13. bölüm

216 6 0
                                    

doktor çıkar.

Doktor: Mesut bey şimdi daha iyi, pansumanları değiştirdik, yaraları elimizden geldiğince tedavi etmeye çalıştık. Şimdi yoğun bakıma alınacak. İç kanama riski var. Bu yüzden hayati tehlikesi de var. Geçmiş olsun.

Selin: Ne zaman görebiliriz?

Doktor: Şimdilik görmeseniz daha iyi olur.

Doktor gider.

Mesut'u çıkartırlar. Yoğun bakıma götürürler, Selin sevdiği adamın başından hiç ayrılmaz. Mesut yoğun bakıma alındıktan yarım saat sonra bir görevli Mesut'un kıyafetlerini getirir.

Ekip Selin adamı görmeden adamı göndermeye çalışır ama pek beceremez.

Görevli: Selin Güneri kim? Mesut Güneri'nin eşyalarını getirmiştim.

Cemal: Şimdi olmaz, git şimdi sonra gelirsin.

Görevli: Olmaz teslim etmem lazım.

Arda: Kardeşim git işte, şimdi olmaz.

Görevli: Bakın benim görevim bu. Teslim etmem ve imza almam lazım.

Cemal: Ben teslim alayım o zaman.

Görevli: Olmaz, burada ismi yazan kişi imza atmalı. Selin Güneri yazıyor burada, sen Selin Güneri misin?

Engin: Ne oluyor?

Arda: Müdürüm, arkadaş Mesut abinin kıyafetlerini getirmiş de.

Engin: Şimdi gidin siz, daha sonra gelirsiniz. Selin hamile ve kıyafetler onu daha da üzecektir. Lütfen anlayış gösterin.

Görevli: Ama benim şimdi bu kıyafetleri Selin Hanım'a teslim etmem lazım.

Selin isminin geçtiğini duyunca Enginlerin yanına gelir.

Selin: Bana mı seslendiniz?

Görevli: Selin Güneri siz misiniz?

Selin: Evet.

Görevli: Sonunda. Neyse, ben Mesut Güneri'nin eşyalarını getirmiştim, şuraya bir imza atar mısınız? Ben de gideyim, işlerim var.

Selin imzayı atar ve kıyafetleri alır. Elinde poşet ile birlikte biraz uzaklaşır.

Bir koltuğa oturur ve elinde ki poşetten Mesut'un tişörtünü çıkartır. Koklar uzunca sevdiğinin kokusunu. Gözyaşları sel gibi akıyordur bu sırada. Mesut'un pantolonunun cebinde bir şeyler var mı diye merak eder. Çünkü Mesut'a ait hiçbir şeyi kaybetmek istemiyordur.

Mesut'un ceplerinden fotoğraflar ve cüzdan çıkar. Selin sırayla fotoğraflara bakar. İkisinin, Üçünün ve kızlarının fotoğrafı vardır. Fotoğrafları sever yavaşça, incitmemeye çalışarak.

-diğer gün-

Selin bugün biraz daha kötüdür. Yani sancısı daha da artmıştır ve çok halsiz hissediyordur. Sabah Selin'in isteği üzerine Ali Umut'u hastaneye getirir.

Umut Selin'i görünce hızla ona doğru koşar. Selin Umut'u görünce yere çömelir ve anne-oğul sıkıca sarılırlar.

Umut: Seni çok özledim anne.

Selin: Bende, bende seni çok özledim.

Umut: Babam ne zaman gelecek? Onu da çok özledim.

*yoğun bakımın önündeler bu arada.*

Selin: Bak baban burada.

Yoğun bakımı işaret eder.

Umut: Hasta mı oldu?

Selin: Eve anneciğim hasta oldu.

Umut camdan Mesut'a bakar. Üzülmüştür.

Aradan bir gün geçer. Uut gece tekrar Pınarlara gitmiştir. Selin Mesut'un başından ayrılmıyordur. Dinlenmesi gerektiğini biliyordur ama buradan ayrılmak istemiyordur.

Hakan: Abi, Selin için de bir oda mı ayarlasak? Yorgun görünüyor.

Hüsnü: İyi olur aslında, ben başhekimle konuşayım bi'.

Aylin Selin'in yanına gelir.

Aylin: Güzelim, biraz oturmak ister misin?

Selin "hayır" anlamında başını sallar.

Aylin: Ama dinlenmen lazım senin, biliyorsun.

Selin: Biliyorum, ama Mesut'u bırakamam.

Aylin: Biz buradayız kuzum, sana burada bir oda ayarlayalım mı? Dinlenirsin en azından birkaç saat. Gece de hiç uyumadın.

Selin: Uyuyamam ki, aklım Mesut'ta. Doktor hayati tehlikesi var dedi. Eğer bu sefer olmayacaksa kalan her bir saniyeyi onunla, onu izleyerek geçirmek istiyorum.

Aylin: Güzelim benim. *sarılırlar.*

Sarılırken Selin ağlamaya başlar.

Selin: İyi ki varsın.

Aylin: Asıl sen iyi ki varsın. Hadi gel biraz dinlen, bir şey olursa hemen haber veririz biz sana. Hadi gel.

*Hüsnü gelir o sırada.*

Hüsnü: Selin, sana bu katta bir oda ayarladık, hadi biraz dinlen sen de.

Selin: Ama...

Ali: Selin, düşüp kalacaksın. Bir şey olursa biz sana söyleriz hemen.

Hakan: Kendini düşünmüyorsan bebeği düşün, o da yorulmuştur.

Selin: Bir şey olursa söyleyin ama tamam mı? Hemen.

Ekip: Tamam.

Aylin ve Selin, Selin için hazırlan odaya giderler. Selin yatar, Selin yatınca Aylin odadan çıkar.

Selin uyuyamıyordur, içinde büyük bir boşluk vardır. Sıkıntıyla uyumaya çalışır ama olmaz. Yarım saat sonra yataktan kalkar. Başı ağrıyordur. Umursamaz. Mesut'u görmek istiyordur. Yavaşça yürüyerek odasından çıkar. Yoğun bakımın önüne gelir, ekip oradadır.

HER ŞEYE RAĞMEN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin