Güzel ayrıntılar

7.6K 642 539
                                    

Jeon krallığı yeni güne uyanmştı. Gece zor geçmişti. Mutluluğu ve kederi aynı anda yaşamışlardı. Evlatlarıyla sınanmışdılar. Sadece evlatları da değil, gözdelerini de kaybetmek korkusu yaşamışdılar.

Jimin rahatsızca kıpırdanarak gözlerini açmaya çalıştı. Zorlukla gözlerini açtığında gördüğü görüntüyle yüzünde buruk tebessüm oluştu.

Pencere önünde, sallanan sandalyede arkası dönük biçimde kucağındaki oğluyla oturan Jungkook. Taemin ve Jungmin de büyülenmiş gözlerle kardeşini izliyordu.

Yanakları ıslandı. Bu görüntüye bile mutlu olmadı. Bebeğini kaybetmişti. Nasıl hemen mutlu olsun ki? Meleği küsmez miydi babasına?

Jungkook dudaklarını miniğinin alnına yaslamış gülümsüyordu. Kızları onun küçük elleriyle oynarken, Taemin gözlerine odaklanmıştı.

Jungkook hissettiği feromonlarla başını çevirdi. Jimin'in sessizce ağladığını gördüğünde yüreği sızladı. Kaldıramazdı daha fazla ağlamasını.

Dikkatlice ayağa kalkarak yatağa doğru adımladı. Jimin'in yanına ulaştığında dudaklarını sarışın saçlara bastırmış, gülümseyerek eşine bakmıştı.

Minik deltanı babasının göğsüne bıraktığında Jimin hıçkırıklarını tutamamış ağlamaya başlamıştı. Titreyen eli siyah tutamları okşadı.

"J-jungkook, meleğimiz miniğimize benziyordu mu?"

Sorusuna karşılık kocaman gülümsemiş "Yüzleri aynı bebeğim. Sadece türleri farklı" diyerek yanıtlamıştı.

Hâlâ yaşıyormuş gibi konuşması yüreğini yakmıştı. Böyle ne kadar devam edebilirdiler ki? Meleklerini unutmak istemiyordu.

Ölmek istedi o an. Neden bebeği ölmüştü ki? O soğuk toprakta uyurken kendisi neden sıcacık yatağındaydı?

Tüm zehirli düşünceler bedenini ele geçirirken odalarının kapısı açıldı. Jimin lavanta kokusunun yanında hissettiği yasemin kokusuyla kaşlarını çattı.

Kapıya taraf çevirdi başını. Taehyung ve kucağındaki bebekle gözleri fal taşı gibi açıldı. Anlamaz gözlerle bir deltaya bir de alfaya baktı.

Jungkook gülümseyerek başını sallamış minik deltayı Jimin'in göğsünden almıştı. Jimin heyecandan titrerken oturur pozisyona geçmişti.

Taehyung yüzündeki eşsiz gülümsemeyle Jimin'in yanına adımladı. Yatağın boş kısmına oturmuş, minik sigmayı ona uzatmıştı.

"O-oğlum? Yaşıyorsun..."

Mavi harelerden durdurak bilmeden aktı gözyaşları. Küçük sigmayı bağrına basarken hıçkırıkları odayı doldurmuştu.

"Jungkook, Taehyung, bebeğimiz yaşıyor"

Sesindeki sevinç, gözlerindeki heyecan, kalbindeki sevgi, midesinde uçuşan kelebekler...

Hepsi gün yüzündeyken Jungkook ve Taehyung da ağladı. Jimin küçük bedeni sanki ellerinden alacaklarmış gibi daha çok sarmalarken sürekli onu kokluyordu.

Bakışları Jungkook'un kucağındaki oğluna kaydı. Onun iki tane bebeği olmuştu...

Jungkook bakışlarını anlamış olacak ki, titreyen elleri ile ona uzatmıştı deltayı. Babasının kucağına gittiği gibi sıcak göğsüne sığınırken alfa ve delta bu görüntüyle tebessüm etti.

"Miniklerim benim... Çok güzelsiniz. Aman Tanrı'm baksanıza onlar neredeyse aynı. Sadece deltamızın burnu büyük. Büyükten kastım aynı Jungkook'un burnu gibi. Büyük ama yüzüne uygun"

Galaxy Vminkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin