Another Time -23-

723 82 70
                                    

Ben geldim.

Kaos başladı.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.














"Bak, bak, bak!" Bana heyecanla gösterdiği yere baktım. "Şurda!"

"Hani..." Burnuma sürdüğü unla cümlem kesilirken gülmeye başladı. Şokla gözlerine baktığımda daha çok güldü.

"Bakma öyle, şaka yaptım." Belimden tutup kendine çekti beni yavaşça. Dudaklarını boynuma bastırdı. "Kızdın mı?"

"Hayır sadece senin gibi birisinden böyle çocukça bir şaka beklemiyordum." Gülerek geri çekildi.

"Yaşına ineyim dedim biraz, senin açından bakmak falan." Kaşlarım çatıldı.

"Çocuk değilim ben." Başını eğip burnunu burnuma sürttü.

"Çocuk değil misin sen?" Elimi göğsüne yerleştirip onu itmeye çalıştığımda gülerek kollarını belime sarıp sıkıca sarıldı bana. Ayrılmaya çalıştım. "Tamam tamam. Küsme."

"Ekmek yapacaksınız, yarım saattir." diye Clara'nın sesi geldiğinde Dylan saçlarımdan öptü.

"Thomas'ı sevmek daha cazip geldi." Başımı göğsünden çekip sırıtarak gözlerine baktığımda tek eliyle yanaklarımı kavradı. "Tipe bak. Isıracağım şimdi yüzünü." Dudaklarımdan hızlıca öptüğünde güldüm. Başımı yan bir şekilde göğsüne yasladığımda Stevens merdivenlerden inerken onaylamazcasına bize baktı ve başını iki yanına salladı.

"Bu çocuğu bu kadar sevmesi hiç normal değil. Dylan'ın aseksüel olduğunu düşünüyordum hep." Chris dışında herkes bizi bildiği için artık normal geliyordu onlara da.

"Büyü yaptım. İki bin yirmi bir büyüsü." dediğimde herkes güldü. Tekrar Dylan'ın gözlerine baktığımda dudakları kıvrıldı.

"Evet, sana her baktığımda büyülenmiş gibi hissediyorum." Gözlerimden kalpler çıkartacak şekilde ona baktığımda güldü. Burnumun ucunu sildi.

"İğrenç, romantikleşmeye başladı." diye Clara konuştuğunda tezgahtaki hamura döndüm. Dylan da arkamdan kollarını belime sararak başını omzuma koydu.

"Ricky sana güzel şeyler söylemiyor diye kıskanıyorsun." dedi arkamdan. Boynumdan öptü.

Clara gözlerini devirdiğinde güldüm. "Hadi be oradan, alakası bile yok. Ricky baş başa kaldığımızda yavru köpek oluyor." Bunun olduğuna dair cidden bahse girebilirdim ben de.

"Ondan şüphem yok." dedi gülerek. Hamuru bırakıp omzumdaki başına baktım kaşlarım çatılı.

"Her şeyi ben yaptım, hiç yardım etmiyorsun." Benim gibi kaşlarını çatıp dudaklarını araladı.

"Her şeyi sen yaptın ben hiç yardım etmiyor muyum?" Ayağımı sinirle yere vurdum.

"Dalga geçme." Benim gibi ayağını yere vurduğunda Stevens ve Clara kahkaha attı. Sövmek için onlara çevirecektim başımı ki engel oldu. Yanaklarımdan tutup aralık dudaklarıma bastırdı dudaklarını yavaşça.

Başımı geri hamura çevirdiğimde alnımdan gelen bir sıcaklıkla kaşlarım çatıldı. Yavaşça sıcak şey burnuma kaydığında önümdeki hamura birkaç damla kan düşmesiyle elimi burnuma götürdüm.

"Hey." Omuzlarımdan tutup endişeyle bana doğru eğildi omzumdan. "Hey, tamam. Burnun kanıyor sadece." Başımı sallayıp geriye çekildiğimde etrafın birden kararıp geri gelmesiyle ona tutundum. "Stevens!" diye bağırdı endişeyle.

another time [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin