Fikir belirtmek and siz
SÖYLESENİZE OLM SATIR ARASI YORUM YAPMAK NE KADAR ZOR OLABİLİR VİCDANSIZLAR
Allah'tan hanım hanımcığım da çirkefleşmeyeceğim
Keyifli okumalaaar
🦠🦠🦠
"Mete?"
Sesi gelmemesi üzerine yavaşça omuzuna dokundu. Bebeği ona bakmazken telefonda duyduğu her ne ise yerinden sıçramıştı. Pusat'ın kaşları çatılırken uzanıp telefonu çekti. Kulağına dayadığında, sesi tanıdık gelen bir kadının ettiği hakaretleri duydu. Gözlerindeki ateş alevlenirken dişlerini sıkıyordu.
Başını eğip Mete'ye baktığında, dizlerine sarılmış olduğunu fark edip öfkeyle hattın öteki ucundaki kadına hitaben konuştu. "Kimsin?" Sesi ölümü çağrıştırırken Yeşim korkarak durmuştu. Az öncesine kadar telefonda Mete vardı ve demediğini bırakmamıştı. Şimdi ise duyduğu bu ürkütücü ses ile soluğu kesilmişti sanki.
"Ben," Dedi ve aklına olanlar gelince sinirlenip bağırmaya başladı. "Asıl sen kimsin? Mete nerede? O uğursuza diyecek iki çift lafım var."
Pusat, burun kemerini sıktı. Şu sıralar birini öldürmek, kanıtları yok etmek ve öldürdüğü yeri temizlemek için vakti yoktu.
"Mete'nin sevgilisi oluyorum. Asıl sen kimsin de ona bunları diyecek kılıfı görüyorsun kendinde?"
"Hah!" Dedi şaşkın bir sesle. Pusat, kadının konuşmasını beklerken elindeki telefonu sıkıyordu. Gözleri yeniden Mete'yi bulduğunda, titreyen vücudunu fark ettiği gibi gözleri açılmıştı. Hızla önüne çöküp diğer elini yanağına yasladığında, dolmuş gözleriyle karşı karşıya kalmıştı.
Mete, kızaran dudaklarını aralayıp nefesini bıraktığında, titrek olması karşısında gözü dönmüş gibiydi, Pusat'ın. Onu sırtından bastırarak kendine çektiğinde, yere oturmuş, Mete'yi de bacağının üzerinde oturtarak kucağına yerleştirmişti.
"Sevgilisi mi? Tabii, seni de ayarttı değil mi, o melek yüzüyle?! Reziller! Sizin gibi lanet insanlar yüzünden başımıza geliyor, her şey! Bulacağım sizi, sürüm sürüm süründüreceğim!"
Pusat, daha fazla saçmalık duymamak için sadece mırıldandı. Bu öylesine karanlık bir ton barındırıyordu ki sözlerin hedefi olmamasına rağmen Mete bile titretmişti. Kucağında bulunduğu bedene biraz daha sarılıp başını boynuna gömdüğünde, Yeşim, 'Seni bulacağım.' lafından korkmuştu.
"Mafya mısın sen? Yoksa oğlumu sen mi öldürdün? Sesine bakarsak sen! Göreceksin, hepinizi buna pişman edeceğim! Seni de o kendini masum sanan şeytanı da! İkinize de göstereceğim, oğluma yaptıklarınızın bedelini!"
Pusat, aslında bunları duymamıştı. Mete de Pusat'ın dudakları karşısında bir şey düşünememişti. Telefon yere düştüğünde, Yeşim boşluğa doğru bağırıyordu. Uzun süre ses gelmeyince de telefonu kapatmıştı.
Uzun soluklu öpüşmeleri nefes nefese aralandığında, kızaran gözleriyle baktı, Mete. "Pusat,"
Yanaklarına dudaklarını yaslayıp art arda birkaç öpücük bırakıp elinin tersi ile diğer yanağını okşarken başını salladı. Bu konuşmasına devam etmesini sağlarken dudaklarını yaladı. "Gerçekten sen mi yaptın?"
Vücudu gerilirken Yeşim denen kadını cezalandırması gerektiğini düşünüyordu. Mete'yi üzmüş, ağlatmıştı. Ona çirkin sözleri yakıştırmıştı ve aralarında kurduğu bu güven bağına zarar vermiş olabilirdi. Gözleri sıkıntı ile yüzünde turlarken Mete cevabını almıştı ama kendisinden duymak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUM -GAY
Storie d'amoreMete ile Pusat Suç makinesi ve Masumluğun tanımı (Bebek gibi) Sanıldığının aksine Pusat asla Mete'ye zarar vermezdi. O, onun saflığına, hareketlerinin çocuksuluğuna, düşüncelerinin masumluğuna aşık olmuştu. Her baktığında içinde heyelanlar yaratan...