[chapter 2] when the party is over

2.2K 221 22
                                    

Hyunjin hala telefonundan kendisine atılan iftira yazısına ve fotoğraflarına bakıyordu. Sonra sitenin yorum kısmına girdi. Her yorumda kalbi daha da fazla kırılıyordu. Küfür dahi eden vardı. Sadece ekran karşısında gördükleri birine olayın aslını bilmeden bu kadar kaba şeyler söylemek ne kadar da kolaymış.
Bu sektör böyleydi ama. Ne kadar ünlü olursan insanlar seni o kadar fazla kıskanır ve senden nefret ederler. Ve böylece sana iftira atar, kötü yorumlar bırakırlar. Peki bunun karşılığında ne elde ederlerdi ki. Hiçbir şey... Masum bir insanın üzülmesini izlemek zevkli bir şey mi ki?

Ofladı ve sonunda telefonunu kapatıp geri çantasına koydu. Sonra tek kişilik yurduna dönmek üzere eşyalarını toplamaya başladı. 'Şimdi yurda döneceğim, bir duş alacağım ve uyuyacağım. Uyandığımda hepsi bitecek' diye iç geçirdi.

Kirli giysilerini değiştirdi ve odadan çıktı. Şirkette çalışan birine görünmeden şirket binasından ayrılmayı umuyordu. Yoksa tekrar şu önemli konuşma mevzusu açılırdı. Asansöre binmek için ilerledi ama ilerde asansöre binmek isteyen başka birin daha gördü. Koşarak kabine girdi ve asansör kapısını kapatan tuşa abandı. Neyseki kapı kapandı. Hyunjin bir oh çekip gideceği katın kapısı açılınca karşısına birden patronunun çıkmaması için dua etti.

Sonunda kapı açıldı ve şansına kimse yoktu. Ta ki binanın çıkış kapısına ilerlerken onu durduran bir ses duyana kadar. "Hyunjin ah!" Ve bu ses en son görmek istediği kişi olan Han Jisung'a aitti. Kendisi Hyunjin ile stajyerlik yapmış ama bir yıl daha geç çıkış yapmıştı. Şirketteki dedikoducu karı imajına tam uyan kişilerdendi ve her bilgi ona hemen ulaşırdı bu yüzden eğer bu iftira haberlerini duyduysa Hyunjin'e takılacağından korkmuştu.

Hyunjin yine de saygısından ötürü arkasını döndü ve onu selamlamak için eğildi. Acelesi olduğunu ifade eden bir jest sergileyerek çıkacakken Jisung "Hop hop nereye Hyunjin efendi. Dökül bakalım bu duyduklarım doğru mu?" Şimdi sıçmıştı Hyunjin.

İlk başta biraz tereddüt etse de sonunda "Bak Jisung şuan kafam çok karışık ama şunu bilmeni isterim ki bu kesinlikle bir iftira sen de beni biliyor-"
Jisung onun sözünü keserek "Biliyorum tabii ama ne bileyim ayrıca bak benden duymadın ama PD-nim baya gergin bugün. Sanırım o kişilerle iletişime geçmişti ve benden duymadın ama senin yarışma sıkıntı olacak biraz."

Hyunjin ne demek istediğini anlamadı. Yarışma nasıl sıkıntı olacak. "Nasıl yani bak açık konuş Jisung yine neler duydun?"
"İstersen akşam PD-nim'den dinle." dedi ve bu gizemli konuşmasını bitirerek oradan ayrıldı. Hyunjin hiçbir zaman Jisung'un onu sevip sevmediğini anlamamamıştı. Stajyerlik zamanlarında 'Daha iyi rap yap daha iyi dans et' diye kavga ederlerdi. Aralarındaki rekabet hep vardı yani ama şu anki konuşmasından aklına gelen Jisung'un Hyunjin'in bu olaylarını fırsat bilerek kariyerini iyileştirmesiydi. Ya da belki sadece fazla takılıyordu. Ama patronunun akşam diyeceği şeyin onu etkileyeceği belliydi.

O akşam:
Hyunjin alt vücut banyosunu tamamlayıp televizyon izlemeye başladı. Turuncu renkli gece lambasını açıp kısık sesle film izlerken battaniyesine satılmıştı. Tam mayışmaya başladığı anda birden telefonu çaldı. Telefonu eline aldığında "Şimdi ayvayı yedik" diyerek 'PD-nim' yazılı ekrana bakmaya devam etti. Ama sonunda açmaktan başka şansı olmadığını anlayarak aramayı cevapladı.

"İyi akşamlar Hyunjin. Aslında şirkete geri gelmeni isteyecektim ama saat geç olduğu için seni aradım. Lütfen beni dikkatlice dinle. Birkaç araştırma yaptık ve bu olayı başlatan kişinin seninle aynı okula gittiğini kanıtladık. Ayrıca senin eski okul arkadaşlarına küfür içeren mesajlar yazdığını söyledi ve ekran görüntülerini de paylaştı. Fakat daha fazla kişiyle daha görüşmemiz gerekiyor. Detayları daha sonra sana aktaracağım ama demek istediğim kesin bir sonuca ulaşana kadar kariyerine ara vermen gerekecek. Umarım her şey net bir şekilde açığa çıkar. Bu arada görüşeceğimiz kişiler geldiği zaman seni de çağıracağız. Başka sorun var mı?"

Hyunjin'in kalbi küt küt atıyordu. Ne cevap vereceğini de bilmiyordu. O yüzden sadece "Hayır" dedi ve iyi akşamlar dileyerek aramayı sonlandırdı.
Kafasında ise o cümle yankılanıyordu 'Kariyerine ara vermen gerekecek'. Kariyeri Hyunjin için en önemli olan şeydi. Sahnede olmak, hayranlarının çağırışlarını duymak, hepsinin yüzünün güldüğünü görmek. Sahne resmen Hyunjin'in yaşam alanıydı. Ve önünde de tekrardan sahneye çıkması gereken bir yarışma vardı fakat bu olaylar yüzünden yarışmaya katılıp katılmayacağı da belli değildi.

En çok koyan da elinden hiçbir şey gelmemesiydi. Şuan en büyük dileği görüşmeye katılacağı zaman iftirayı atan kişiye gününü göstermesiydi.
Eğer haklılığını kanıtlayamazsa nasıl idare edeceğini de bilmiyordu.
Parti artık bitmişti...

rumor % hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin