[chapter 28] date

731 68 43
                                    

Günümüz

Yuna olanları hatırlayınca onun da göz yaşları dökülmeye başladı. İkisi de ağlıyordu şimdi. Yuna sessizce "Çok özür dilerim Jeongin. Bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim. Ben korkunç bir insanım. Hem sana hem de abine hem de diğer aile üyelerine zarar verdim. Kendi aileme de bir katkım olmuyor. Senden hoşlanmamak için kendimi çok zorladım. Ama yapamadım. Jeongin sen çok iyi kalpli bir insansın. Sana yaptığım onca şeye aylarca dayandın. Ben kesinlikle seni hak etmiyorum. Gerçekten. Özür dilerim. Ben olmasam belki abin şu an yaşıyor olacaktı ama benim aptal ihmalim yüzünden o artık yok! Özür dilerim. Şu an özür dilemem onu geri getirmeyecek ama yine de özür dilerim. Sana yaptıklarım için özür dilerim. Oyunculuğun gayet iyi ben seni kıskanıyorum sadece. Kimse seninle öpüşmemiştir diyordum çünkü senin sadece beni öpmeni istedim. Ama sen benden nefret ediyorsun. Ben aynı babamın dediği gibi psikopatın tekiyim. Sana zarar verdim. Az daha minik burnunu kırıyordum. Sen çirkin değilsin Jeongin. Benim görüşüm çirkin. Özür dilerim. Keşke hiç doğmasaydım da bunların hiçbirini yaşamasaydın. Keşke hiç tanışmasaydık. Keşke şimdi şuracıkta ölsem!" dedi son cümlesinde hıçkırırken. Kantindeki çalışanlar şu an ikisinin de umrunda değildi.

Jeongin "Hayır Yuna öyle deme. Tamam büyük hatalar yaptın ama bu ölmen gerektiği anlamına gelmiyor. Senin sorunların var evet ama bu senin elinde değil ki. Kendini kontrol etmen gerekiyor tabi ve beni çok kez kırdın ama ölüm çok farklı bir şey. İllaki seni seven biri vardır değil mi?" diye sordu. Fakat Yuna kafasını hayır anlamında salladı. "Senin sevenin var mı peki?"

"Şey... Benim bir sevgilim var aslında." dedi Jeongin. Yuna "Aa cidden mi, kim?" diye sordu. Ama ne yazık ki Jeongin bu soruyu cevaplayamazdı. Bu yüzden basit bir cevap verdi. "Anaokulundan beri tanıdığım birisi. Ve şey... O bir erkek." dedi. Yuna'nın gözleri kocaman açılmıştı. "Sen gay misin?" diye sordu. Jeongin "Evet. Homofobik misin yoksa?" dedi. Yuna "Hayır. Sadece şaşırdım. Heh o zaman senden hoşlanmam için de hiçbir neden kalmamış zaten. Vay be Yang Jeongin'in sevgilisi var." dedi.

"Ama kimseye söylemeyeceksin bak. Yoksa benim kariyer-" dedikten sonra kariyerinin düşüşünü gösterir şekilde elini aşağıya indirdi Jeongin. "Gerçi sana güvenemiyorum ama. Neden söylediysem." Yuna "Merak etme Jeongin. En azından sırrını güvende tutarak hatamın bir azını telafi edebilirim." dedi. Jeongin gülümsedi. "Tamam ama hala sana kırgınım. Bence aramız daha kötü olmadan dağılalım ne dersin? Ne sen bana ne de ben sana zarar vereyim."

Yuna "Peki öyle olsun." dedi. Jeongin "Ama bana söz ver bir daha intiharı düşünmeyeceksin. Sen iyi bir oyuncusun ve daha uzun bir yolun var tamam mı? Bir şekilde bu hastalığını, yenilebiliyorsa tabi, yenecek ve normal hayatına geri döneceksin. Bu değişik krizler geçirme, insanları küçük düşürme gibi huylarından vazgeçeceksin ancak o zaman seni affederim. Söz mü?" diye sordu. Yuna "Söz." dedi. Tabi Jeongin o an Yuna'nın, o görmeden parmaklarıyla söz bozma işareti yaptığını bilmiyordu.

İkisi de bu uzun ve acıklı konuşmalarından sonra kendilerine geldikten sonra Jeongin'in telefonu çaldı. Arayan yönetmendi. "Alo... Ah tabi hemen geliyoruz... Hayır yapmadı bir şey... Tamam görüşürüz." Jeongin telefonu kapattı ve Yuna'ya "Yönetmen bizi çağırıyor. Hadi gidelim." dedi. Jeongin ve Yuna sandalyelerden kalkıp sete doğru yol aldılar ve sonunda oraya ulaştıklarında Yuna kapıyı açtı. Yönetmen "Evet siz de geldiğinize göre başlayabiliriz. Ama... Size ne oldu böyle?" diye sordu. Jeongin "Ne demek ne oldu?" deyince yönetmen ikiliye yaklaşarak sessizce "Gözleriniz kızarmış. Ağladınız mı yoksa?" diye sordu. Yuna hemen başını öne eğdi. Jeongin "Hayır hayır. Sadece çok yorgunuz." dedi. Yönetmeni buna pek inanmasa da kafasını evet anlamında salladı ve "Her neyse hadi oturun makyajınız yapılsın." dedi yandaki masaları göstererek.

rumor % hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin