2. bölüm

315 12 0
                                    

Mesut çıkar. Selin masayı toparlar, sadece Umut'un tabağı kalmıştır.

Selin: Elleri yıkadık mı bakalım?

Umut: Hayır, vaktimiz olmadı.

Selin: Öyle mi? Doyduk mu peki?

Umut: Evet, artık tam bir kaplan gibi hissediyorum.

Selin: Kaplancık şimdi benimle lavaboya gelip ellerini yıkarsa beni çok mutlu eder.

Umut: Hadi gidelim o zaman, sen de mutlu ol.

Selin: Hadi.

Umut: Gülümse hadi.

Selin şaşırır ve gülümser.

Umut: Mutlu olduğuna göre artık gidebiliriz.

Selin: Çok bilmiş kaplanım benim. *Selin Umut'un başından öper*

Selin ve Umut lavaboya giderler. Umut'un boyu tam olarak yetmediği için lavabonun önünde bir taburemsi bir şey vardır. (Hani küçük çocuklar için lavaboların önüne tabure gibi kısa ama yeterli bir şey koyarlar ya, plastik. Adını bilmiyorum, ondan var işte orada.) Onun üzerine çıkar. Selin Umut'un yanında bekliyordur, o düşerse tutmak için hazırdır.

Umut ellerini yıkar ve kurularlar.

Selin Umut'un yağmurluğunu giydirir. Her ne kadar ilkbahar gelmiş olsa da hava biraz serindir.

Umut: Anne, hava sıcak.

Selin: Sıcak ama tam olarak sıcak değil. Üşüyüp hasta olursan bizim küçük yuvamızı kim koruyacak?

Umut: Hmm. Biraz düşüneyim.

Selin: Düşün bakalım.

Umut: Babam korur. O çok güçlü.

Selin: O büyük yuvamızı koruyor. Sen bizim yuvamızı koruyorsun, ikimizin yuvasını.

Umut: Üçümüzün. *Selin'in karnına bakar bunu söylerken.*

Selin bunu fark eder.

Selin: Ama o tam olarak yuvamıza dahil değil ki? Hem onun da korunmaya ihtiyacı var.

Umut: Peki o zaman.

Umut yağmurluğunu giyer. Mesut gelir o sırada.

Mesut: Hazır mısınız?

Umut: Eveet.

Selin: Sayılır. Ceketimi giyip geliyorum, sonra da çıkarız.

Mesut: Tamam. Ben bir Hüsnü'yü arayayım.

Selin :Tamam.

Selin önce mutfağa gider ve masayı tamamen toplar ve siler. Daha sonra ceketini giyer. Telefonunu alır, evi kontrol eder son kez ve içeriye gelir.

Mesut Hüsnü ile konuşuyordur.

-Selin Umut'un yanına gelir.-

Selin: Hazır mıyız?

Umut: Evet.

Umut: Annem?

Selin: Efendim kuzum?

Umut: Bugün okuldan beni sen alır mısın?

Selin: Alırım, her gün ben alıyorum ya.

Umut: Babam ve sen alıyorsun.

Selin: Tek mi gelmemi istiyorsun?

Umut: Babam üzülür mü?

Selin: Hayır, ben konuşurum onunla. Okuldan sonra bir şeyler yapmak ister misin? Parka gidelim mi?

HER ŞEYE RAĞMEN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin