Another Time -50-

497 54 113
                                    

Biz geldik.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar!

STAY yeni bölüm hazır, yarın gelecek.

Bu arada hikayeye vedaya beş altı bölüm falan kaldı aşklarım 🥺












"Emin misin?" diye babam sorduğunda hızla salladım başımı.

"Zaten onun evinde bakacağız dosyalara, bir şey olmaz." dedim ceketimi giyerken. Toparlamaya başlamıştım ve kabuslarım azalıyordu. "Çok geç olmadan dönerim, bir şey olursa da ararız zaten." Ailem ne kadar mutlu olsa da endişeliydi yine de.

"Tamam, seni geri eve bırakmasını söyle. Yanlız sakın gelme." Başımı salladım ve çıktım evden. Beni kaçıran her kimse bulunamadığı için dışarı yanlız çıkmam bir süreliğine yasaktı.

Bekleyen arabaya bindim ve Dylan'ın evine gitmeye başladık. Her ne kadar hâlâ üniversite okusam da babam bir şeylere şimdiden atılmamı istiyordu. Ben de Dylan ile ortak projenin başında gözüküyordum resmi evrakta. O yüzden ona yardımcı olsam iyi olurdu.

Gitme nedenim tek bu değildi. O bana çok tanıdık geliyordu, özellikle kalbime. Sanki rüyamdaki adam canlanıyordu gözlerimde ona baktığımda. Normalde olsa korkmam gerekirdi onu bir yerlerden hatırladığım için. Ama yüzünü gördüğüm anda içime huzur biniyordu ve tüm endişem yok oluyordu.

Onu kayıp bir buçuk yılımda tanıdığımdan emindim. Ve biliyordum ki, bana zarar verecek birisi değildi. Hissediyordum. Dylan hayatımda her ne rolü oynadıysa kalbimde tanıdık bir sevgi bırakmıştı. Bana karşı her zaman iyi olduğuna yemin edebilirdim.

Arabadan inip güvenlikli bahçesini geçtim ilk ismimi vererek. Kapıyı çaldığımda beni güler yüzü ile karşıladı. "Gel hadi." Ben de ona gülümserken içeri geçtim ve ceketimi alıp astı. Ardından sarıldı bana, ben de ona sarıldım.

"Çok güzel bir kurabiye yaptım, bayılacağına eminim." Salona geçtik kolu hafif omzumdayken. Koltuğa oturduğumda beyaz ve büyük bir kurabiye uzattı bana. "İçinde Nutella var." dediğinde dudaklarım kıvrıldı ve ısırık aldığımda her yere yayıldı çikolata. Gözlerimin şok ve beğeni ile aralanmasını engelleyemedim.

"Dylan bu..." Bu hayatımda yediğim en güzel şey olabilirdi. Gülerek peçete aldı ve yanağıma sıçramış çikolatayı sildi.

"Bir de düzgün yeme alışkanlığı edinsen..." dediğinde güldüm. Beraber hazırladığı şeylerden yerken sohbet etmeye başladık.

Bana çok yakın dört arkadaşı olduğundan bahsetti. Aralarından ikisinin evli olduğunu ve Timmy adında altı aylık bir bebeklerinin olduğunu. Ben de ona hafif süren eski yaşantımdan bahsettim. Birbirimizi tanımaya yeni başlamışız gibi hissetmiyordum yine de.

Sohbet bittiğinde masaya geçtik projeyi kontrol ederken. Bana dikkat etmem gereken noktaları ve nerede devreye gireceğimi gösterdi. Babamın dediğine göre Dylan'ın yanında bir nevi staj yapacaktım. O bana bildiği her şeyi öğretecekti ve babam da ikimizin eksiklerini tamamlayacaktı.

Saat ona geldiğinde gitme vaktim yaklaştığı için ve dışarıdaki fırtına sesleri arttığından bitirdik çalışmamızı. Kaşları çatılı ayağa kalktı ve dışarıyı kontrol etti. Telefonlarımıza aynı anda, "Sağnak Yağışlı Fırtına Uyarısı. Evinizde Kalın." diye mesaj geldiğinde ona baktım.

"Bu gece bende kalsan iyi olacak." dedi endişeyle dışarı bakarken. "Babanı arayayım." Telefonda bir şeylere dokunup kulağına götürdüğünde oturduğum yerden onu izledim.

Birkaç dakika babam ile konuşup bana döndü tekrar. "Yorulmuş gibi duruyorsun. Uyumak ister misin?" diye sorduğunda başımı salladım.

"Olur." dedim ve kalktım ayağa. Bana yaklaştı ve kolunu belime doladı muhtemelen tedbir olarak. Yürümeye başladık.

Odasına girdiğimizde yatağa oturmamı sağlayıp kıyafet odasına girdi. Elinde kısa bir şort ve tişört ile döndü ve yanıma oturdu. "Ben salonda yatacağım. Sen rahat rahat uyu. Tamam mı?" Evi lükstü ama oldukça minimaldi.

"Olmaz, ben salonda yatarım." dediğimde kaşları havalandı.

"Aklından bile geçirme." Yeni bir yastık getirdiğinde elinden tuttum. Bana çevirdi gözlerini.

"O zaman birlikte uyuyalım." diye sorduğumda gözlerime bakmaya başladı. Yanıma çektim onu tekrar. Geçen buluştuğumuzda öpüşmüştük ve o hiç yaşanmamış gibi davranıyordu. "Hadi ama Dylan. Daha ne kadar görmezden geleceksin?" diye sordum.

"Neyi?"

"O gece olanları?" Ona yaklaştığımda dudaklarıma kaydı bakışları anlık. Ardından tekrar gözlerime baktı.

"O gece seni rahatsız etmek istemedim, birden oldu."

"Rahatsız olmadım." dediğimde yutkundu sertçe. Rahatsız olmam söz konusu bile değildi, kalbim onun için bu kadar hızlı atarken. O geceden beri yüzünü aklımdan çıkaramıyordum. Sürekli olarak dudaklarının yumuşak baskısı dolduruyordu aklımı. Beni tekrar öpmesini istiyordum.

"O zaman," diye fısıldadı çenemden tutarken. Dudaklarını yaklaştırdı ve usulca nazik ve yavaş bir öpücük kondurdu. "Seni tekrar böyle öpsem, rahatsız olmaz mısın?" İki yanıma salladım başımı.

"Olmam." dediğimde tekrar yaklaştırdı başını. Başımı hafif sağa eğdim ve gözlerimi kapatıp aralık dudaklarıma dudaklarını bastırmasına izin verdim.

Yavaşça öpüştük bir süre. Diliyle dilimi keşfetti. Dudaklarımı aralıklı bir şekilde emip bıraktı uzun bir süre. Her bir dokunuşuyla kalbim titredi, tam olduğumu hissettim. Sanki benden ayrılan parçam geri dönmüştü ve birleşmiştik.

Bacağımdan tutup beni kendine çektiğinde yatakta bacaklarının arasına oturdum ve beline doladım bacaklarımı. Başını eğip beni yumuşakça öpmeye devam etti. Kollarımı boynuna doladığımda çekti dudaklarını ve ilk yanağımdan öptü. Ardından boynumdan öpüp geri çekildi yavaşça.

"Senden hoşlanıyorum." diye fısıldadım içimde tutmazken. Dudakları kıvrıldı ve eğilerek dudağımın kenarını öptü yavaşça.

"Ben de senden çok hoşlanıyorum." dediğinde içimdeki hislerle gülümsedim. Birkaç aydır tanışıyorduk ve kendimi onu düşünürken buluyordum. Ondan hoşlandığımı kabul etmem uzun sürmemişti, korktuğum şey onun hisleriydi ve şimdi duyduklarım her şeye bedeldi benim için.

"Cidden mi?" Ellerini yanaklarıma koyup okşarken eğildi ve tekrar dudaklarıma yavaşça tutku dolu bir öpücük bıraktı.

"Cidden." dediğinde gülümseyerek onu izledim. Bir süre daha yanaklarımı okşarken beni küçük küçük öpmeye devam etti.

"Uyuyalım mı?" diye uzun zaman sonra sorduğunda başımı salladım. Tişörtümü çıkarttım ilk. Ardından altımdakileri. O da benim gibi aynısını yaparken yatağa geçtik. Beni kendine çektiğinde başımı omzuna koydum ve kollarını etrafıma sarmasına izin verdim, ben de aynı şekilde sarıldım ona.

"İyi geceler." dedi son kez dudaklarımdan öperken. Huzurla gözlerimi kapattım. Hayattaki tüm şansımı Dylan ile karşılaşarak harcamış olmalıydım çünkü bana en güzel duyguları hissettirmeye başlamıştı.

"İyi geceler."

















Ne zaman sevişirsiniz beyler

another time [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin