşağı yukarı oynattı. "Parmakla da işaret edebilirsiniz."

Lori derin, bıkkın bir nefes verdi.

"Şunları ilaçlayıp evde bıraksak olmaz mıydı?"

Mecburen ona katılarak, "Bence hala ilaçlayabiliriz," dedim.

Karşımda oturan iki çocuk birbirlerine bakıp ağızlarını oynatarak ve abartılı el hareketleriyle bir şey tartıştılar. Maymunlar gibi anlaşabiliyorlardı.

Sonunda bir karara varmış olacaklar ki bize dönüp baş parmaklarını havaya kaldırdılar. Bu da maymun dilinde insani davranacağız demekti herhalde.

"Daha fazla maskaralık izlemeden elimizde olanları sayıyorum: Bir, Kyle beni hala ölü sanıyor. İki, ben ölü değilim..."

Rush ve Lorenzo "vay canına" diye ağızlarını oynatıp parmak uçlarıyla Lori'yi alkışladılar.

Serbest DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin