Galaxy Vminkook

Canı yanıyor

Sizden ricam empati yapmanız biraz. Tek taraf acı çekiyormuş gibi yapmayın.

Birer yabancı gibi yan yana yürüyen bedenler sıkıntıyla nefesleniyordular.
Jimin'in vücudunu ele geçiren heyecan ayakta durmasını zorlaştırıyordu. Deltanın az gerisinde onu takip ediyordu.

Jungkook'un aniden durmasıyla Jimin de duraksadı. Deltanın bakışları merdivenlere yükseldi. Bir kaç hizmetli ve muhafız dışında başkalarının adım atamadığı koridorlara uzandı başı. Merdivenlerden hâlâ Alfasının lavanta kokusu geliyordu.

Ellerini yumruk yaparak, gözlerini kapadı. Jimin ne olduğunu anladığında birbirine kenetlediği ellerini daha da sıktı. Anlıyordu. Onun içinde zordu. Eşine ihanet etmiş gibi hissetdiğini biliyordu.

Deltanın adımlamasıyla Vita da harekete geçti. Bu özel gece için tüm herkes odasına çekilmişti. Kral ve gözdesini rahatsız etmemek için.

Jimin için hazırlanan odaya geldiklerinde Jungkook kapının önünde durdu. Derin nefes alıp kapıyı açtı. "Geç" dediğinde Jimin ikiletmeden, başı eğik şekilde odaya girdi. Jungkook da odaya girerek kapıyı kapattı.

Jimin arkası dönük şekilde tir tir titrerken, Jungkook onu baştan aşağı süzüyordu.

"Çok güzel" dedi içinden. İç çekerek arkadan bedenine yaklaştı. Jimin daha çok titremeye başladığında Jungkook'un eli belini buldu.

Göğsünü Vitanın sırtına yasladı. Jimin kulağının dibinde sıcaklık hissetmesiyle gözlerini kapadı.

"Vita, bugün gerekeni yapacağım. Sana saygı duyarım. Ama fazlasını bekleme. Seni öpemem. Bu dudaklar Alfama ait"

Jimin usulca başını salladı. Onu kabullenmesini beklemiyordu. Çok sevdiği bir eşi vardı. Bunu bekleyemezdi.

"Jimin, ben onu üzemem. O iyi kalpli biri. Kalbinde buzdan ateş taşıyor. Senin için evlenmemi istedi. Adına leke sürmemek için. Ellerine verdi beni. Herkesten kıskandığı beni. Sırf üzülmeyeyim diye. Bana çocuk vermek için yukarıda acı çekiyor"

Jimin dudaklarına eziyet ederken Deltanın acı çeken sesini dinliyordu.

"Bütün her şeyi kendi yaptı. Seni o buldu. Buraya getirmek için beni karşısına aldı. Düğün yaptı. İnanıyormusun, başkasıyla evlendirdi beni. Düğün boyunca gülümsedi. Biz üzülmeyelim diye. Beni anla. Onun kalbini kıramam"

Jimin başını salladı usulca. Onu çok iyi anlıyordu. O da Alfayı üzmek istemiyordu.

"Kral Jeon, sizden sevgi beklemiyorum.
Fakat saygı bekliyorum. Sadece taşıyıcı olmak istemiyorum. Bebeğimi kendim de büyütmek istiyorum. Sizden tek ricam bu. Ben de Kral Taehyung'u üzmek istemiyorum. Sadece bildiğiniz gibi yapın"

Jungkook gülümseyerek geri çekildi.
Parmakları korsenin iplerini buldu.
İpleri çözerek korsenin yeri boylamasını sağladı. Ardından elbisenin iplerini çözdü. Tamamen açtığında, Vitanın güneş gibi parlayan tenini izledi. Yutkundu bu pürüzsüz ten karşısında.

Elleri elbisenin omzuna çıktı. Aşağı doğru çekmesiyle boşalan elbise ayak uclarına düştü. Üstünde sadece dantelli iç çamaşırıyla kalan bedeni süzdü.

Eli ince bilekleri kavradı. Jimin ilk defa biri karşısında çıplak kalmasından dolayı utanıyordu. Kısıla kısıla yatağa uzandı. Tek kokuyla gözlerini kapadı. Sonra yatağın çöküşünü hissetti.

Baldırları üstüne çöken ağırlıkla gözlerini açtı. Deltanın mavi irislerinin aniden kırmızıya dönüşmesine şahit oldu. Eli uyluklarını okşadı. Jimin dudağını ısırarak inlemesini tuttu.