[chapter 33] baby jeongin (!)

743 59 27
                                    

"Şimdi bu Dahyun denen kız Sunghoon'u aldatıyor mu?" diye tekrardan sordu Hyunjin Jeongin'e. Jeongin "Ya hayır dedim ya bunlar ara gitti. Dahyun noona, Soyeon noona, Soyeon'un sınıf arkadaşları. Orda sarhoş olduklarında Soyeon'un arkadaşı Seonghwa hyung gelip Dahyun'u öpüyor. Ama Dahyun noona isteyerek yapmadı. Gerçi o kısma daha gelmedik ama." diye anlattı. Hyunjin "Hee baştan söylesen bende diyorum Dahyun neden Sunghoon'u görünce ağlıyor." dedi.

Hyunjin dizinin gidişatını tam anlayamadığı için ikidebir Jeongin'e soru soruyordu. Jeongin bundan biraz bıkmıştı.

"Aay şimdi öpüşme sahnesi geliyor sıç." dedi Jeongin elleriyle gözlerini kapatarak. Hyunjin ise sırıttı ve elindeki patlamış mısırı ağzına attı. Reklam arası sırasında gidip patlamış mısır yapmıştı.

"Minhyun oppa iyi misin, canın acıyor mu?"

Hyunjin şimdiden kıkırdamaya başlamıştı. Minhyun oppa demek ha. İyiymiş." dedi. Jeongin sinirlenip "Of sanki ilk defa izliyorsun." dedi ve Hyunjin'in patlamış mısırından bir avuç alıp ağzına attı. Hyunjin ona yan gözle bakmaya başladı.

"O kadar da çok acımıyor... Heh ama ne acıyor biliyor musun Yuju. Kalbim."

İşte burada Hyunjin kendini kaybedip kahkahalara boğuldu. Gülmesini durdurmaya çalışırken Jeongin kafasını dizlerinin arasına koyup cringe olmasını durdurmaya çalışıyordu. Hyunjin "Jeongin kalbim çok acıyor. Bana yardım et. Aşk acısı çekiyorum. Hadi öpüşelim. Muah muah muah." dedi sesini incelterek.

"Ne- ne demek istedin oppa?"

"Artık içimde tutmak istemiyorum. Yuju... Ben yıllarca sana yaklaşmaya çalıştım. Sana iyi davrandım ama sen hiç anlamadın benim sana verdiğim değeri. Sana birinden hoşlanıp hoşlanmadığını sorunca hayır asla kimseden hoşlanmam dediğinde kaç kez kalbim kırıldı biliyor musun? Ama ben yine de seni sevmeyi bırakamadım. Belki şu andan itibaren ilişkimiz eskisi gibi olmaz çünkü kim kendine deli gibi aşık birisiyle arkadaş olarak rahat olur ki değil mi? Ama ben yine de bil istedim. Evet buydu Yuju. 2 senedir çektiğim acı buydu."

Hyunjin dudaklarını birleştirmiş, kenarda bir hal olmuş Jeongin'i daha fazla uyandırmamak için gülmesini tutmaya çalışıyordu. Fakat birkaç saniye sonra ikiside gülmeye başladı. "Bu paragrafı nasıl ezberledin lan." diye sordu Hyunjin. Jeongin omuz silkip "Bilmem ezberledim öyle işte. Ay lanet olsun şimdi geliyor. Kapat gözlerini." dedi.

Ama Hyunjin bilerek kendini televizyona daha çok yakınlaştırmıştı. "Hyunjin aptal mısın? Daha yeni görmek istemiyordun şimdi neden-" Jeongin cümlesini tamamlayamadan öpüşme sahnesi başlamış ve Hyunjin yuhalamaya başlamıştı. Sonunda sahne bitince de Hyunjin koltukta Jeongin'e yakınlaştı ve yüzüne baktı. Jeongin de Hyunjin'e dönünce; Hyunjin, Jeongin'in yüzüne yaklaşarak dudağına küçük bir öpücük bıraktı. Sonra geri çekilip gülümsedi. Jeongin hafiften utandığı için göz teması kuramamıştı. Hyunjin, Jeongin'in karnına hafifçe vurup "Hadi izlemeye devam edelim." dedi.

Beraber arada konuşarak arada patlamış mısırı yiyerek nihayetinde bölümü bitirdiler. Dizi bittiğinde Hyunjin alkışladı ve "Bravo! Jeongin bey çok iyi iş çıkardınız. Sonunda kurtulduk bir diziden daha." dedi. Jeongin de "Haha evet. Sonunda artık şu Yuna'yı görmek zorunda değilim. Sanırım bir süre dinleneceğim. Şu akrobasi hareketlerinden bacaklarım ağrıyordu." dedi. "Uy senin bacakların mı ağrıyordu kıyamam minik bebeğim benim." dedi Hyunjin, Jeongin'in kendisine bebek demesinden hoşlanmadığını bilmesine rağmen risk alarak. Jeongin yumruğunu Hyunjin'e gösterip "Ben bebek değilim. Haşin tilkiyim ben." dedi. Ama Jeongin yanlış kelime kullanımının gazabına uğramıştı. Yine.

Hyunjin gözlerini kapattı ve kaşlarını kaldırarak kafasını Jeongin'e çevirdi. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı. Sonra gözlerini birkaç kez açıp kapattı. "Ne dedin sen şimdi?"
Jeongin işinin bittiğini anlayınca masum bir ifade takınıp "Hiiç." dedi. Hyunjin bir kaşını kaldırıp kafasını salladı ve "Anlıyorum." dedi. "O zaman haşin tilki olduğunu kanıtla. Hadi bekliyorum."
Jeongin çok beklemeden elini koltuğun arkasındaki duvara koyup, güya Hyunjin'i duvara sıkıştırıyormuş gibi yaptı. Hyunjin hafiften gülmeye başladı ama Jeongin şaka yapmıyordu. Artık nasıl gaza gelmişse eğilip Hyunjin'i boynundan sertçe öptü. Hyunjin ani şokla dona kalmıştı. Jeongin ise öpücüklerini Hyunjin'in çenesine doğru yöneltti. O sırada Hyunjin kendini kaybetmeye başlamıştı. Jeongin, onun dudaklarına yöneldi ve öpmeye başladı. Elini duvardan çekerek Hyunjin'in üstüne çıktı.

Hyunjin de çok geçmeden Jeongin'in öpüşüne karşılık verince etraf çok sıcaklamıştı. Hyunjin, Jeongin'in deyişiyle bu kadar 'haşin' olacağını düşünmemişti. Nefeslenmek için geri çekildiklerinde Hyunjin'in dudakları kıpkırmızı olmuştu. Hyunjin şaşkınlıkla ağzını açmış hala üstünde duran Jeongin'e bakıyordu. Jeongin bile bunu yaptığına inanamıştı. Evet sanırım o gerçekten çok büyümüştü.

Hyunjin elini Jeongin'in göğsüne koyarak onu biraz ittirdi ve sonra da dirseklerinin üzerinde doğruldu. "Yang canavar Jeongin'sin sen artık. Dudağım acıdı lan ne yapıyorsun?" dedi Hyunjin. Jeongin ise gülüyordu. Hyunjin elini sallayarak kendine hava verdi ve "İki yüzlü şeytan seni." diyerek eliyle hafifçe Jeongin'in omzuna vurdu.

Hava zaten sıcak olduğu için bunun üzerine Jeongin daha da terlemişti. Üzerindeki sweatshirtü çıkarmak için sweatshirtün uçlarını tuttu ve kollarını kaldırdı. Üstünü çıkardığında Hyunjin daha da şok olmuştu.

 Üstünü çıkardığında Hyunjin daha da şok olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Y.N: Ölümünüzden sorumlu değilim. Hepsi Jeongin'in suçu.)

Jeongin sweatshirtü çıkarırken içindeki kazak biraz aşağı inmişti ve bu da vücudunu gösteriyordu. Hyunjin'in gözleri ister istemez Jeongin'in göğsüne gidince eliyle ağzını kapatıp öksürmeye başladı. Jeongin bunu fark ettiği gibi hemen üstünü çekti. "Jeongin yuh bu ne?! Her gün spora mı gidiyorsun?" dedi Hyunjin. "Ben de diyorum neden doğrulurken seni ittirdiğimde bu kadar sert bir şey hissettim."

Jeongin göz devirdi. "Dedim ya ben artık bebek değilim diye. Neredeyse her gün spora gidiyorum evet. Hatta eskiden halter kaldırıyordum da bıraktım." dedi. Hyunjin "Bu bırakmış halin mi?" diye sorunca Jeongin güldü. Hyunjin "Bundan mı utanıyordun peki. Gözlerimiz bayram etsin Jeongin. Neyse artık sana bebek demek yok. Sen artık haşin tilkisin. Bebek ekmekte yok taş fırın ekmeğisin sen. Kuru ekmek." dedi. Jeongin "Kuru ekmek mi? Pıfft saçmalama." dedi.

Birkaç saniye bir sessizlik olduktan sonra Hyunjin, Jeongin'in süveterinin yakasını aşağı indirip kaçtı. Jeongin arkadan 'Yaa!' diye bağırıp onu kovalamaya başladığında telefonuna gelen yazıyı görmemişti.

rumor % hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin