Trip

11.6K 803 105
                                    

Gömleğinin kollarını katlayarak odaya giren Serhat sandalyede oturan üçlüyü görünce gözlerinin önüne Ozan'ın başından kanlar akan hali gelmişti.

Bu yüzden hızla kollarını kutlamayı bırakıp önündeki adamlara ilerleyip ortada oturanın suratına kaya denebilecek kadar sert bir yumruk attı.

Bunun ağırlığıyla geriye doğru düşen adamı kenarda durup Serhat'ın adamlara ne yapacağını zevkle izlemeye başlayan adamları kaldırdı hızla.

" Kimsiniz lan siz? Ha? Ne derdiniz varsa Ozan'la?" Serhat'ın bağırarak konuşmasına karşı korksalar da sol sandalyede oturan yine de konustu.

" Torpilli çünkü o. Ben bu işe girmek için haftalarca uğraştım, denemelere girdim ama o. O ise sadece işe başladı."

" Ulan seninle o bir mi? Ha? Makine ustasının lan sen. Ozan ise asistan sadece." Sinirini sadece cümlelerle alamayan Serhat aynı az öncekine yaptığı gibi aynı hatta daha da fazla sertlikte yumruk attı. Fakat bu ne sinirini yatıştırmış ne de gözlerinin önündeki Ozan'ın kanlı halinin gitmesini sağlamıştı.

Çok geçmeden nefes nefese geri çekilen Serhat önünde baygın gibi yatan üçlüye bakıp kanlı ellerini uzatılan beze sildi.

Biliyordu. Sorunları şiddetle çözemezdi ancak onlar öyle yapmamış Ozan'a şiddet uygulayarak sorunlarının çözüleceğini düşünmüşlerdi. Serhat ise sorunun şiddetle çözülmeyeceğini bilmesine rağmen bunu istemişti.

Ozan'a yaşattıklarını yaşamalarını istemişti.
" Alın bunları önümden. Elimde kalacaklar yoksa. Polise teslim edin." Kenarda Serhat'ın önündekileri dövmesini zevkle izleyen adamlar hızla yerde baygın halde yatanları kaldırıp odadan çıkardılar.

Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışan Serhat sinirini alamamış bir şekilde odadan çıkmak istediğinde odaya Faruk girmiş ve alayla Serhat'a ilerlemişti.

" Hangi merdivenden düşmüşler ya? Söyle de o merdivenlerden geçmeyelim."

" Gel ben göstereyim sana o merdiveni." Serhat çatık kaşlarıyla Faruk'un üzerine yürüdüğünde Faruk kahkaha atarak odadan çıkıp binanın dışına yürümeye başladı.

Çok geçmeden Serhat da peşinden gelip arabasının yanında bekleyen arkadaşına karşı sabır çekerek arabanın kapılarını açıp yerleştiler.

" Eve mi?"

" Bu sinirle eve gidemem. Ozan ne olduğunu bilse de Melek sadece küçük bir kaza diye biliyor. Küçücük kızı korkutamam."

" O zaman?" Sırıtarak kendisine bakan arkadaşına onaylayan mırıltılarla cevap veren Serhat daha sonra konustu.

" Meyhaneye gidiyoruz."

....

" Serhat?"

" Hım?" Faruk'un içkiden dolayı peltek peltek konuşmasına sırıtarak cevap veren Serhat bu sefer ne diyeceğini merak ediyordu ancak arkadaşının kendisine dönen dolu gözlerini görünce ciddileşip yerinde doğruldu.

" Çok aşığım lan."

" Anlat lan artık işte. Anlat derdine çare bulayım. Ulan o da seni seviyorsa tutar kolundan getiririm söz." Serhat'in gözlerinin icine acıyla bakan Faruk dudaklarını birbirine bastırıp başını olumsuz anlamda sallayarak kafasını dışarıya cevirdi.

" Anlatamam Serhat. Sana hiç anlatamam. Belki bir şey demezsin bilmiyorum ama korkuyorum lan. Geriye bir tek sen kalmışken benim olmayan bir kadın için seni de kaybedemem." Faruk'un gözlerine kırgınlıkla bakan Serhat kısılan sesiyle oonustu.

" Bu kadar mı güvenmedin lan bana?"

" Hayır gerçekten hayır ama anlatamam. Kimsem yok lan sadece sen varsın. Bu beden birinin gidişini daha kaldıramaz." Faruk'un gözlerinin icine bakarak acıyla konuşmasına dayanamayan Serhat hızla oturduğu yerden kalkıp arkadaşının yanına gelip oturarak sessizce ağlamaya başlayan Faruk'u omzuna çekti Serhat.

Ne zaman içmeye gelseler böyle durumlar yaşıyorlardı. Faruk'un yıllardır sevdiği bir kadın vardı ancak Faruk bir kez olsun ağzını açıpta o kadın hakkında tek kelime konuşmamıştı. Serhat ise kardeşi yerine koyduğu adamın bu haline üzülüyor, derdine çare bulmaya çalışıyordu ancak Faruk derdini anlatmıyordu.

Ancak Faruk biliyordu ki imkansızdı onlar. Olmaları için fırsatları vardı ancak Faruk kullanamadığı o fırsatları. Hatta kadının nişan gününde itiraf etmeye gittiği yerde hız sınırlarını aşarak kaza yapmıştı. Ölümden kurtarmışlardı onu.

Fakat Faruk uyandığında Serhat'a öyle içli bakmış, o içli konuşmuştu ki Serhat'in ortalığı yakıp yıkası gelmişti.

" Serhat.. niye kurtarmışlar beni?"

Çok geçmeden kendine gelerek Serhat'ın omzundan kalkan Faruk hesabı istemeden masaya yüklü bir miktar para verip gözlerini silerek oturduğu yerden kalktı.

" Hadi kalk eve gidelim. Benim bekleyenim olmasa da senin iki tane çocuğun var." Masadan eşyalarını topladığı yerde sırıtsa bile Faruk'un ensesine vurmaktan geri kalmamıştı Serhat.

Meyhaneden çıkıp arabaya bindikten sonra ikisi de konuşmadan yolu seyrederken ikisinin da kafası bambaşka yerlerdeydi.

Faruk'u dikkatli bir şekilde evine bıraktıktan sonra Faruk'un dikkatli ol nasihatlerini dinleyip eve yol alan Serhat evde kendisini merak, endişe ve korkuyla bekleyen çocuktan habersizdi.

Sabah kahvaltıda Faruk'tan gelen telefonla hızla evden çıkan Serhat'tan bir daha haber alamayan Ozan bir şey oldu korkusuyla evde dolaşıyor diger yandan da cevap alana kadar aramaya devam ediyordu.

Salonun ortasında bir o yana bir bu ya dönüp duran Ozan kapı açılma sesini duyduğunda elindeki telefonu koltuğa attıktan sonra kapıya ilerledi.

Sessiz olmaya çalışarak eve girip ayakkabılarını çıkaran Serhat, önünde düşen gölgeyle birlikte kafasını kaldırdığında dolu gözleriyle kendisine bakan Ozan'ı gördü.

Burnunu çekerek Serhat'ın boynuna sarılan Ozan bir yandan sıkıca sarılırken diğer yandan da Serhat'ın göğsüme vuruyordu.

" Neredesin sen? Telefonun yok mu senin? Niye açmıyorsun o telefonunu? Sabahtan beri ne kadar merakla bekliyorum seni haberin var mı?"

" Özür dilerim." Ozan'ın söyledikleriyle şaşkınca kollarını Ozan'ın boynuna saran Serhat sessizce mırıldanmıştı.

" Sana bir şey oldu sandım. Bir haber vermesi bu kadar mı zor?" O an sabahtan beri telefonunun kapalı olduğunu hatırlayan Serhat kendine sinirlense de bu saatten sonra bir şey yapamazdı.

" Sakin, bir şey olmadı."

" Başın belaya girdi sandım, deliye döndüm. Ama Serhat bey içmelere gitmişler. Keyifleri yerindeymiş demek ki." Hışımla Serhat'ın kolları arasından çıkıp beraber kaldıkları ve artık alışkanlık haline gelen odaya girdiğinde Serhat arkasından şaşkınca bakıyordu.

Az önce Ozan tarafından trip mi yemişti?

Reis -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin