Biraz kısa oldu ama Alperen'in ağzından okuyalım dedim. Aksiyon kısmı Dila'da olduğu için bu bölüm pek bir şey yazamadım, geçiş bölümü gibi oldu djsjdankcn
Keyifli okumalarr
***
Alperen Öztürk'ten:
"Ünlü oyuncu Alperen Öztürk, yaşadığı talihsizlikten sonra birkaç projesini iptal etti! Kameralara çıkmayan oyuncunun bir süreliğine inzivaya çekildiği söyleniyor."
Atakan, sıkıntıyla nefesini verirken televizyondaki magazin programını kapattı. Kimse mutlu değildi, Dila'nın tek başına bir şeyler yapmaya çalışması beni tedirign ediyordu.
"Ne düşünüyorsun?" diye sordu Atakan. Korumalığımı bırakması için ısrar etmiştim, bana kızmıştı.
Dila'yı düşündüğümü bilsin istemedim, hisleri karmakarışıktı ama ben artık onun gözlerine bakınca Dila'ya aşık eski Atakan'ı göremiyordum. "Korumalığı bırakman gerektiğini düşünüyorum."
Tahmin ettiğim gibi kaşlarını anında çattı. "Saçmalamayı kes, bu konuyu konuşup hallettiğimizi zannediyordum."
"Yaralandın!" diye itiraz ettim, koltuktan kalktı. "Kaçma."
"Kaçmıyorum, psikolog randevum var. Ayrıca korumalık yaparken yaralanmam normal, bana seni korumam için para veriyorsun."
"İstemiyorum." Küçük çocuk gibi davrandığımın farkındaydım, söz konusu Atakan olduğunda fazlasıyla hassastım.
Bana bakarak güldü. "Beni kovuyor musun?"
"HAYIR!" Sonra ekledim. "EVET. Kovuyorum seni, kendine yine iş bulsan iyi edersin."
Kahkaha atarak kapıya doğru ilerlerken peşinden gitmedim, beni ciddiye bile almıyordu. İç çekerek tavana baktım, dış kapının kapanma sesini işitince sırtımı koltuğa yasladım. "Sen çok kötü bir patronsun." diyerek yanıma gelen Ercan kendini tekli koltuklardan birine attı.
"Ne var?" diye tersledim, onunla uğraşmak hoşuma gidiyordu.
"Zalim." diyerek gözlerini kıstı, onu sinir etmek için "Menekşe ile nasıl gidiyor?" dediğimde kaşları çatıldı. "Ne alaka?"
"Hani iptal ettiğim reklam ve film anlaşmaları için davalık olduk, Menekşe ilgileniyordu hani?"
Çatılı kaşları düzeldi, gergin omuzları aşağı çöktü. "Keşke hepsini iptal etmeseydin, zor durumdayız. Menekşe Hanım-"
"Geç, sen oraları. Hanım diyorsun demek Menekşe'ye."
"Ben profesyonel biriyim."
Kahkaha attım, Ercan'ın hislerini kabullenmemesi onu komik duruma sokuyordu bazen. Yine de üzülüyordum, geçmişindeki travmalarından kaçamıyordu. "Ercan." dedim ciddileşerek. "Seni anlıyorum, korkuyorsun. Yine de adım atmaktan çekinme, ileride bazı şeyler için geç kaldığında pişmanlık duymanı istemem." Bana cevap vermedi ama bakışları durgunlaştı. Güler yüzünün altında yatan travmalı geçmişini kolay kolay atlatamıyordu, sürekli neşeli olması bana ağır geliyordu. Hislerini gülümsemesiyle maskeliyordu, gelecekte fırsatını kaçırdığı bir şeyler için pişman olmasını istemiyordum.
Ellerini saçlarından geçirdi ve kısa bir soluk verdi. "Biraz zorlanıyoruz, yüklü miktarda tazminat ödemek zorunda kalacaksın. Parlak bir oyuncusun, medyadan uzak kalman iyi olmayacak. Arkadaşın olarak konuşursam kendini tehlikeye sokacaksa tüm projelerini iptal etmelisin, ben menajerin olarak elimden geleni yapacağım. Şu şerefsizden hâlâ ses yok, Barış'a ya da Atakan'a zarar verecek diye korkuyorum."
"Ben de." dedim, günlerdir bu konuyu düşünüyordum. "Dila ısrarcı, davayı açtırmıyor. Anlattım sizlere de."
Gülümsedi. "Barış, Dila ile konuşunca daha iyi oldu. Tedavisi olumlu yönde gelişiyor, doktoruyla konuştum bugün. Kendini daha rahat ifade ediyormuş, yine de uzun ve sancılı bir süreç olacak. İlaçlarını aldım, kâbusları hâlâ devam ediyor."
"Adaleti geç de olsa sağlayacağımıza inanıyorum ama mutlu değilim, Ercan." Sessizce beni bekledi. "Çok yoruldum, ceza alacaklar ama verdikleri zarar bir ömür boyu bizimle kalacak. Atakan'a bakamıyorum bazen, ne yaparsam yapayım iyi bir arkadaşmış gibi hissetmiyorum."
"Sen çok iyi bir arkadaşsın, Atakan'ın hep yanındaydın. Kendini daha fazla suçlama, elinden geleni yapıyorsun."
Ne diyeceğimi bilemedim, Ercan'ın ciddi oluşu beni gülümsetti. Bu halleri nadirdi. "Menekşe yazmış, onunla buluşmam lazım."
İmalı gülümsememi görmezden gelerek "Dava için buluşuyoruz." dediğinde onunla uğraşma isteğimi güçlükle bastırdım. Aceleyle evden ayrılırken onu izledim, sonrasında Atakan'a yazdım.
Alperen: Randevuya yetişebildin mi?
Atakan: Evet, şimdi benim sıram
Alperen: Bu akşam kardeşinin yanına mı gideceksin?
Atakan: Evet, onu da alıp size geri döneceğim
Alperen: Görüşürüz
Atakan ile konuşmam bittikten sonra Barış'ın odasına gittim, uyuduğunu fark edince oturma odasına geri döndüm. Birkaç telefon görüşmesi yapıp herkesin güvenliğini arttırdıktan sonra rahat bir nefes verebildim. Her gün tehdit mesajları alsam da bir sorun olmuyordu, yine de tedirgindim. Kemal çok sessizdi, dava açmayarak zaman kaybediyorduk. Barış'ı geri yanına alabilmek için elinden geleni yapacaktı.
Düşüncelere dalmışken gelen mesajlar, Kemal'in büyük bir adım atmaya başladığının göstergesiydi.
Dila: Alperen,
Dila: Güvenlik önlemlerinizi arttırın
Dila: Benden haber alamazsanız endişelenmeyin, en kısa zamanda sizinle yeniden iletişime geçeceğim.
Dila: Bu geceden itibaren sessiz kalmayacağım :)
***
Bölüm günlerini belirleyemedik, haftada en az iki bölüm atmaya çalışacağım ama bu hafta içi atamayabilirim, hafta sonuna sarkabilir.
Duyurulardan haberdar olmak isterseniz wattpad hesabıma bekliyorumm
Görüşmek üzeree!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dev Adam | Texting
Teen FictionDev Adam: Sana zaman verdiğim süre boyunca acı çeken ben oldum. Dev Adam: Bana kendin gelmediğin sürece ben yokum, üzgünüm. • Başlangıç: 21 Temmuz.