[chapter 13] ruthless

964 117 7
                                    

Ve Jiyeon'un aklına bir fikir geldi. Yapması çok riskliydi fakat Hyunjin'in bunu hak ettiğini düşünmüştü. Bunu yapabilir miydi ki?

Etrafta kimsenin ona bakmadığına emin olunca öğretmenler odasına girip kapıyı kilitledi. Eğer birisi içeri girmeye çalışırsa başı fena derde girecekti. Öğle teneffüsü olduğu için daha çok vakti vardı. Jiyeon hemen masada duran sımav kitapçıklarını buldu ve Hyunjin ile kendi kitapçıklarını aramaya koyuldu. Onları bulunca arkadaki optik form kısmını açtı ve masada gördüğü rastgele bir kalem silgi alıp optik formdaki isim, sınıf, numara gibi kişisel bilgileri silmeye başladı. Evet planı buydu. Madem Hyunjin bu kadar iyiydi, neden cevaplarını değiş tokuş etmeyesin diye düşünmüştü. Hyunjin'in optik formuna kendi bilgilerini, kendininkine de Hyunjin'in bilgilerini yazacaktı. Böylece sanki Jiyeon Hyunjin'in cevaplarını işaretlemiş gibi duracaktı ve doğal olarak Hyunjin de Jiyeon'unkileri yapmış gibi olacaktı. Bu sayede Jiyeon'un puanı artacak ve Hyunjin o kadar 'iyi geçti' demesine rağmen puanı kötü gelirse Jiyeon'un egosu tatmin olacaktı.

Fakat işaretlemeleti silmek düşündüğünden daha zordu çünkü çok sert karalanmıştı. Arada durup kapının arkasından gelen sesleri yoklarken silmeye devam ediyordu. Ama daha tekrar yazması gerekiyordu. Saatine baktı, öğretmenlerin yemek vaktinin dolmasına daha yarım saat vardı. Fakat bazı öğretmenler, yemekhaneye gitmeden önce buradan eşyalarını alırdı bu yüzden daha da hızlı olması gerekiyordu.

Sonunda silme işlemini tamamladı. Hala bazı yerlerde kalem izi vardı fakat şuan buna ayıracak vakti yoktu. Kalemini aldı ve işaretlemeye başladı. Ta ki aklına gelen şeyle tüm planının mahvolduğunu fark edene kadar. Hyunjin'in bazı özel bilgilerini bilmiyordu. "Oof aptal kafam nasıl bunu akıl edemedin!" dedi kafasına vururken. Şimdi ne yapacağını bilmiyordu. Her iki şekilde de Hyunjin'in kağıdı boş kalacaktı. "Acaba boş mu bıraksam böylece o hiç sınava girmedi diye düşünülür ve puanı 0 gelir." diye düşündü ama tekrar Hyunjin'e doldurtabilirlerdi bu yüzden bu fikir de mantıklı gelmedi. Şuan kelimenin tam anlamıyla kendi tuzağına kendisi düşmüştü. Ve ne yapacağını düşünürken birden aklına öğrenci dosyaları geldi. O dosyalarda öğrenciler hakkında her türlü bilgi yazılıydı. Eğer o dosya burdaysa oradan Hyunjin'in özel bilgilerini bulabilirdi. Bu yüzden odadaki dolapları karıştırmaya başladı. Ama Jiyeon bilmiyordu ki o dosyalar aslında müdürdeydi. Jiyeon hala dolapları karıştırmaya devam ederken artık bulamayacağını ve başının fena halde dertte olduğunu anladı. Bu yüzden en azından kendi kağıdı dolsun diye aslında Hyunjin'in olan optiğe kendi bilgilerini yazmaya başladı.

Fakat o sırada kapının tıktıklanma sesini duymayı hiç beklemiyordu. Jiyeon o anlık panikle ne yapacağını şaşırmıştı. Kağıtları bir yerlere sıkıştırmaya çalışırken kapı açıldı. Bir dakika ne? Kapıyı kilitlemişti nasıl açılabilir?
Arkasını döndüğünde ise karşılaşmayı asla beklemediği kişiyi görmüştü, Hwang Hyunjin.
Hyunjin Jiyeon'a, Jiyeon ise Hyunjin'e bakarken tuhaf bir sessizlik oluştu. Sonunda Hyunjin bu sessizliği bozarak "Burada ne işin var?" diye sordu. Jiyeon "Asıl senin burada ne işin var?" diye cevapladı. Hyunjin "Bay Jung buradan onun anahtarlarını getirmemi istedi. Çekil de alayım." dedi ve Jiyeon'un olduğu masaya doğru yaklaşmaya başladı. Ama Jiyeon "Dur ben veririm." dedi. Çünkü eğer Hyunjin oraya gelirse Jiyeon'un yaptıklarını görecekti. Hyunjin "Ya çekil yerini bilmiyorsun zaten." dedi ve oradan geçmeye çalıştı. Jiyeon en azından Hyunjin görmesin diye eliyle kağıtları kapatmaya çalıştı.

Fakat Hyunjin, Jiyeon'un bu garip davranışlarını fark etmişti. "Ya ne saklıyorsun sen?" dedi ve aniden kollarıyla Jiyeon'un elini kaldırdı. Gördüğüyle gözleri büyümüştü. "Bir dakika bunları optik formlar değil mi? Ne yapıyorsun sen onlarla? Dökül bakalım hadi." dedi Hyunjin. Jiyeon "Ya sana ne belki adımı yanlış kodladım onı düzelteceğim sen anahtarlarını alsana." dedi. Hyunjin ise "Konuyu değiştirme hepsini silmişsin işte." dedi daha sert bir ses tonuyla ve Jiyeon görmeden kağıdı aldı. Ama o kağıdın altında başka bir boş optik daha görmeyi beklemiyordu. Hyunjin "Peki bu ne?" diye sordu. Jiyeon dayanamayıp "Of sana ne diyorum ya! Kötü bir şey yapmıyorum." diye bağırdı. Hyunjin gözlerini devirip cıkladı ama kafasını masanın öbür tarafına çevirince üstünde kendi adının olduğu kitapçığın açık açık orada durmasını beklemiyordu. Hem de Jiyeon'un kitapçığının yanında. Jiyeon bunu hesaba katmamıştı. Şimdi başı daha büyük bir dertteydi. Hyunjin, kendi kitapçığını elleri arasına aldı ve sayfaları karıştırdı ama sonda optik formu görmeyince Jiyeon'a dönüp yavaş ve ürkütücü bir sesle "Jiyeon, benim optik formum nerede?" diye sordu. İşte şimdi hapı yutmuştu.

rumor % hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin