Galaxy Vminkook

Papatya Prensi

"Hakkımız olan topraklarımız artık geri alınmıştır. Resmi tören bir kaç gün içinde yapılacaktır. Şimdilik Kral Jeon Taehyung hazretleri buradadır. Yeni Kralınız karşısında saygı gösterin"

Taehyung askerin talimatı okuyup bitirmesiyle insanlara baktı. Hepsi başlarını eğmiş, sakin kalmaya çalışarak yeni kralı karşılıyordular.

"Ben Jeon Taehyung. Artık Kim toprakları diye bir şey yok. Artık bu topraklar Jeon hanedanlığınındır. İsteyen buna razı gelir ve yaşamaya devam eder. Başımızın üstünüzde yeriniz var. İstemeyene kapı orada. Gidebilir"

Taehyung'un sözlerini bitirmesiyle halk tarafından sevinç çığlıkları yükselmiş, "Çok yaşayın Kralım" diye bağırmaya başlamışlardı.

Tabii ki seviniyordular. Zalim bir kraldan kurtulmuşlardı. Yıllarca gerçek krallarının onları kurtarmasını bekliyordular. Şimdi o büyük gün gelmişti.

Taehyung böyle bir karşılama bekliyordu. Fakat daha fazlasını görmek gururunu okşamıştı. Halkı arkasında olan kral daha güçlüdür.

"Baba!"

Jungmin'in sarayın büyük balkonundan duyuru yapan babasına doğru seslenmesiyle asker "Prenses Jungmin hazretleri!" diye bağırmıştı.

Herkes hızla başını indirmişti. Bu delta Jeon'un yazdığı kurallardı değil mi? Taehyung hatırladığı şeyle yüzünde tebessüm oluştu.

Kızı koşarak bacaklarına yapıştığında eğilerek Prensesi kucağına almıştı. Kızının o güzel kokusu ve boynuna bağladığı fluardan gelen vanilya kokusuyla gözlerini kapadı.

Feromon salgılayarak kokusunu kontrol edemeyen kızının kokusunu bastırmıştı. Bu da bir kuraldı değil mi? Alfa Prenses için yazılan bu kanunları ne çabuk unutmuştu?

Belki de bilerek öyle konuşmuştu.

"Baba! Çiçek!"

Taehyung kızının ne dediğini anlamaya çalışırken Namjoon'a bakış atmış, gerekli kuralları halka açıklaması için talimat vermişti.

Daha bir saat önce dolaştığı sarayın koridorlarından geçerken kızı kıkırdayarak siyah saçlarına parmaklarını doluyor, Jimin'den aldığı minik, tombul parmaklarıyla yüzünü okşuyordu.

"Kızım çiçek mi gördün?"

Prenses hızla başını sallamış, babasının kucağından inerek omegalarla gezdiği bahçeye doğru koşmuştu. Taehyung endişeli şekilde "Kızım koşma" diye bağırsa da Jungmin onu dinlemedi.

Taehyung hızlı adımlarla bahçeye girdiğinde kızının papatyaların önünde dizleri üstüne çökerek hayran hayran baktığını gördü.

Tebessümle Jungmin'in yanına vardığında onun gibi dizleri üstüne çöktü. Kızın bakışları babasına dönerken "Baba bak sen!" demişti heyecanla.

Taehyung buruk tebessümle kızına baktı. Taemin'i düşünürken buldu kendini. Yüreği burkulmuştu. Onlar bu hâlde olmayı hakkediyor mu?

"Babaya götüyeyim mi?"

Kızının masum şekilde sorusuna karşılık "Güzel kızım, babanın bu çiçeklere alerjisi var" demişti.

Jungmin dudaklarını büzerek tekrar bakışlarını papatyalara çevirdi. Omuz silkerek papatyaları okşadığında bu huyunu Jungkook'dan aldığını düşündü.

"Taemiyi özledim. Babişleri de özledim. Bebişleri de. Eve gideyim mi?"

Taehyung'un yanağına damlayan kristal gözyaşı Jungmin'in dikkatini çekerken "Kookie babiş sana kızacak" dedi ağlamasını kastederek.