"Jeongin..." Hyunjin sessizliği bu şekilde bozmuştu. Jeongin "Efendim hyung." dedi. Hyunjin derin bir nefes alıp "Mesela ben olmasam... Sen şuan ne yapardın?" diye sordu. Jeongin aniden böyle bir soru beklemiyordu. "Ne oldu birden şimdi niye bunu sordun?" dedi Jeongin. Hyunjin ise "Hiç öyle aklıma geldi yani. Ya da ben şuan bu durumda iken yanıma olmasan falan. Ben ne yapardım?" diye devam ettirdi. Jeongin düşündü. Harbiden ne yapardı?
Jeongin anaokulunda garip bir kişiliğe sahipti. Aslında daha küçük olduğu için kişiliği tam oturmamıştı. Ama yine de öyleydi işte. Garip değilde tutarsız diyelim. Kendinden büyük kişilerden korkardı. Yetişkin veya sadece bir ortaokul öğrencisi olsa bile. Fakat yaşıtlarıma hemen ısınırdı. Seul'deki anaokuluna ilk geçtiği zaman oradakilerin kendinden daha büyük olduğunu bilse de Hyunjin'e hemen kanı ısınmıştı. Başta ufak bir kalem için tartışsalar da sonradan hemen arkadaş oldular. Ve Jeongin geri Busan'a taşındığında Hyunjin ile olan anılarını düşündüğünde mutlu oluyordu ve onu çok özlüyordu.
Hyunjin ise daha geçen haftalara kadar Jeongin'i hatırlayamasa da anılarını tazelediği zamam hemen Jeongin'i kalbine almıştı.Jeongin biraz düşündükten sonra "Hyung yani aslında tam nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum ama... Herhalde şu anki kadar mutlu olamazdım. Sen benim en yakın hissettiğim kişilerdensin." dedi. Hyunjin de duydukları ile kocaman gülümsedi ve "Sen de benim. Ama gerçekten eğer yollarımız kesişmese ben şuan çökmüştüm. Tüm gün dizi izleyip otururdum herhalde." dedi. Hyunjin dizi dediğinde Jeongin'in aklına bir şey çaktı.
Yağmur hafiften daha artınca ikisinin de saçları ıslanmıştı. Hyunjin poposu ıslanmasın diye parmak uçlarının üzerinde durmaya başladı ve piti piti yürüyerek alnını karşısında oturan Jeongin'in dizlerine yasladı. Jeongin, önünde oturan gence baktı. Saçındaki tokalar ıslak saçlarının etkisiyle biraz düşmeye başlamıştı. Jeongin, Hyunjin'in ıslak saçlarını okşadı. Hyunjin, saçlarının okşanmasını çok severdi. Sonra Jeongin elini biraz daha aşağıya, Hyunjin'in ensesine getirmişti. Ensesi sıcaktı. Oradan yukarıya doğru saçlarını taradı. Spreyden dolayı elleri biraz yeşil olmuştu fakat karanlıktan göremiyordu. Jeongin, elini Hyunjin'in yanağına doğru getirdi. Hyunjin bunu hissedince yavaşça kafasını kaldırdı.
Şuan ikisi de birbirine bakıyordu. Hiçbir şey demeden. Jeongin'in eli hala Hyunjin'in yanağı ile çenesinin arasındaydı. Yağmurun rahatlatıcı sesi eşliğinde bu göz temasını sürdürüyorlardı. Hyunjin, Jeongin'e o kadar güzel geliyordu ki bir süreliğine yağmuru unutmuştu bile. Hyunjin, doğrulmak için elini Jeongin'in dizinin üzerine koydu. Ama o sırada yüzlerinin yavaş yavaş yakınlaştığının farkında değildi. Hyunjin sonunda bu yakınlığın etkisiyle gözlerini kapattı. Jeongin, eliyle Hyunjin'in kafasını kendine daha çok yaklaştırdı. Jeongin de gözlerini kapattı ve Hyunjin ile dudaklarını birleştirdi. Jeongin biraz tedirgin olduğu için Hyunjin'i yavaşça öpmeye başladığında, Hyunjin çok geçmeden ona karışılık verdi. İkisinin de kalbi yerinden çıkacakmışçasına atıyordu. Yağmurun altında ıslanırken öpüşmeleri daha da derinleşmişti. Havanın soğukluğuna rağmen aralarındaki gerilim ısınmalarına neden olmuştu. Sonunda Jeongin nefeslenmek için geri çekildi. Hyunjin de kafasını geri çekince Jeongin'e ufakça gülümsedi. Jeongin ise utandığı için kafasını öne eğmişti. Hyunjin bunu fark edip alınlarını birleştirdi. Fısıldayarak "Jeongin, ben seni çok seviyorum." dedi Hyunjin. Jeongin ise "Ben de seni Hyunjin." diye cevap verdi.
Hyunjin geri çekilip parmağı ile Jeongin'in minik burnuna dokundu. Jeongin kıkırdadı. Hala yüzü sıcacıktı ve büyük ihtimalle kızarmıştı ama şansına hava karanlık olduğundan görünmüyordu.Hyunjin'in sanat eseri gibi olan dudaklarının kendi dudaklarının üzerinde hissetmek düşündüğünden daha da heyecan vericiydi. Bu '4 günde öpme' planını yaparken böyle hissedeceğini düşünmemişti. Yağmur daha çok bastırınca Hyunjin kalkıp silkelendi ve "Hadi gel hasta olacağız." diyerek elini Jeongin'e uzattı. Jeongin Hyunjin'in elini tutup kalktı ve beraber eve doğru ilerlemeye başladılar fakat bu sefer daha dikkatlilerdi çünkü yerler ıslaktı ve etraf karanlıktı. Nihayet eve geldiklerinde Hyunjin kapıyı açtı ve içeri girdiler. Hyunjin koridorun ışığını açtı ve Jeongin'e döndü. Bir anda ikisi de birbirlerine bakıp gülmeye başladılar. "Tüm yüzün yeşil olmuş lan." dedi Jeongin. Hyunjin de "Sen de kırmızısın. Bir dakika ama o boya mı yoksa utandığın için mi?" diye sordu. Jeongin eliyle Hyunjin'in omzuna hafifçe vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rumor % hyunin
FanfictionÜnlü solo sanatçı Hwang Hyunjin kendisine atılan iftiradan sonra büyük bir çöküş yaşıyordu. Ancak bir gün çocukluk arkadaşı ve oyuncu olan Yang Jeongin kapısına geldi... 18.03.21 Not: Arada yemek unsurları olacak, hikaye çok uzamasın ve karışmasın d...