YAZIM YANLIŞLARINI DÜZENLEYECEĞİM.
Dün gece sevişmekten kalçamı hissetmiyordum artık. Üstüne Deltam ve Alfam sinirlenmişti. Çünkü birazcık onları kışkırtmış olabilirdim.
Şimdi kahvaltı masasında oturmuş aç kurtlar gibi yemek yiyordum. Jungkook kucağında Taemin'i tutarken Taehyung mamasını yediriyordu. Yüzümde oluşan tebessüme engel olamadım.
İlerleyen dakikalarda kapının çalınması ile asker gelmişti.
"Kralım, Anhel diye yaşlı bir adam Prens Jimin ile görüşmek istediğini söyledi. Yanında bir bayan,2 erkek daha vardı"
Betnim beyazım solarken Jungkook ve Taehyung bana bakmıştı. Nefesim boğazıma tıkanırken taht odasına getirmeleri ile ilgili emir çoktan verilmişti.
Kucağıma aldığım oğlumu daha da sarmalamıştım. Şu an tek gücü ondan alıyordum. Yoksa yere yapışmam an meselesiydi.
Gelmeleri ile saygıyla eğilmiştiler. Anhel bana bakınca gözlerimi kaçırmıştım. Jungkook onun bana uzun bakmasından rahatsızca kıpırdanıp konuşmuştu.
"Kimsin? Necisin? Eşimden ne istiyorsun? Yanındakilar kim?"
Anhel onun sorularını es geçip bana minik bir tebessümle bakmıştı. Bir iki adım daha daha atıp yanıma gelmişti. Yoongi ve Hoseok hyung anında önüme geçerken konuşmuştu.
"Korkmayın benden onlara zarar gelmez. Zira Rose Bianca ona emanet"
İşaretimle çekilmişti hyunglarım. Aksakallı adam acı bir tebessümle kucağımdaki oğlumun saçını okşamıştı.
"O günün geleceğini bilmiyor muydun Jimin? Sonuçlarının ne olacağı bilinmeyen bir yolda olduğunu bile bile nasıl ona kıyarsın?"
Kurduğu cümleler ile genzim yanarken gözlerimden yaşlar gelmişti. İstifimi bozmadan cevap vermiştim ama.
"Benim yokluğum sorun olmaz. Yani bir müddet sonra unutacak bir şey olduğu taktirde. Ona gözü gibi bakacak iki babası daha var. Öldüğüm taktirde kendimden bir parça bırakmış olurum sevdiklerime"
Jungkook ve Taehyung hışımla yerinden kalkarken anlamaz şekilde bakıyordular bana. Taehyung'un titrek elleri çenemi bulurken başımı aşağı eğdim. Çenemdeki elleri başımı yukarı kaldırırken cam gibi parlayan gözlerle karşılaştım.
"Ne-neler oluyor Ayçiçeğim?"
Zar zor kurduğu cümleye hıçkırarak ağlamıştım. Ağzımdan tek cümlenin çıkmayışı ise Jungkook'un hararetle bağırmasına sebep olmuştu.
"Burada ne sikim dönüyor açıklayın hemen! Güneşim neden ölüyormuş?"
Sinirden çenesi eserken gözlerindeki korkuyu görüyordum. Eğer ölürsem ne yapacaksın Jungkook? Tüm dünyayı ateşe mi vereceksin?
Usul usul gözyaşı döken Taehyung anlamıştı zaten kötü şeylerin olduğunu. Eğer ölürsem ne yapacaksın Taehyung? Tüm dünyayı karlar altında mı bırakacaksın?
"Sakin ol evladım. Her şeyi anlatıyorum en başından... Yüzyıllar önce atalarımız olan 3 erkek ve 1 kadın çıktıkları gezide 4 taş bulurlar. Beğenip boğazlarına taktıkları an taş onlara mühürlenir. Zamanla bunların güç kolyesi olduğunu anlarlar.
Yıllar geçtikçe kolyelerin güçlerini kullanmayı öğrendiler. Onların ölümünden sonra güç kolyeleri kendi sahibini seçmeğe başladı... Şimdi ki sahipleri ise daha doğduğu günden seçilmişti. Rose Bianca Güneşin ve Ayın güçlerini kendinde birleştiren, eski adıyla Park Jimin'i seçmişti. Daha doğduğu gün anlamıştı onun kalbindeki saflığı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy Vminkook
FanfictionJeon krallığının kralı Delta Jungkook ve eşi Baş Alfa Taehyung krallığa varis vermek için Vita Jimin'i saraya getirirler. Semekook/Seketae/Ukejimin Bitiş tarihi: 15.07.2022 #1 vmin #1 vminkook #1 king #1 fic #1wattpad #1 alfa #1 kingdom •Tüm hakla...