rumor % hyunin

[chapter 47] what just happened?

"Alo Bayan Yang? Rahatsız etmedim umarım."

"Ah merhaba Hyunjin. Hayır hayır etmedin. Bir şey mi oldu?"

"Şeey bugün Jeongin ile konuşmuştum da beni 12'den önce aramasını söyledim ama hiç haber alamadım. Arkadaşlarıyla pek hoş olmayan bir yere gitmiş."

"Evet haberim var. Ama merak etme şu an kendi evinde uyuyor."

"Aa nasıl eve geldi ki?"

"Aralarında hala içmemiş biri vardı. Jeongin'in telefonunu alıp beni aradı. Sonra babası da zaten işteydi hala. Dönüşte oradan aldı Jeongin'i. Bir güzel azarladı tabi. Yani merak etmene gerek yok."

"Oh tamam rahatladım. Çok teşekkür ederim. Ama kimdi o kişi? Jeongin bana yanında 3 kişi daha olduğunu ve hepsinin sarhoş olduğunu söylemişti."

"Aslında ben de bilmiyorum fakat sesi çok tamıdık gelmişti. Adını söylemedi. Ama önemli olan şimdi bize haber vermesi değil mi, bence kim olduğu önemli değil."

"Yani evet. Tekrardan teşekkür ederim. İyi geceler."

"İyi geceler Hyunjin."

Hyunjin, Jeongin'in evde güvende olduğunu öğrendiğine çok sevinmişti. Ama hala merak ediyordu o kişiyi. Sonra aklına bir şey dank etti. O kişi Jeongin'in telefon parolasını nerden biliyordu?

...

Ertesi sabah Hyunjin bir elinde sandviçiyle yurtta televizyon izliyordu. Bu ara filmlere merak sarmıştı. Bu yüzden film kanallarını dolaşıyordu hep. Fakat aniden Hyunjin'in telefonu çaldı. Boş olan eliyle telefonu eline aldı ve arayan kişiye baktı. Bu Jeongin'di! Hemen sandviçini tabağa koyup aramayı cevapladı.

"Günaydın Hyunjin."

"Günaydın Yang Jeongin. Dün gecen iyi geçti mi?"

"Ya of Hyunjin niye kızıyorsun ki şimdi?"

"Kızmamak için bir sebep göremiyorum. Zavallı annen seni çok merak etti. Ben de ettim. Başına bir şey gelecek diyr ödüm koptu. Neyseki baban seni almış."

"Evet haklısın özür dilerim. Bir daha yapmayacağım. Ama cidden eve nasıl döndüm hatırlamıyorum."

"Annen bana arkadaşlarından birinin senin telefonundan anneni aradığını söyledi. Sonra baban gelip seni eve götürmüş."

"Hangi arkadaş? Hatırladığım kadarıyla hepsi içmişti. Ayrıca telefonumda şifre var kim olabilir ki?"

"İşte ben de ona şaşırdım. Başka biri olmadığına emin misin?"

"Evet yani."

"Hiç fotoğraf falan çektiniz mi peki?"

"Evet sanırım çekmiştik. Dur bir bakayım."

Jeongin arama ekranından çıkıp galeriye girdi. Bir sürelik sessizlikten sonra Jeongin konuşmaya başladı.

"Hyunjin bir sorunumuz var..."

"Ne oldu?"

"Dün çektiğimizi fotoğraflar var ya.. Bir tanesinde kadraja biri girmiş."

"Kim lan?"

"Yuna."

"Neey! Nasıl ya! Ondan kurtulduğumuzu sanmıştım. Ama neden sana yardım etti ki? Ayrıca şifreni nereden biliyor?"

"Yanında otururken görmüş olmalı. Ama cidden neden iyilik yaptı ki? Çok tuhaf."

"Bir şeyler mi çeviriyor acaba?"