Sınav haftam yaklaştığı için ben de uzun bölümle geldim, sınır geçilmedi ama olsun. Lütfen düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın, yorumlarınızı okumayı seviyorum <3
Okumaya başlamadan önce kalplerinizi alabilir miyim?💖
Keyifli okumalar dilerim, soft bir bölüm oldu.🦋
°
Genç adam beş dakika önce uygulamaya başladığı planın sonunda işlerin daha da kötüye gitme ihtimalinden dolayı tedirgindi. Aslında yaptığı kötü bir şey değildi, sadece onları düşünüyordu.
Alperen'in daha fazla üzülmesini istemiyordu, ayrıca Atakan'ı da kardeşi gibi severdi. Aralarına soğukluk girmesini istemiyordu, zaman vermişti ikisine de fakat zamanın fazlası da zarardı. Bu olaya ufak bir el atmanın zamanı gelmişti. Hiçbir şey yapmasına gerek yoktu, tahminlerine göre birazdan Atakan nefes nefese şu koridorda koşacaktı.
Alperen yağmur altında fazla kaldığı için hastalanmıştı, gecenin ilerleyen saatlerinde ateşi yükselmişti. Hastanede ilk müdahale yapıldıktan sonra özel bir odaya almalarını rica etmişti doktorlardan. İnatçı arkadaşının Barış'ın tam olarak iyileşmeden evine adım atmayacağını çok iyi biliyordu.
Barış aklına gelince tebessüm etti, kalbinin en derinlerinde çok daha farklı bir mutluluk hissediyordu. Zeliha Hanım ve Barış'ın kavuşmasına şahit olacağı için oldukça buruk hissediyordu, yaralı anne ve oğul... Barış kendilerinden yaşca küçüktü, yaşadığı şeyler hiç kolay değildi ve güçlü oluşunu takdir ediyordu.
Mesajlara bakarken sırıttı, sonrasında vicdanı biraz yanaklarının kızarmasana neden olsa da omuzlarını silkti. Bu iki dostun konuşması gerekiyordu. Alperen, Atakan beni sildi diye düşünüp duruyordu. Biraz üstüne gitse Atakan'ın ona geri döneceğini biliyordu. Atakan ise güvendiği kişinin kendisine ihanet ettiğini düşünüyordu fakat bir hatası vardı: Alperen'i dinlemesi lazımdı.
Her iki tarafında haklı oluşu zorluyordu kendisini, biri hatalı olsa gider konuşurdu. Şimdi ise hangisini dinlese kafa sallamaktan ya da ufak hatalarını söylemekten başka bir şey yapamıyordu.
Elbette Atakan ile iletişimi kesmemişti fakat Atakan mesajlarına biraz geç dönüyordu. Kardeşi Büşra ile vakit geçiriyor, birkaç sene boyunca yapamadığı abiliğin boşluğunu doldurmaya çalışıyordu.
"Oğlum durma ayakta, otursana." Kendisine seslenen Zeliha Hanım'a hafifçe tebessüm etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dev Adam | Texting
Teen FictionDev Adam: Sana zaman verdiğim süre boyunca acı çeken ben oldum. Dev Adam: Bana kendin gelmediğin sürece ben yokum, üzgünüm. • Başlangıç: 21 Temmuz.