rumor % hyunin

[chapter 32] what's wrong

Salı günü:

"Alo Jeongin çıktın mı evden?.. Tamam ben o zaman kapıda bekleyeceğim. Hadi görüşürüz." Hyunjin, Jeongin'in evine gitmek için hazırlanmıştı ve şimdi Jeongin'in arabayla gelmesini bekliyordu.

Bir süre sonra Jeongin geldiğini haber edince Hyunjin çabucak çantasını alıp evden çıktı ve yolda duran arabaya doğru ilerledi. Jeongin, Hyunjin'in yaklaştığını görünce camdan ona el salladı ve Hyunjin de kapıyı açıp ön koltuğa oturdu. "Çok beklettim mi?" diye sordu Jeongin. Hyunjin çantasını yere bırakırken "Yok hayır. Gidelim mi?" dedi. Jeongin kafasını salladı ve arabayı çalıştırıp kendi evine doğru sürmeye başladı.

"Ee günün nasıl geçti?" diye sordu Hyunjin sessizliği bozarak. Jeongin yola bakarken "İyi. Bizim için biraz evi toparladım ve yemek yaptım. O kadar." dedi. Hyunjin kafasını anlarcasına salladı. "Peki Yuna'dan bir haber var mı?"

Hyunjin bunu sorduğunda, Jeongin biraz duraksadı. "Şey aslında sayılır. Dün markete gittiğimde onu gördüm. Elinde bir sürü barbekü sosu ve cips falan vardı. Sonra beni görmesin diye kaçmaya çalıştım ama maalesef kasada göz göze geldik. Ben de hemen arabama binip gitmek istedim ama arabaya bindiğimde o da marketten çıktı. Ve çok garip bir şekilde sadece ön kapının biraz gerisinde durup derin derin baktı sonra da oradan gitti. Ne olduğunu hiç anlamadım. Bana bir mesaj mı vermeye çalışıyordu acaba?"

Hyunjin biraz düşündü. "Belki de sadece seni korkutmaya çalışıyordur. Yani Yuna'yı bilirsin. Gerçi ben pek bilmiyorum ama anladın işte. O fotoğrafı çekeli bir hafta oldu neredeyse ama hala paylaşmadı. Belki de seni gıcık etmek için yapmıştır." diyerek sevgilisini sakinleştirmeye çalıştı Hyunjin.

Jeongin "Bilmem. Belki de haklısındır. Ama ya bilerek böyle bekletiyorsa sonra tak diye bir anda yayımlarsa. Belki senin aranın bitmesini bekliyordur. Hani netizenler 'Vay ara sırasında sevgili de yapmış. Daha yeni düzeldi her şey şimdi tekrar batacak.' der falan. Olan sana olur." dedi. Ama Hyunjin "Jeongin bir dur sakin ol. Belki hiçbir şey olmayacak. Daha yayınlamadı ama değil mi? Yayınlarsa orasını sonra düşünürüz. Bugünü yaşıyoruz şimdi. Yarın ne olacağını kim bilir. Sen şimdi arabanı kullan bak dikkatli sür! Çarpma şimdi bir yere kendimi haklı çıkaracağım diye." dedi.

Jeongin "Allah aşkına şu konuyu açmasan olur mu! Ben gayet düzgün kullanıyorum ama sen şurda ikidebir sakin ol sakin ol dedikçe ben sakinleşemem ki. Şu an burada ikimizin de kariyeri söz konusu. Sen bu kadar rahat olursan bir gün paylaşırsa ne olur? Yine rahat mı davranacaksın?" diye hala konuyu devam ettirdi. Hyunjin derin bir nefes alıp "Jeongin seni anlıyorum ama-" diyecekken Jeongin onu sözünü kesti. "Hayır Hyunjin sen beni anlamıyorsun. Emin ol daha önce sevgili dedikodusu çıkmış bir sürü arkadaşım vardı ve hiçbiri iyi bitmedi. Düşünsene sırf aşıksın diye sana öl diyorlar. Hele ki homofobik bir ülkedeysen ne olacağını tahmin edebiliyor musun? Ben bu konuda çok hassasım Hyunjin. Bunu biliyorsun. Ama senin pek umrunda değil gibi."

Hyunjin, şu an araba sürdüğü için Jeongin'i kızdırmak istemiyordu. Ama ona başka şans bırakmıyordu. "Bu konuyu eve dönünce konuşalım. O kadar sinirlendin ki fren yerine gaza falan basarsın şimdi." dedi. Jeongin duysa da cevap vermedi ve sadece arabasını sürdü. Zaten gelmelerine de az kalmıştı.

5 dakika geçtikten sonra nihayet güvenli bir şekilde Jeongin'in evine ulaşmışlardı. Jeongin, Hyunjin'in tek katlı villasının aksine lüks bir apartman dairesinde yaşıyordu. Ama yine de büyük ve güzeldi evi.

Jeongin ve Hyunjin ayakkabı ve montlarını çıkardıklarında Jeongin, direkt olarak ellerini yıkamak için lavaboya doğru ilerlemeye başlamıştı. Oradan uzaklaşırken yüzünü ona dönmeden Hyunjin'e "Eşyalarını salona koy." dedi oradan ayrıldı. Hyunjin oflayıp dediği gibi yaptı. Fakat Jeongin'in neden hala ona atar yaptığını anlayamıyordu.