Sevmeni de kabullenirim

10.7K 853 273
                                    


Delta son kez boğazını temizleyerek odaya girdi. Yatakta sırtı kapıya dönük şekilde yatan Alfasını gördüğünde iç çekti. Sessizce ağladığını hissede biliyordu. Alfasının sinirlendikten sonra ağlayarak sakinleştiğini de biliyordu.

Yavaşça yanına sokuldu. Elini beline dolamak istediğinde Alfanın "Jungkook! Sana koltukta uyu dedim. Seni parçalamak istiyorum şu an" demesiyle geri çekildi. Ellerini sertçe saçına geçirip çekiştirdi. Sıkıntıyla oflayarak yataktan kalktı.

Yatağın diğer tarafına geçerek, diz çöktü. Ağlamaktan gözleri kızaran Taehyung'un gözlerini sımsıkı kapatarak burnunu çektiğini gördü. Eli eşinin siyah tutamlarına çıktı.
Yavaş yavaş okşayarak feromon salgılamaya başladı.

"Papatyam, ağlama lütfen. Üzülüyorum sen ağlayınca. Tek bir gözyaşın için dünyayı yakarım. Benimle konuş, sorunu çözelim"

Taehyung gözlerini açtı. Yatakta oturur pozisyona geldi. Dudaklarını birbirine bastırarak, burnunu çekti.

"Neden her şeyi zorlaştırıyorsun? Benim için kolay mı sanıyorsun? Sen böyle yaptıkça daha değersiz hissediyorum kendimi. Çok mu zor dediğimi yapmak?! Yıllardır üst kurumun, locaların dırdırın çekiyoruz. Diğer krallıklarda dedikodum yapılıyor. Sırf sana varis veremedim diye. Ben de üzülüyorum. Varis değil, sana bir çocuk veremedim diye"

Son cümlesinde ağzından hıçkırık koptu. Delta eşinin gözyaşlarına dayanamayıp, kolları arasına aldı.

"Özür dilerim, ama benim için de zor. Benim gözüm senden başkasını görmüyor ki! Başkasına dokunamam işte. Anla beni de. Korkuyorum."
Taehyung eşinin kolları arasından çıkarak yüzüne baktı titrek gözlerle. Kelimeleri toparlamaya çalıştı.

"Jun-Jungkook.....ben aptal değilim. Ne demek istediğini anlıyorum. Korkuyorsun. Çünkü, kurdunun onu isteyeceğini biliyorsun. Eğer kurdun onu reddetseydi, onun gördüğün ilk anda istemezdin. Ama getirdin işte. O yüzden seni gönderdim arkasınca." diyerek titrek nefes aldı.

"Jun-Jungkook, kabul ederim"

Delta kaşlarını havalandırarak, gözlerini kaçıran eşine baktı.

"Anlamadım. Neyi kabul ediyorsun?"

Taehyung ayağa kalkarak, yataktan çıktı. Odada ireli geri giderek saçlarını çekiştirmeye başladı. Sonunda durduğunda derince iç çekerek konuştu.

"Kabul ederim işte. Ben her şeyi göze alarak, Jimin'i saraya getirttim. Ben salak değilim Jungkook. Aksine, senden kat kat akıllıyım. Onu neden istemediğini biliyorum. Ben tüm her şeyi düşündüm. Çocuğumuzu doğuran kişinin en iyisi olmasını istedim. Ama ondan kopmasını istemedim. Bu yüzden senin ruh eşin olmana layık olmasını istedim. Ben kabullenirim Jungkook. Onu sevmeni de kabullenirim"

Delta yatağın ucunda oturmuş, ağlayarak konuşan Taehyung'u izliyordu. Konuşmaya cesareti yoktu. Cümleleri seçemiyordu. Her kelimesinde kalbini kıracağını biliyordu.

"Saray kuralları gereği, gözdelerin olmalı. Ama olmadı. Beni sevdiğin için olduğunu biliyorum. Fakat olmadığın gibi de davranmayı kes lütfen. Jimin'e karşı saygılı davran. Onun bir suçu yok. Onu seveceğinden adım gibi eminim.
Jimin'i gördüğün an heyecandan feromon salgılıyorsun. Fark etmiyor muyum sanıyorsun? Gerçekten de aptalsın Jungkook. Elin ayağın birbirine giriyor. Peki neden kabul etmiyorsun ondan etkilendiğin gerçeğini?"

Jungkook ayaklanarak eşinin önünde durdu. Ağlamaktan daha da ışıltılı olan mavi irislerine baktı. Onun her şeyi kendi içinde halletmesine kızıyordu. Taehyung hep böyle olmuştu.
Bütün işleri kendi zekasıyla alt eder, hazır şekilde eşine sunardı. Aynı şimdi olduğu gibi.

Galaxy Vminkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin