Galaxy Vminkook

Geliyor

"Senin yüzünden! Ben şahit oldum diye tek kelime edemedim. Sen niye dinlemeden ondan özür dilemesini istedin ki?!"

Taehyung sinirle bağırmıştı Jungkook'a. İkili yatak odalarında kavga ediyordular. Jimin'in kapı açmayışı üzerine soluğu odada bulmuş, çözüm bulalım derken sabah olmuş, yorgun ikili kavgaya başlamıştılar.

"Ne demek benim yüzümden! Ne yapabilirdim?! Koskoca sarayda herkes şahit olmuş yaptığına. Bir kadına el kaldırmış. Ben bir kralım ve sen de.

Bizim için her şeyden önce halkımız, kanunlarımız gelir. Bunun uğruna kaç kraliyyet üyesi canından oldu biliyorsun. Jimin bizim eşimiz, sevdiğimiz olabilir. Ama bir kadına el kaldırdı. Hem de tüm sarayın, hatta kral olan senin gözü önünde.

Söyle bana ne yapmam gerekiyordu? Eğer mantıklı bir çözümün vardıysa taht odasında benden önce konuşurdun.

Ben sadece konu kapansın diye özür dilesin istedim. Jimin'i küçük görmek, aşağılamak gibi bir niyetim olmadığını biliyorsun. Zaten kimse de bizim Vitamızı küçümseyemez. Hatta sen ve ben bile.

Her şeyden önce bir kral olduğumu unutmayın. Size olan sevgim için yıkmadığım kural kalmadı. Ama kadına el kaldırmak gibi bir şeyi ört bastır edemezdim. Hele de ailesi, krallık görmüşse.

Beni de anlayın lütfen"

Jungkook tek nefese bağırarak karşılık vermişti. Taehyung donup kalırken mavi hareleri çoktan su toplamıştı. Jungkook bağırdığının farkına yeni vararak hemen titreyen bedene adımladı.

Taehyung'u kolları arasında sarmaladığı gibi yatağa oturmuştu.

"Papatyam... özür dilerim bağırmak istemedim. Sadece sinirlendiğimde Deltamı kontrol edemiyorum. Üstelik çaresiz olduğumda daha da sinirleniyorum"

Alfa Deltanın boynuna sokulurken gözyaşları eşliğinde fısıldadı.

"Özür dilerim Jungkook... Haklısın. B-ben sinirden, üzüntüden sana yüklendim. Senin suçun yok"

Delta ağlayan bedeni dikelterek gözyaşlarından öpmüş "Ağlama Papatyam... Siz ağladığınızda canımdan can gidiyor" demişti.

Taehyung hızla kafasını sallarken inci tanelerini sildi. Ona şefkatle bakan gözlere dikti harelerini. Çenesi titrerken sordu.

"B-bizi affetmezse ne yapacağız sevgilim?"

Jungkook gelen soruyla titredi. Kucağındakı bedenle ayağa kalkarak, onu yere indirmişti. Elinden tutduğu gibi Vitanın odasına doğru koyulmuştu.

"Bizi affetmesi için elimizden geleni yapacağız"

Kapıya vardıklarında Jungkook sert sesiyle askere "Prens uyandı mı?" diye sordu. Asker olumlu cevap verince kapıyı çaldılar.

"Ayçiçeğim aç kapıyı lütfen. Affetdirelim kendimizi"

"Güneş'im lütfen açıklamamıza izin ver"

Jimin kapıda duyduğu sesler ile omzunu silkti. Kalbi kırılmıştı bir kere. Sadece Jungkook ve Taehyung'a karşı değil, arkadaşlarına da karşıydı bu kırgınlık.

Doğumuna az kalmış Vita zaten hormonları yüzünden neredeyse tüm gün dolu gözleri ile gezerken bu olay onu daha çok üzmüştü. Son zamanlar tuvalete bile eşleri ile giden Jimin  ağlamamak için zor tutuyordu kendini.

"Neler oluyor burada yine?! Sadece bir gün birlikleri kontrole gittim ve saray birbirine girmiş"

Yoongi'nin sesiyle irkilmişti Jimin. Yüzünde tebessüm açarken aslında bu şeytani bir gülüştü. Çünkü Yoongi'nin eşlerini azarlayacağını biliyordu.