rumor % hyunin

[chapter 62] i love you [final :'( ]

2 ay sonra

Sonunda Hyunjin ve Jeongin yeni evlerine yerleşmişlerdi. Hyunjin kendi evini satmış, Jeongin ise kardeşine vermişti. Tabi ki ufak bir ücret de almıştı. Klasik kardeşler işte.

Jeongin oyunculuğa devam ederken Hyunjin ise sonunda kareograf olarak işine başlamıştı. Zaten önceden de idol olduğu için kolayca ilgi toplamış ve çabucak başarılı olmuştu.

Minho ve Jisung aynı hayatlarına devam ediyordu. Jisung idol aktiviteleriyle ilgilenirken, Minho ise dövüş sanatlarına odaklanmıştı. Zaten tekvandoda 2. derece siyah kuşağı vardı ve yarışmalara katılıyordu.

Her şey yerli yerine oturmuştu. Ah ve birde artık konusu geçmese de Yuna'dan da bahsedeyim. Durumu yüzünden oyunculuğu bıraktı ve önce bir psikiyatriste sonra da rehabilitasyon merkezine gitti. Orada biraz toparlandıktan sonra yeni birisiyle tanıştı ve sevgili oldu. Tabi ki hiçbir zaman Jeongin'in abisinin yerini tutamayacağını bilse bile yine de artık daha mutluydu ve Jeongin'i tamamen unutmuştu.

Changbin'e gelirsek, o başta biraz zorlansa da sonradan Minho ile ayrılıklarını kabullenmişti. Bu aralar ablasıyla vakit geçiriyor. Şu anlık tekrar bir ilişkiye başlamak gibi bir planı da yok.

...

"Hey Jeongin! Bak ne buldum."

Hyunjin, içerideki koltukta neredeyse uyuyakalmış Jeongin'i yanına -bahçeye- çağırdı. Fakat Jeongin kalkmak istemiyordu. "Ya Hyunjin bırak sonra bakarım."

Hyunjin ayağa kalktı ve bahçe kapısından içeri girdi. Jeongin'in dibinde dikilerek "Bak kapıyı da açık bırakmışsın içeri sinekler girecek. Hadi uyuyan güzel kalk." dedi. Jeongin "Of kendin kapat o zaman. Ne istiyorsun?" diye sordu. Hyunjin cıkladı ve "Hadi gel gel." dedi. Jeongin sonunda dayanamayıp kalktı ve beraber bahçeye çıktılar.

Bahçede bir sallıncak vardı ve Hyunjin orada oturup bir şeyler yapmayı çok severdi.

Hyunjin sallıncağa oturdu ve yanındaki boş yere Jeongin'in oturmasını işaret ederek iki kere vurdu. Jeongin yanına oturunca Hyunjin, kucağında duran kamerayı gösterip "Bak bu kamerayı buldum. Sanırım kullanmayalı epey olmuştu. Eski fotoğraflarımız var. Ben de birlikte bakalım dedim." dedi. Jeongin "Aa gerçekten mi? E göster o halde." diyerek arkasına yaslandı.

Hyunjin kameranın galerisine girdi ve oturdukları sallıncağı yavaşça sallarken fotoğrafları açmaya başladı.

"Bak bu yıllar sonra ilk görüştüğümüz zamandan, bu da doğum günümde, bu da Kkami'yle beraber, senin dizi finalini izlerken, ooo bu da denize gittiğimiz zaman heh o gün tişörtünü çıkarman baya zaman almıştı. Utangaç çocuk seni. Ah ve şey bu da... Joker ve Harley olduğumuz zaman. Vay be... O günü hatırlıyor musun?"

Jeongin güldü. "Unutur muyum be Hyunjin. O gün... Vay be."

"Bence de. O zaman daha ufacıktın. Masumcuktun. Sonra o kostümü giydin. Sonra bahçeye çıktık. Yağmur yağmaya başladı vee-"

Hyunjin cümlesini tamamlamadan kaşlarını aşağı yukarı hareket ettirip yüzünü Jeongin'in yüzüne yaklaştırdı. Jeongin bundan kurtuluşu olmadığını artık çok iyi bildiğinden hareket etmedi ve Hyunjin'in onu yanağından öpmesine izin verdi.

"Ve biz birden öpüştük.. Evet. Heh güzel bir gündü." dedi Jeongin. Hyunjin geri çekildi. "Hem de nasıl."

Sonra da fotoğraflara bakmaya devam ettiler. Jeongin sadece Hyunjin'in anlattıklarını dinliyordu ve arada gülüp anıları hatırlıyordu. Ta ki bir fotoğrafa kadar.

Hyunjin fazla ileri geldiğini fark edince hemen geri tuşuna bastı fakat Jeongin çoktan görmüştü. Fotoğrafta sadece şort giymiş olan Jeongin vardı ve haberi yokken çekilmişti. Jeongin şaşırarak "Hyunjin bu ne?" diye sordu. Hyunjin "Yok hiçbir şey. Başka biri bu. Neyse bu kadardı." dedi ve galeriden çıktı. Fakat Jeongin "Hyunjin o fotoğrafı bana göstermeden kapatmıyorsun." dedi. Hyunjin sonunda oflayıp galeriden o fotoğrafı açtı.