Mesut'u yoğun bakıma alırlar.
Hüsnü Rıza'yı arar.
Rıza: Alo, evlat. Yarın kesin geliyorsunuz değil mi?
Hüsnü: Şey, baba.
Rıza: Hüsnü, sen iyi misin? Bir şey mi oldu?
Hüsnü: Baba biz hastanedeyiz, bugün geliyoruz ama biraz farklı bir şekilde.
Rıza: Hastanede mi? Neler oluyor Hüsnü?
Hüsnü: Baba, : Aldin **** için buraya gelmiştik biliyorsun, dün bugün onun sorgusu vardı. Sorgu yapıldı, adamı çıkartırlarken nasıl olduysa bir memurun silahını almış ve
Rıza: Ve?
Hüsnü: Mesut yaralandı baba, ameliyattan çıktı deminden. Durumu biraz kötü.
Rıza: Hüsnü sen ne diyorsun? Ben hemen yetkilerle konuşup sizi buraya aldırıyorum.
Hüsnü: Tamam baba. Şey baba, Selin'e nasıl söyleyeceğiz?
Rıza: Bilmiyorum, bir şekilde söyleyeceğiz.
Rıza: Neyse ben kapatıyım da sizi buraya en hızlı nasıl aldırabileceğimi bulayım.
Hüsnü: Tamam baba.
-kapatırlar.-
-SelMes ev-
Selin: Mesut hiç böyle yapmazdı, kaç kere aradım, mesaj attım. Hiçbirine cevap yok.
Aylin: Belki operasyona gitmişlerdir.
Selin: Ama işleri bitmişti, yarın geliyorlardı.
Aylin: Canım sen sakin ol, bak sen üzülünce bebeğin de üzülüyor.
Selin: Elimde değil.
Aradan 4 saat geçer. Selin televizyon izlerken oturma odasında uyuyakalmıştır. Rıza Aylin'i arayıp Mesut'un vurulduğunu söylemiş ve Selin'e söylemesini istemiştir. Aylin nasıl söyleyeceğini bilmiyordur. Mesut ve Hüsnü ambulans uçak ile İstanbul'a geliyorlardır ve yaklaşmışlardır.
Aylin oturma odasına gelir ve yavaşça Selin'in yanına oturur, Selin'in sırtını sıvazlar ve Selin uyanır.
Aylin: Selin, güzelim. Uyan hadi.
Selin uyanır ve doğrulur. Bir süre kendisine gelmesini bekler Aylin.
Selin: Aylin, sen neden böylesin?
Aylin: Neyle?
Selin: Üzgün.
Aylin: Şey, benim sana bir şey söylemem lazım.
Selin: Sen söylemeden önce ben bir şey sorabilir miyim?
Aylin: Sor tabi.
Selin: Ben uyuyakaldım ya burada, telefon çaldıysa da duymadım. Mesut aradı mı?
Aylin: Hayır. Söyleyeceğim şey Mesut abi ile ilgili. Sen sakin ol şimdi tamam mı?
Selin: Böyle dediysen kesin çok kötü bir şey oldu? Mesut'a bir şey mi oldu?
Aylin: Ş-Şey. Aldıkları adamı sorguya götürmüşler, sorgudan sonra nasıl olduysa adam bir şekilde memurun birinin silahını almış, Mesut abi yaralanmış. İstanbul'a geliyorlar şimdi, yaklaşmışlardır.
Selin şok içindedir. Gözlerinden yaşlar akıyordur. Ne yapacağını bilmiyordur.
Selin: Durumu nasılmış?
Aylin: Bilmiyorum güzelim.
Selin: Gi-Gidelim o zaman. Hastaneye gidelim.
Aylin Selin'in kollarından tutar, onu sakinleştirmeye çalışır.
Aylin: Güzelim, sakin ol. Mesut abi iyi olacak. Sen sakin olmalısın ama. Bebek de üzülür sen üzülürsen.
Selin: A-Aylin, Mesut vurulmuş diyorsun, sakin ol diyorsun. Ben sakin olamam. Lütfen hastaneye gidelim.
Aylin: Tamam. Gidelim.
Selin: Ben hemen üstümü değiştirip geleyim.
Aylin: Tamam canım.
Selin üzerini değiştirmeye gider, Aylin'de evi toparlar. Birkaç dakika sonra çıkarlar. Selin çok gergindir. Pimi çekilmiş bomba gibidir. Nerede ne zaman patlayacağı belli değildir. Aylin hızla hastaneye sürer arabayı. Selin sakinleşmeye çalışır ama karnına giren sancıya engel olamaz. Aylin'e belli etmemeye çalışır ama çok fazla ağrıyordur.
En sonunda hastaneye varırlar. Tüm ekip oradadır. Onlar da yeni gelmişlerdir.
Selin: Baba, gelmediler mi daha?
Rıza: Şimdilerde gelirler. Biz de yukarı çıkalım istersen, uçak direkt hastaneniz üzerine inecek.
Selin: Tamam, gidelim.
Hastanenin en üstüne çıkarlar, uçak da tam onlar geldiğinde inmiştir. Pervanelerin yavaşlamasını bekliyorlardır. Hastanenin doktor ve hemşireleri uçağa giderler bir süre sonra. Mesut'u indirirler. Selin Mesut'u o halde görünce içi parçalanır, hemen yanına gider. Elini tutar. Mesut yarı uyanıktır.
Mesut: Se-Selin.
Selin: Buradayım canım, buradayım. Sen iyi olacaksın. Eminim ben. Bırakma bizi tamam mı?
Mesut: Çok özledim seni.
Selin: Ben de, ben de seni çok özledim. Geçecek bu günler de. Sen dimdik kalkacaksın ayağa.
Mesut gülümser biraz ama daha sonra gücü biter ve gözleri kapanır.
Mesut'u hemen müşahede odasına alırlar.
-dışarısı-
Bahar: Selin, sen iyi misin?
Selin: E-Evet, benim bir şeyim yok.
Ali: Gel otur, ayakta durma.
Selin oturur boş koltuğa. Eli karnındadır. Sancısı geçmemiştir ama biraz unutmuştur. Şimdi oturunca tekrar ağrısını hisseder.
Aylin gelir ve Selin'in önünde çömelir. Selin'in dizinde ki ellerin tutar. Selin'e yardımcı olabilmek istiyordur ama elinden bir şey gelmiyordur.
Aylin: Su getireyim mi? Ya da herhangi bir başka şey.
Selin "hayır" anlamında başını sallar.
Bir saat geçer aradan.
Selin cidden gergindir.
Selin: Neden hala kimse çıkmadı?
Ali: Uğraşıyorlar işte kızım, bekleyeceğiz.
Ezgi: Selin, hava almak ister misin?
Selin: Hayır. Hiçbir şey istemiyorum ben. Mesut'u istiyorum sadece.
O sırada doktor çıkar.
Doktor:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEYE RAĞMEN AŞK
ActionSelmes'in başından geçecek olaylar ve bu olaylar sayesinde çiftimizin birbirlerine daha da bağlanmalarını okuyacağız. Keyifli okumalar.