rumor % hyunin

[chapter 56] ice cream and bbu bbu

Birkaç dakika sonra Hyunjin elinde iki dondurma külahıyla geri döndü. Bir elinde Jeongin'in limonlu ve mangolu dondurması, diğer elinde de kendi karamelli ve vişneli dondurması vardı.

Jeongin'in dondurmasını ona verdi ve bir sandalye çekip yanına oturdu. Sonra da "Şimdi dur kamerayı alayım sen şunu da tut." diyerek kendi dondurmasını da tutması için verdi. Hyunjin kamerayı çıkarıp açtıktan sonra Jeongin'e "Sen şimdi kendi dondurmanı tut ve böyle yanağının yanında tutarak gözlerini kapatarak gül tamam mı?" dedi. Jeongin onaylar mırıltılar çıkardıktan sonra Hyunjin'e kendi dondurmasını geri verdi ve Hyunjin tek elinde kamerayla onu çekmeye başladı.

Jeongin, Hyunjin'in dediği gibi dondurmayı yanında tuttu ve gülümsedi. Sonra da kameraya bir öpücük yolladı. Sonra da elini çenesine koyup yana baktı ve ritimle kafa salladı.

Hyunjin "Tamam oldu. Şimdi sen çeksen olur mu?" dedi. Jeongin "Olur" dedikten sonra Hyunjin'den kamerayı aldı ve kayıt tuşuna bastı. Hyunjin bir elinde dondurmasıyla kollarını ufak daire şeklinde döndürdü. Sonra parmaklarını saçlarına dolayıp elini çenesine koydu. Dudaklarını dondurmaya bastırdıktan sonra da geri çekildi ve burnundaki dondurma lekesiyle birlikte gülümsedi.

"Tamam bitirebilsin." dedi Hyunjin burnunu peçeteyle silerken. Jeongin "Evet artık dondurmaları yiyebilir miyiz? Benimki erimek üzere." diye sordu. Hyunjin "Evet hadi yiyelim!" dedi ve Jeongin de "Sonra da öpüşelim." diye devam ettirdi.

Hyunjin tek kaşını kaldırıp "Bakıyorum ki benden daha meraklısın. Sen böyle miydin Jeongin?" dedi. Jeongin gözlerini kısıp bilgece elini çenesine koydu. "Ne demişler Hyunjin üzüm üzüme baka baka kararır."

Hyunjin "Ooo Jeongin Bey patlattı bombayı." dedi anlamsızca ona bakan Jeongin'e beşlik çakarak.

Jeongin "Aman neyse işte." dedikten sonra dondurmasını yemeye başladı. Hyunjin de öyle yaptı.

Dondurmaları yemeye devam ederken Hyunjin kirlenmiş dudaklarını peçeteyle sildi ve Jeongin'e yaklaştı. Jeongin ağzındaki dondurmayı yuttuktan sonra ona doğru ördek suratı yapan Hyunjin'e döndü. Jeongin ona hafifçe gülümsedi ve biraz daha yüzünü yakınlaştırdı.

Sonunda Hyunjin, Jeongin'in yanağını kavradı ve dudaklarını birleştirdi. Etrafta kimse olmadığı için rahatlardı. Oysaki çok fazla risk alıyorlardı. Sanki toplum tarafından bilinmeyen, ıssız bir yerde yaşayan iki rastgele genç adam gibilerdi.

Şu an yalnız olabilirlerdi fakat biri çıkıp gelse bu hiç iyi olmazdı.

Jeongin bu öpüşmeye kendini o kadar kaptırmıştı ki Hyunjin'i kendine daha çok çekti. Dudakları uyum içinde hareket ederken aniden Kkami'nin havlamasıyla yavaşça geri çekilmek zorunda kaldılar. Hyunjin yüzlerinin arasındaki mesafeyi arlamadan arkasını döndü ve ilerdeki yoldan birinin geçtiğini fark etti. Kkami'nin duyuları çok iyi olduğu için gelen geçeni hemen hissedebiliyordu ve koruyucu yapısı gereğiyle bunu da havlayarak belli ediyordu. Neyseki o kişi tam onların hizasından geçmeden ikisi ayrılmıştı. Fakat Hyunjin başını geri Jeongin'e çevirdiğinde ona derince baktığını gördü.

Hyunjin alnını Jeongin'inkine dayayarak hafifçe kıkırdadı ve "İyi ki tek başımıza olalım dedik. Kkami olmasa yakalanıyorduk." dedi. Jeongin de güldü ve "Evet ama ne yapalım. Zaten yeterince riske girdik bence." dedi. Hyunjin "Evet. Ama neyseki dondurma yiyip öpüşelim görevibi tamamladık ve neyseki evin boş. Yanii..." dedi cümlesini bitirmeden. Jeongin "Anladım anladım. E neyse o zaman kalkalım hadi. Giderken de MV'nin son kısımlarını çekeriz." dedi. Hyunjin kafasını salladı ve kamerayı alıp ayağa kalktı. Jeongin de Kkami'nin tasmasını tuttu. Ardından oradan evin yolunu tuttular.