19. bölüm

195 10 0
                                    

Selin Mesut'un kolundan tutunarak kalkar, odadan çıktıklarında Ezgi, Hüsnü ve Aylin hayretle onlara bakıyordur.

Hüsnü: Usta?

Mesut: Merkeze gitmek istedi, bir şey diyemedim.

Selin: Gidelim hadi, zaten yeterince zaman kaybettik.

Aylin: Tamam canım, gel tutun bana.

Ezgi: Ben arabayı getireyim.

Mesut: Ezgi, bizim arabayla gidelim biz. *anahtarı uzatır.*

Ezgi: Tamam abi, kapıya getiririm.

Ezgi hızla gider ve arabaları getirir.

Selinler arabaların yanına gelmişlerdir. Selin Mesut'a tutunarak dikkatlice arabaya biner.

Merkezin önüne gelirler.

Aylin Selin'in inmesine yardımcı olur. Onlar önden giderler. Mesut arkadadır. Doktoru arar.

Doktor: Alo? Mesut Bey?

Mesut: Hocam, merhaba. Selin hastanede duramadı ve çok ısrar ettiği için onu merkeze getirmek zorunda kaldım.

Doktor: Anladım, keşke birkaç gün hastanede kalsaydı. Bugün yeterince sakinleştirici aldı, hatta alması gerekenden biraz daha fazlasını aldı o yüzden mümkünse daha fazlasını almasın. Herhangi bir sorun olursa hemen hastaneye gelin. Dinlenmeye ve ayakta kalmamaya çalışsın.

Mesut: Tamam, sağ olun.

Doktor: Geçmiş olsun.

-kapatırlar-

SelMes, Aylin, Ezgi ve Hüsnü kata gelirler.

Ali: Selin, ne işin var senin burada?

Hakan: Harbiden, daha dinlenmen gerekiyor senin.

Rıza: Kızım, neden çıktınız hastaneden?

Selin: Ben oğlumu arayacağım, eli kolu bağlı beklemek sinirlerimi bozuyor.

Selin masaya doğru gider ve dosyalardan birini eline alır. Dosya da Umut'un kaçırılması rapor edilmiş ve olayın delillerinin fotoğrafları konulmuştur. Fotoğraflardan birinde Umut'un hırkası vardır.

Ali: Selin, bakma istersen.

Selin sayfaları çevirir ve Umut'un hırkasının olduğu fotoğrafı görür. Fotoğrafa bakar ve dosyayı masaya tekrar bırakır.

Mesut: Selin...

Selin: Bir şeyler yapalım artık, Umut tek başına yapamaz, korkar başkalarının yanında.

Selin'in gözleri dolmuştur.

Bir polis memuru gelir.

P.M.: Müdürüm, Umut Güneri'nin kaçırılması olayıyla ilgili yeni bir görgü tanığı geldi, toplantı odasında.

Rıza: Tamam, geliyoruz.

Mesut: Selin, sen burada kal. Tamam mı?

Selin başı ile onaylar.

Rıza, Hüsnü, Ali, Hakan, Engin ve Cemal toplantı odasına gider.

Ezgi: Selin, gel otur buraya. *sandalyeyi gösterir.* Ayakta fazla kalmaman lazım.

Selin sandalyeye oturur. Telefonunu çıkartır ve tanıdığı polislere Umut'un fotoğrafını atar ve kaçırıldığını söyler. Selin mesajları atarken ona bir mesaj gelir.

Mesaj: Umut'u görmek istiyorsan telefonu aç.

Selin mesajı okur ve yerinden kalkar.

Aylin: Selin? Nereye?

HER ŞEYE RAĞMEN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin