13. "Kanıt"

11.1K 595 120
                                    

"Yenge!"

Yanaklarını şişirerek sinirle ayaklarını yatağına vurdu. Yeter ama! Gözleri kısılmış elindeki kitabı okurken birden odanın kapısı açılınca, korkuyla irkilmiş, elindeki kitabı düşürmüştü.

Semih içeri girdiğinde, Mete'nin verdiği tepkiye önce gülmüş sonra merakla bakınmıştı. "Seslendim, neden cevap vermedin?"

"Benim adım, Mete! Yenge değil, bir kere!"

"Aa kafiyeli oldu."

Kendisini dinlemediğini fark ettiğinde yorgunlukla nefesini bırakıp başını geriye yaslamış, elindeki kitaba geri dönmüştü. Semih, Mete'nin tripli davranışına kıkırdayıp hızla zıplayarak yanına uzandı. "Ne okuyorsun?"

"Pusat, eğer Semih yanına yaklaşırsa ona, bacaklarını seviyor mu diye sor, dedi."

Semih'in yutkunuşu odada yankılandığında, ses tekrar kulaklarına ulaştığı gibi hızla yataktan kalkıp ondan olabildiğince uzaklaşmıştı. "Tamam be!"

"Sana kızarsa da, aynısını sor demişti."

"Sen iyice şeytan oldun." Semih kaşları çatık söylediği şeye karşın Mete en sonunda başını ona çevirmişti. "Sen de bana yenge deyip duruyorsun!"

"Çünkü yengesin."

"Ama ben erkeğim!"

"Bu Pusat Bey'in sevgilisi olduğun gerçeğini değiştirmiyor!"

Elindeki kitabı hışımla yatağa bırakıp hızla ayaklandı. Semih'in karşısına geçtiğinde, göğsüne zar zor geldiği için başını kaldırmak zorunda kalmıştı. "Yenge, erkek kardeşin karısına denir, bir kere!"

"Ee?"

Semih, basbayağı keyif alırken, Mete ise yanaklarını şişirmiş, kızaran yanak ve kulaklarıyla kötü kötü ona bakıyordu. "Semih abi, sen beni çok sinir ediyorsun!"

"Oy," Dedi birden sevgiyle ve Mete'nin yanaklarını kavrayıp sıkarak güldü. "Sen bana sinir mi oluyorsun?"

"Evet!" Dedi ancak yanakları sıkıldığı için sesi çok boğuk çıkmıştı. Buna karşın Semih kocaman bir kahkaha patlatmıştı. "Kuran'ıma bir kardeşim olsaydı, aha bu kadar severdim."

Mete, bunun iyi bir şey olup olmadığını düşünürken birden odanın kapısı açıldı. İçeri giren Orkun, eğlenen ifadesi ile Mete'nin yanaklarını sıkan Semih'e, bir de sıkılan yanakları ve büzülen dudakları ile kötü kötü bakan Mete'ye baktı.

"Ne oluyor burada?"

Semih, ellerini çekip arkasını döndü. "Yengeyle takılıyoruz abi."

Konuşurken bile sesindeki eğlenen tını gitmiyor, Mete'yi daha da deli ediyordu. Orkun, bir Mete'ye bir de Semih'e tekrar bakıp göz devirdi. "Enişte o, gerizekâlı."

"Enişte mi?"

Orkun, sırıtarak kendisine döndüğünde, 'Al birini vur ötekine' Diye düşündü, Mete. "Orkun abi, sen de mi?"

İsyanla sızlanırken Orkun gülerek başını iki yana salladı. "Ne yapalım, oğlum? Eniştemiz sayılıyorsun."

Onunla dalga mı geçiyorlardı, yoksa gerçek düşünceleri bu muydu, anlayamıyordu bile!

Yanaklarını şişirip yatağına oturdu. "Sizi Pusat'a söyleyeceğim!" Diye homurdandı.

Bu cümle, ikilinin kulaklarından geçip zihinlerinde bir anlam oluşturduğunda, tepki olarak gözleri büyümüş, ağızları oval bir hal almıştı. "Ne?" Dedi, yalandan bir güçsüzlükle Semih.

MASUM -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin