"Lavanta'm?"
İlk kez sahiplik ekiyle seslenmesi Taehyung'un kalp hızını artırmış, göz bebeklerinin büyümesine sebep olmuştu.
Fakat yine de umutlanmak istemedi. Taehyung endişeyle Jungkook'a baktı. Duymamasını umuyordu. Aksi taktirde ondan nefret etmesinden korkuyordu.
"Sen bana aşık mısın?"
Kalbini hızlandıran ince ses karşısında başını eğdi. Cevap vermeye gücü yoktu. İlk kez kendini bu kadar güçsüz hissetmişti.
Cevap vermeden terastan çıktı. Bir kaç saniye mavi irislerde kayboldu. Ardından bir şey demeden yanından geçti.
"Beni seviyor musun dedim?!"
Yerinde durdu. Gözlerini kapatıp derin nefes aldı. Arkasını dönmeden "Evet Ayçiçeğim. Seni seviyorum. Özür dilerim. Ama kalbime sahip çıkamadım. Aranızda diken olmak istemem. O yüzden de gideceğim"
Cümlesini bitirerek adım atmıştı ki, arkasından beline dolanan kollarla duraksadı.
"Gitme. Yalvarırım. Lavantam bırakma bizi"
Sırtına değen koca karınla hemen arkasını döndü. Onu kolları arasına aldı. Jungkook'un gülümseyerek onları izlemesine karşı gülümsedi.
Jimin karnını göstererek sırnaştığı bedene "Bebeğimizi bırakıp nereye gidiyorsun?!" diye yalancı sinirle çemkirdi. Aksine Taehyung'un gözüne şirin gelen bu görüntüyle kıkırdadı.
Aniden kolları arasından çıkan bedenle kaşları çatıldı. "Neden mektuplarıma cevap yazmadın?! Tam tamına üç mektup yazdım sana. Biri benim adıma, biri Jungkook'un adına, diğeriyse bebeğimizin adına"
Taehyung afallamış suratıyla karşısındakı bedene bakıp "Jimin, bana mektup falan ulaşmadı. Doğru bölgeye gönderdiğinden emin misin?" diye sordu.
Jimin çatılan kaşlarıyla Alfanın dediklerini tarttı. Sonra elini alınına vurarak sinirle konuşmaya başladı.
"Ahh, lanet olsun. Ben mektupları omegalara vermiştim. Eminim bilerek sana ulaştırmadılar"Jungkook "Bunu kim ne hadle yapar?!" diyerek bağırdığında Jimin korkuyla yerinden sıçradı. Ahh, bu çok ani olmuştu. O sonuçta hamileydi.
"Ben sandım ki,-" demeye çalışsa da devamını getiremedi. Öyle düşündüğü için kendine kızıyordu. Gözleri dolmaya başladığında arkasından sarılan bedenle gözlerini kırpıştırdı.
"Ne sandın Papatyam?" diye sorduğunda Vita cevap beklediğini her hâliyle belli etmişti. "Ben sandım ki, beni unuttunuz". Hemen suçlu çocuk edasıyla bakışlarını kaçırdı.
Ellerine tutunan minik ellerle başını kaldırdı. "Bunu nasıl düşüne bilirsin?
Biz seni çok özledik. Kralımızla birlikte depresyon geceleri geçiriyorduk. Bebeğimiz seni çok özledi. Onunla konuşmanı seviyor. Biz konuşunca tekme falan atmıyor"Taehyung dolmuş gözlerini silerek
gülümsedi. Evet mutlu olabilirdiler şu an. Ama hâlâ sorun vardı. Jimin onu sevdiğini biliyordu artık. Fakat ne kızmıştı, ne de cevap vermişti. Sadece bebeği öne sürmüştü."Jimin, seninle ilk kez açıkça konuşmak istiyorum. Duygularımı biliyorsun artık. Eğer ki, rahatsız olacaksan bunu dile getirmeni istiyorum. Şayet ki, öyle bir durum söz konusu olursa, bebeğimizi görmek dışında yanına uğramam. Diğer türlüsü canımızı yakar zaten"
Jimin alt dudağını kemirmeye başladığında, Taehyung son umut kırıntılarının yok olduğunu hissediyordu. Yine cevap vermiyordu. Ne reddediyor, ne de kabulediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy Vminkook
FanfictionJeon krallığının kralı Delta Jungkook ve eşi Baş Alfa Taehyung krallığa varis vermek için Vita Jimin'i saraya getirirler. Semekook/Seketae/Ukejimin Bitiş tarihi: 15.07.2022 #1 vmin #1 vminkook #1 king #1 fic #1wattpad #1 alfa #1 kingdom •Tüm hakla...