**FİNAL**

467 13 3
                                    

-diğer gün-

Selin, Mesut ve Umut'u gönderdikten sonra evi toparlamaya başlamıştır ama sırtı ağrıyordur. Biraz dinlenmek için koltuğa uzanır ve bir saat kadar uyur. Sert bir sancı ile uyanır. Başta ne olduğunu anlamaz ama gelen ikinci sancı ile kendine gelir. Koltukta doğrulur ve karnını sever, nefes alış-verişini düzenlemeye çalışır ama sancılar çok canını yakıyordur. Telefonuna uzanır ve hastaneyi arayıp bir ambulans ister daha sonra da Mesut'u arar.

Mesut: Alo? Selin, iyi misin? Bu saatte aramazdın.

Selin: Mesut, acilen gelmen lazım. Benim çok sancım var.

Mesut: Sancın mı var? Ta-Tamam geliyorum hemen, ambulansa haber verdin mi?

Selin: Evet.

Mesut: Tamam-Tamam güzelim, sakin ol, derin derin nefes al, ben geliyorum hemen. Sakin ol tamam mı?

Selin: Sakinim, ama daha erken değil mi?

Mesut: Erken biraz ama sen sakin ol tamam mı?

Selin: Tamam.

-kapatırlar-

Selin tekrar uzanır koltuğa ama sancısı çok fazladır en sonunda dayanamaz ve bayılır. 15 dakika sonra Mesut apartmanın önüne gelir, tam o sırada da ambulans gelir. Hemen eve gelirler. Mesut kapıyı açmayı dener ama kapının arkasında anahtar olduğu için Mesut kapıyı açamıyordur. En sonunda Mesut kapıyı kırar ve içeriye girerler. Mesut odalara bakar ve oturma odasında koltukta hareketsiz yatan Selin'i görür. Hemen yanına gelir. Ambulans ekipleri de Selin'in başına gelmiştir. Doktor kontrolleri yapar.

Doktor: Doğum başlamış, hemen hastaneye götürülmesi lazım.

Mesut: Daha iki ay var, daha doğrusu 1.5 ay.

Doktor: Erken doğum olacak, detayları yolda konuşuruz, hemen hastaneye gitmesi lazım.

Selin'i hemen ambulansa getirirler ve hastaneye giderler. Mesut Hüsnü'ye haber vermiştir ve ekip te hemen hastaneye gelmiştir. Selin'i hemen ameliyathaneye almışlardır. Mesut kapıda dönüp duruyordur.

Hüsnü: Usta, dur biraz, başımız döndü.

Mesut duymaz bile Hüsnü'yü. Hüsnü gidip Mesut'u omuzundan tutar.

Hüsnü: Usta?

Mesut: Efendim.

Hüsnü: Dur biraz diyorum, sakin ol biraz.

Mesut: Usta, erken daha, erken.

Hüsnü: Evet erken ama bir şey olmayacak, eminim ben. İkisi de sağlıkla yanımıza gelecek.

Mesut: Umarım usta, umarım.

Aradan 3 saat geçer ve en sonunda bir hemşire kucağında küçücük bir bebekle içeriden çıkar ve koşarak gider.

Kimse bir şey anlamaz, Ezgi ve Bahar hemşirenin peşinden giderler. Hemşire bebeği yeni doğan bakım ünitesine getirmiştir ve bebeği kuvöze koyuyordur. Bebeğe birkaç alet bağlar ve küçük bir kanül ile ona hava verir.

-Yoğun bakım önü-

Hemşireden birkaç dakika sonra bir doktor çıkar içeriden.

Mesut: Selin nasıl?

Doktor: İyi demek isterdim ama ne yazık ki değil. Neyi olduğunu bilmiyoruz, bütün testler yapılacak. Birazdan yoğun bakıma alınacak. Saturasyonunu yükseltmeye çalışıyoruz ama maalesef 80'in üzerine çıkmıyor.

Mesut: Yani?

Doktor: Saturasyon 70'lere düşerse Selin Hanım kalp krizi veya beyin kanaması geçirebilir. Kendinizi her şeye hazırlayın. Hemen kendinizi bırakmayın ama, yani her an uyanabilir.

HER ŞEYE RAĞMEN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin