[chapter 37] camp

447 55 20
                                    

"Yorganları düzelttin mi?" diye sordu Jeongin, çadırın içini hazırlayan Hyunjin'e. Hyunjin biraz daha bir şeyleri çekiştirdikten sonra sonunda çadırdan çıktı ve "Evet artık gelebilirsin." dedi. Jeongin çimenin üzerinde duran lamba ve yiyecek paketlerini alıp çadırın bir köşesine koydu ve yere çömelip çadıra girdi. İçerisi sığabileceği boyuttaydı. "İyi yerleştin mi?" diye sordu Hyunjin. Jeongin kafa salladıktan sonra Hyunjin de içeri girdi. Etrafa biraz bakındı. "E güzelmiş."

Jeongin direkt yorganın üzerine yattı ve kafasını yastığa koyup gerinmeye başladı. Hyunjin "Hemen uyku moduna geçtin. Kalk kalk daha karpuz keseceğiz." dedi ve Jeongin'in poposuna hafifçe vurdu. "Ne karpuzu Hyunjin ya?" diye sızlandı Jeongin. Hyunjin "Lafın gelişi söyledim Jeongin. Bak burda profiterol var!" dediği gibi Jeongin hemen oturur pozisyona geçti ve parlak gözlerle Hyunjin'e bakmaya başladı.

Hyunjin elindeki profiterolun kapağını açtı ve kutudan çıkan kaşığı da Jeongin'e uzatarak "Al minik tilkim benim. Afiyet olsun." dedi. Jeongin kıkırdayarak kabı eline aldı ve kaşığı içine daldırdı. Çikolatalı kısmını kaşığına alıp yemeye başladığında o kadar güzeldi ki kendinden geçmişti. "Mmm Hyunjin bu mükemmel." dedi Jeongin profiterolu öle öle yerken. Hyunjin kahkaha atmaya başladı. Sonra da kenardan kendi profiterol kabını alıp onda yemeye başladı. "Heey bu gerçekten çok güzelmiş." dedi.

İki aç genç sonunda yemeyi bitirdiklerinde Jeongin "Şimdi ne yapalım?" diye sordu. Hyunjin biraz düşündü. "Hadi sana psikolojik test yapayım." dedi. Jeongin "Ne psikolojik testi Hyunjin?" diye tekrar sorduğunda Hyunjin "Görürsün görürsün." dedi sadece.

"Şimdi benim dediklerimi tekrarla. Mavi."

"Mavi."

"Sarı."

"Sarı."

"Kırmızı."

"Kırmızı."

"Beyaz."

"Beyaz."

"Turuncu."

"Turuncu."

"Tişörtüm ne renk?"

"Kahverengi."

"Hayır tişörtüm ne renk?"

"E kahverengi."

"Tişörtüm. Ne. Renk?"

"Kahverengi. Yok dur bir dakika. Tişörtüm ne renk."

"Aferin Jeongin olayı çözdün."

Hyunjin, Jeongin'i alkışlamaya başladı. Jeongin "Aman ne psikolojik testmiş." dedi. Hyunjin yine bir şeyler saçmalıyordu. "Daha faydalı ne yapabiliriz o zaman Jeongin bey sizin fikriniz var mı? Hamakta sallanalım demiştik o da yırtıldı zaten." diye mızmızlandı Hyunjin. Jeongin biraz düşündü ve "Hadi o zaman klasik bir kamp etkinliği yapalım. Yani korku hikayesi anlatmacaa." dedi. Hyunjin "Peki benim bir hikayem var ve bu dünyadaki en kısa korku hikayesi." diye cevap verdi.

"Bir gün dünyada hayatta kalan son adamın kapısı çalmış. Evet bu kadardı. Nasıl korktun mu?"

"Evet çok korktum Hyunjin. Bence senin iyi bir uykuya ihtiyacın var. Saçma sapan şeyler uyduruyorsun."

"Hayır ihtiyacım yok. Sadece sıkıldım. Hadi müzik dinleyelim."

Böylece Hyunjin telefonunu çıkardı ve şarkı açtı. Açtığı şarkı Jisung'un yeni çıkan 'HaPpY' adlı şarkısıydı. Anlamı çok güzeldi. Han Jisung gerçekten işinin ustasıydı. İki genç çadırın içinde şarkının ritmiyle kafa sallarken Hyunjin şimdiden kendine kareografi uydurmaya başlamıştı bile. Gerçi içerisi sıkış tıkıştı fakat yine de kollarını ve kafasını oynatabiliyordu.

rumor % hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin