Biz geldiiiik
Homofobik Chris ile ilgili planlarım var
Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar!
Bölüm kaçırmış olabilirsiniz, diğer bölüme bakıp kontrol etmenizi öneririm.
Ha bir de bölüm smut içeriyor.
3 Ay Sonra
İlk başta teorileri duyduğumda inanmak zor gelmişti ama artık mantık çevresinde baktığımda bazı şeyleri yerine oturtabiliyordum. Bu yaşadıklarımız bize bir ömür boyunca, belki de anlatsak deli saçması gelecek şeyler sır olarak kalacaktı. Böyle olması zaten daha iyiydi.
Şimdi, bin dokuz yüz yetmiş ikiden sonra ilk evimize taşınıyorduk. Yıl farklıydı, yer farklıydı ama birbirimize olan sevgimiz hâlâ aynıydı. Ve ömür boyu da böyle kalacağını biliyordum.
Dişlerimle tuttuğum maket bıçağını elime alıp bir kolinin kapağını daha kestim ve porselen takımı gözüktü. "Dylan bunu biz mavi alma..." Birden arkamda bitip, benim gibi yere oturdu ve başını arkamdan uzatıp yanağımdan öptü derince.
"Oh, özlemişim." Güldüm. Beş dakika önce yine sırnaşıyordu zaten gerizakalı.
"Beş dakika oldu." dediğimde omzunu silkti ve tekrar öptü yanağımdan. Başım öpüşüyle hafif sallandığında kaşlarımı çattım. "Biz bunları mavi almıştık." dedim ona da gösterirken. Başını uzatıp porselen tabak takımına baktı.
"Bebeğim, sonradan karar değiştirip siyah istedin ya?" O an aklıma gelirken dudaklarım aralandı ve küçük bir aydınlanma yaşadım. "Küçük bebeğim benim." dedi ve tekrar yanağımdan öptü. Gözüm batan güneş ışının vurup parlattığı parmağımdaki alyansa takıldı, gülümsedim. Ardından onun da aynı yüzüğün takılı olduğu elini tuttum. Bir ay önce nişanlanmıştık, eve çıkma işi de burdan gelmişti zaten. O da yüzüklerimize bakarken bir kez daha yanağımdan öptü.
Aklıma gelenle bıraktım elini. Yere ellerimi yaslayarak ona döndüm.
"Odamızı hazırladın mı?" Nedense işten kaytatıyor gibi geliyordu bana. Dudakları kıvrılırken dudaklarıma nefesini üfledi.
"Önem verdiğim ilk şey o oldu." İstemsizce muzip bir sırıtma yayıldı dudaklarımda. Aklı fikri oynaştaydı zaten, tabi bunun nedeni eve çıkmamızın yoğun programı yüzünden iki haftadır birbirimize dokunamıyor olmamızdan da kaynaklı olabilirdi.
"Tamam, ben bunları..." Başımı koliye çevirmiştim ki yanaklarımdan sertçe kavrayıp dönmemi engelledi ve dudaklarını bastırdı dudaklarıma. Beni yere eğmeye başladı. Ona engel olmaya çalışırken, "Hayır, hayır, hayır!" dedim gülerek. O da hem gülüp hem de beni öperken kollarının arasına aldığı bedenimi yere yatırmaya çalışıyordu. Savaşımı kaybettim ve bedenimi tamamen yere yatırdığında saçlarım parkede dağıldı, nefes nefese gözlerine baktım.
"Hayır." dedim tekrar ama yine dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Güldüm. Omzundan itmeye çalıştım ama elimi tutarak kenetledi ve yere bastırdı. Güldüm tekrar. "Hayır dedim."
"Evet, evet, evet." dedi sırıtarak ve tekrar üstüme eğilip dudaklarımı dudaklarının arasına aldı. Gülerek boştaki elimle omzundan itmeye çalıştım onu tekrar üstümden çekilmesi için. Elini sıyrılmış ve açıkta kalan karnıma koyup tişörtümün içine soktuğunda sonunda yanaklarından kavrayıp uzaklaştırdım onu hafif yüzümden. Nefes nefese gözlerine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
another time [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
Fanfiction"Başka bir zamanda yine seni seveceğim Thomas, Başka bir zamanda tekrar buluşacak gözlerimiz..."