-diğer gün-
-sabahtan-
Umut bugün Mesut ile konuşmak istediği için Pınar telefonundan Mesut'u aramış ve telefonu Umut'a vermiştir.
Mesut: Alo, Pınar nasılsın?
Umut: Baba, benim.
Mesut: Umut? Oğlum merhaba, nasılsın?
Umut: İyiyim, çok özledim ben seni, ne zaman geleceksin?
Mesut: Yarın geliyorum oğlum, bir sorun çıkmazsa yarın sizinleyim.
Umut: Oley, annem ne zaman gelecek peki?
Mesut: Akşam gelir o işten, sen neden okulda değilsin aslanım?
Umut: annem Pınar Teyze ile konuşmuş, bugün gitmedim.
Mesut: Anladım. Aslanım ben seni sonra arayayım mı? Kötü adamları elimizden kaçırmamalıyız.
Umut: Tamam, görüşürüz. Hemen hızlıca gel tamam mı?
Mesut: Tamam aslanım.
-kapatırlar.-
Mesut işine geri döner.
-öğlen-
Selin bugün taburcu olmuştur, daha doğrusu kendini zorla taburcu ettirmiştir. Aslında iyidir de. Bir sorunu yoktur.
-SelMes ev-
Aylin Selin ile gelmiştir.
Aylin: Doktoru bezdirdin valla.
Selin: Bir şeyim yok ki, neden boşuna hastanede tutuyor beni? Hem Durucuk da sıkıldı.
Aylin: Bence çok tatlı olacak.
Selin: Valla tatlı olur mu bilmiyorum ama çok şanslı olacak. Sizin gibi teyzeleri amcaları olacak.
Aylin: Bence özellikle sizin kızınız olduğu için şanslı olacak.
Selin ve Aylin böyle konuşurlar bir süre, konuşmanın ortasında Selin'in içinde garip bir his oluşur. Sanki kalbi sökülmüş gibi hisseder. Hemen Pınar'ı arar. Umut'a bir şey olmuş olmasından korkar.
Selin: Alo Pınar.
Pınar: Alo, Selin. Bir şey mi oldu? Neden bu kadar telaşlısın?
Selin: İçimde kötü bir his var da, Umut'a bir şey mi oldu diye düşündüm.
Pınar: Umut iyi, merak etme. Hatta bak telefonu istiyor. Veriyorum.
Selin: Tamam canım, sağ ol.
Umut: Anne, nasılsın?
Selin: İyiyim kuzum, seni çok özledim ama.
Umut: İşin ne zaman bitiyor. Ben de seni çok özledim.
Selin: Bugün bitti aslında. Ali abinle konuşurum, akşam gelirsin olur mu?
Umut: Neden şimdi değil?
Selin: Benim şimdi biraz daha işlerim var, akşama bitiyorlar ama.
Umut: Tamam o zaman.
Selin: Tamam, ararım yine olur mu?
Umut: Tamam, görüşürüz.
Selin: Görüşürüz.
Aylin: İyi mi?
Selin: Evet. Acaba Mesut'a mı bir şey oldu?
Aylin: Ara istersen. Müsaitse açar, için rahatlamış olur senin de.
Selin: Arayayım o zaman.
Selin Mesut'u arar ama açan olmaz. Peş peşe 3 kere arar ama telefonu açan olmaz. Sonra Hüsnü'yü arar. Hüsnü açar ama sesi çok kötüdür.
Selin: Alo, abi nasılsın?
Hüsnü: İ-İyiyim. Sen nasılsın?
Selin: İyiyim ben de. Şey ben Mesut'a ulaşamadım da, müsait olunca beni arayabilir mi?
Hüsnü: Tamam güzelim, ben söylerim ona.
Selin: Tamam abi, sağ ol.
-kapatırlar.-
-Hüsnüler, Kilis Hastane-
-ameliyathane önü-
Hüsnü iç ses: Oğlum kalk hadi, bak o kadar söz verdin karına, oğluna, sağlam döneceğim dedin. Ben ne diyeceğim Selin'e, Hı?! Sana bir şey olursa ben o kıza ne diyeceğim?
Doktor çıkar o sırada.
Hüsnü: Durumu nasıl?
Doktor: Durumu kötü, daha iyi bir hastaneye gitmesi lazım, burada ki imkanlar sınırlı. Ama ameliyattan yeni çıktığı için üç saat boyunca burada kalmalı.
Hüsnü: Peki üç saat sonra İstanbul'a gidebilir mi? Ambulans uçak ile.
Doktor: Gidebilir. İstediğiniz bir hastane var mı? Ben nakil işlemlerinizi başlatayım.
Hüsnü: İstanbul ***** Hastanesi olursa çok iyi olur.
Doktor: Tamam, ben nakil işlemlerini başlatayım, geçmiş olsun.
Doktor gider. Ameliyathaneden Mesut'u çıkartırlar. Hüsnü hemen başına gelir.
Hüsnü: Bak Selin aradı, bir daha kine sen cevap vermelisin, hızlı toparlan tamam mı?
Mesut'u yoğun bakıma alırlar.
Hüsnü Rıza'yı arar.
Rıza: Alo, evlat. Yarın kesin geliyorsunuz değil mi?
Hüsnü: Şey, baba.
Rıza: Hüsnü, sen iyi misin? Bir şey mi oldu?
Hüsnü: Baba biz hastanedeyiz, bugün geliyoruz ama biraz farklı bir şekilde.
Rıza: Hastanede mi? Neler oluyor Hüsnü?
Hüsnü:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEYE RAĞMEN AŞK
ActionSelmes'in başından geçecek olaylar ve bu olaylar sayesinde çiftimizin birbirlerine daha da bağlanmalarını okuyacağız. Keyifli okumalar.