Dila: Kusura bakma, telefonumun şarjı bitince haber veremedim.
Dila: Menajer başka bir arkadaş gelmiş, sinirleri bozulmuş. Özel meseleler..
Dila: Telefonu açamıyordum yarım saattir.
Dila: Seni de endişelendirdim, özür dilerim.
Dila: Sorun yok yani, iyiyim.
Dev Adam: Evet, endişelendirdin.
Dev Adam: Hakkında hiçbir şey bilmediğim için sana mesaj atmaktan ya da aramak dışında başka şekilde ulaşamıyorum. Bu yüzden çok endişelendim.
Dev Adam: Benden yardım istemiştin ama ben hiçbir şey yapamamıştım.
Dila: Çok, çok üzgünüm.
Dev Adam: Dila?
Dila: Efendim?
Dev Adam: Seni aramamı istediğinde kavgalı olduğun ya da düşmanın olan biri geldi sandım, oysa iş arkadaşın gelmiş. Aranızda problem yoksa neden tedirgindin?
• görüldü.
Dila: Ben artık kimseye güvenemiyorum.
Dev Adam: Güvenmediğin birinin aramasını istiyorsun?
Dev Adam: Dila, söylediklerin mantığımla uyuşmuyor.
Dev Adam: Kötü bir şey mi oldu?
Dila: Hayır, hiçbir şey olmadı. İş arkadaşımı öyle sinirli gördüm ki benimle problemi var sandım. Sadece tedirgin hissettim ve beni aramanı istedim.
Dev Adam: Peki.
Dev Adam: Sana güvenmek istediğimi söyledim, sen böyle yaparsan nasıl güveneceğim? (Gönderilemedi.)
Dev Adam: Şu an ne yapıyorsun?
Dila: Evde oturuyorum, sen?
• görüldü.
°
Odasının kapısını açarken karşısında dudağı patlamış bir Alperen bulmayı kesinlikle beklemiyordu. Kaşları havalandı, bir an ne diyeceğini bilemedi ve sadece karşısında ona tuhaf bir şekilde bakan arkadaşına odaklandı.
"Bu halin ne Alperen?" diye sordu sert sesle genç adam, bir yandan da içinden kendisine kızıyordu. Arkadaşını fazla boşlamıştı, görevini yapmamıştı. Kendini kötü hissettiğinde her seferinde çocuk gibi kabuğuna çekilmeyi, sorumluluklarını unutmayı bırakmalıydı.
"Yok bir şeyim oğlum, çekilsene." Alperen asık suratıyla odanın içine dalarken kapıda beliren bir diğer isimle Atakan daha çok şaşırdı. Ercan elini ensesine atarak Atakan'a içeri girebilir miyim, bakışları yolluyordu.
Atakan neler döndüğünü anlamadığı için şaşkın bakışlarla kapıyı biraz daha açtı, genelde güleryüzlü olan Ercan'ın suratı sirke satıyordu. Alperen bir kavgaya mı karışmıştı?
"Biri bana neler olduğunu anlatabilir mi?" diye sordu, geldiklerinden beri birbirlerine tuhaf bakışlar atan diğer iki genç adama.
Alperen kendisini duymamış gibi kafasını cama çevirip dışarıyı izlerken Ercan sanki çok önemli bir detayı fark ediyormuş gibi tavanı seyrediyordu.
"Ercan, hayırdır?" diye sordu Atakan.
Ercan irkildi, eliyle tavanı gösterirken sırıtıyordu. "Abi tavanlar ne güzelmiş öyle, verdiğimiz paraya da değiyor yani. Daha önce de hiç fark etmemiştim biliyor musun? Keşke dikkatli baksaymışım-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dev Adam | Texting
Teen FictionDev Adam: Sana zaman verdiğim süre boyunca acı çeken ben oldum. Dev Adam: Bana kendin gelmediğin sürece ben yokum, üzgünüm. • Başlangıç: 21 Temmuz.