Biz geldik.
Dün gece STAY attım, ona da bakmayı unutmayın.
İyi okumalar.
Abim sandalyeyi yemek masasının önüne getirdiğinde kalkmaya çalıştım kendi başıma. "Yardım edeyim." dediğinde olumsuz anlamda salladım başımı.
"Ben hallederim." Ayağa kalkmış babam oturduğumu görünce o da oturdu eski yerine. Başımı kaldırdığımda Dylan ile karşılaştı gözlerim.
"Thomas, bu Dylan. Yeni ortağımız." dedi babam gülümserken. "Miami'de büyük bir otel yaptırılıyor. Kendini daha iyi hissettiğin zaman Dylan'la çalışmak ister misin?" Gözleri parlayarak bana bakan adama baktım. Tatlı bir yavru köpek gibi duruyordu.
"Olur." dediğimde başını salladı. Yemeğimi yerken ara sıra Dylan'ın bakışlarını görüyordum ama bu beni rahatsız etmiyordu. Kalbimde tanıdık gelen bir heyecan bırakıyordu istemsizce.
Yemekten sonra herkes salonda konuşurken ben ellerimi inceliyordum koltukta. Ara sıra Dylan'a gözlerim kayıyordu çünkü içimde tanıdık duygular uyandırıyordu bana.
Babam yanıma oturduğunda ona döndü bakışlarım. "Dylan'a bakıyorsun sürekli." Yakalanma hissiyle gözlerimi kaçırdım hızla. Yüzüme binen sıcaklığı engelleyemediğimde kızardığıma emin olmuştum. "Onu sevmedin mi?"
"Hayır, hayır. Çok sevdim." dedim hızla. Başını salladı dudakları kıvrılırken. Arkasına yaslandı.
"O zaman başka bir şey var." dediğinde kaşlarım çatılı ona baktım.
"Ne var?" Omzunu silkti ve saçlarımı karıştırıp göz kırptı bana.
"Yakında anlarsın." Anlamamıştım, ama demedim hiç bir şey. Yanımdan kalktığında ellerimle oynamaya devam ettim.
Ardından yanıma o oturduğunda kalbim hızla çarpmaya başlarken başımı çevirdim yavaşça. "Ne yapıyorsun burda bakalım?" diye sordu gülümseyerek. Babamın karıştırdığı saçlarımı düzelttiğinde heyecandan bayılmak üzereydim ve neden böyle hissettiğime dair en ufak bir fikrim yoktu.
"Oturuyorum. Sizi izliyorumbir de." dediğimde gülümsedi.
"Yeni ortağım, yarın benimle kahve içmeye gelmek ister mi?" diye sorduğunda kalbim hızla çarpmaya devam ederken birden araladım dudaklarımı.
"Olur." Dört aydır psikolog, hastane ve ev dışında hiçbir yere gitmemiştim ama birden onaylayasım gelmişti onu. Neden ona bu kadar yakın hissettiğimi merak ediyordum. İçimdeki bu duyguların temelini. Çünkü sanki kalbim onu uzun zamandır tanıyor gibiydi ama aklımda en ufak bir anı yoktu.
"O zaman seni evden alsam sıkıntı olur mu?" İki yanıma salladım hızla başımı.
"Olmaz." Konuşmamız bittiğinde ortamdaki sessizlikle başımızı çevirdik ikimiz de. Herkes sessizleşmiş bizi dinliyordu. Hiçbir şey olmamış gibi tekrar aynı konuşmaya döndüklerinde gözlerimi ellerime diktim yine.
Yarın uzun zaman sonra ilk kez dışarı çıkacaktım. Hem de sadece üç haftadır tanıdığım bu adamla.
***
Arabasına binmiştim ve rahatça ileri bakarken arabasını sürüyordu. "Nereye gidiyoruz?" diye sorduğumda gülümsedi bana bakarken.
"Bildiğim güzel bir kahveciden kahve kurabiye falan alırız. Sonra seni güzel manzaralı bir yere götüreceğim." Başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
another time [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
Fanfic"Başka bir zamanda yine seni seveceğim Thomas, Başka bir zamanda tekrar buluşacak gözlerimiz..."