Ben geldim.
Darağacı Dansı'na bölüm attım dün, bakmayı unutmayın. Yarın da TRNC'ye gelecek.
30 Eylüle kadar Darağacı Dansı ve The Rain Never Came'i bitirip Wattys 2021'e katılmayı düşünüyorum. Yapmalı mıyım?
Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar!
"Floria!" diye eve günler sonra neşeyle girdim ve hızlı adımlarla mutfağa yöneldim. Burada değildi. Kendime bir bardak su çıkardım. "Kitapçıdaki amca yarın beni deneyeceğini söyledi, çalışmama göre işe alacakmış!" Salona geçtiğimde gördüğüm yüzlerle yüzümdeki gülümseme silindi.
Günlerdir özlemini çektiğim yüz tam karşımdaydı ama bir tepki veremiyordum.
Hızla ayağa kalkıp dibime geldi ve sıkıca sardı kollarını etrafıma. Başımı omzuna çektiğinde bir tepki veremedim. "Çok korktum..."
Dylan bana sarılıyordu.
Yüzümü iki eliyle kavrayıp bana bir şey olup olmadığını anlayacakmış gibi gözlerini vücudumda gezdirdi. Ardından gözlerime baktı. "Kendine bir şey yaptın diye, sana bir şey oldu diye çok korktum." Kalbimin teklemesine engel olamadım. "Üç gündür seni arıyorum. Neden gittin?" Sertçe yutkundum.
"Beni istemedin." Ellerimi ellerinin üstüne koyup aşağı indirdim ve yanaklarımdan çekmesini sağladım. "Aramızda önemsenecek bir şey olmadığını söylemiştin." Gözlerine baktıkça kalbim daha çok kırılıyordu. "Neden geldin?"
Ne diyeceğini bilemezcesine gözlerime baktı. Ardından eliyle yüzünü sıvazladı. "Floria yaralandığını söyledi. Gel eve gidelim, Stevens baksın."
"Benim evim yok, Dylan." Arkasındaki endişeyle bana bakan Clara, Chris ve Ricky'e baktım. "O gün bana aklından geçen her şeyi belli ettin. Geri dönmeyeceğim."
"Öyle davranmak istemedim, yemin ederim." Gözlerindeki korku dolu ifade, beni kaybetme korkusundan mıydı? "Lütfen geri gel eve." Gözlerine bakmaya devam ettim. Engel olamadan özlediğim güzel yüzüne uzun uzun baktım.
"Hayır."
Clara, Dylan'ın yanına geçti. "Bizimle gelmezsen burada da kalamazsın. Annemin hiç tanımadığı birisiyle baş başa kalmasını isitemiyorum." Bana güvenmediğinden değildi sözleri. O da gelmemi istiyordu. Ama gitmeyecektim. Bir kez daha Dylan'ı benden nefret eder gibi görmek istemiyordum.
"Hoşçakal Floria." dediğimde yapma dercesine baktı gözlerime. Atkıyı boynuma dolayıp masadaki kitabımı da montumun içine koydum ve çıktım evden.
"Thomas lütfen." Durmadım. Onun da adım sesleri gelmeye devam etti. "Yalvarırım dinle beni." Kolumdan tutup beni kendine çevirdiğinde yüzüne baktım.
"Gelmeyeceğim Dylan." dedim her ne kadar gitmek istesem de.
"Bak..." Ellerimi tuttu ve bana yaklaştı. "Saçma sapan bir olaydan sinirliydim. Biliyorum kendimi kontrol etmem lazımdı ama istemsizce sana yansıdı öfkem. Yemin ederim ne kadar sana kötü davransam da hiçbir zaman seni yanımdan uzaklaştırmayı düşünmedim." Derin bir nefes alıp elimi çektiğimde tekrar tuttu.
"Akşam özür dilemek için odana geldiğimde daha dönmediğini söylediler. Saatler sonra Stevens'a gittiğimde çoktan çıktığını söyledi. Seni kaybettiğimi düşündüm." Üzgünce parlayan gözlerine baktım. "Ve bu düşünce delirtti beni..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
another time [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
Fanfiction"Başka bir zamanda yine seni seveceğim Thomas, Başka bir zamanda tekrar buluşacak gözlerimiz..."