Nefes nefese yatakta doğrulan Ozan nefes almaya çalışarak şaşkınca etrafa bakıyordu.
" Bırakma bizi." Kendi kendine farkında olmadan söylediği kelimeyi fark ederek ağlamaya başlayan Ozan yatağın içinden çıkarak ayağa kalkmış ve hala uyku sersemi bir şekilde etrafa bakmaya devam etmişti.
Odada dönerek ne yapacağını bilemeyen Ozan en sonunda kendi odasından çıkarak Serhat'ın odasına girmişti. Kapının aniden açılması ile uykusunda irkilen adam ile daha fazla ağlamaya başlamıştı Ozan.
Niye ağladığını kendisi bile bilmiyordu aslında. Akif'in söylediklerinin gerçek olabilme ihtimali aklına geldikçe daha fazla ağlayası geliyordu.
" Serhat." Duyduğu sesle gözleri açılan Serhat önce ne olduğunu anlamamış daha sonra ise duyduğu ağlama sesi ile hızla yatakta dönerek kapıya dönmüştü.
Ayakta kendisine bakarak ağlayan çocuğu gördüğünde aniden yataktan kalkarak yanına gitmek istemiş ancak uyku sersemliği ile ayakları birbirine dolanmıştı.
Serhat'ın o halinden düşeceğini düşünen Ozan, genç adamın yanına giderek kolundan tutmuştu.
" Ozan? Niye uyanıksın sen bu saatte?"
" Serhat bırakma bizi." Ozan'ın söylediği şeyle ne diyeceğini bilemeyen Serhat bir şey demeden Ozan'ın konuşmaya devam etmesini bekledi.
' Benim ol, bundan sonra kral gibi yaşa.' Aklında dönen sözlerle kolundan tuttugu adamın kolunu bırakarak karşısına geçmişti.
" İstersen seninle de birlikte olurum. Ama bırakma bizi." Ozan'ın söylediği şeyleri en başta idrak edemeyen Serhat dediklerini anladığı an gözlerinde oluşan sinirle karşısında ağlayan çocuğun kollarından tutmuştu.
" O nasıl laf Ozan? Ne demek seninle de olurum?"
" Duydun işte." Bir yandan konuşan diğer yandan da üzerinde tişörtü çıkaran çocukla hızla Ozan'ı omuzlarından tutarak göğsüne çekti.
" Yapma böyle. Ben seni bedenin için sevmiyorum. Ben sizin için bir şey yaparken karşılık bekleyerek yapmıyorum. Hele ki beklediğim karşılık bedenin hiç değil." Serhat'ın yalvarır gibi tane tane anlatan cümlelerine karşı Ozan hıçkırarak ağlamaya devam etmişti.
Serhat'ın tişörtünü sıkıca tutarak kendisini bırakmasını engelleyen Ozan ile bir adım geriye giderek ayakları yatağa değen Serhat hala kendisine sıkıca sarılan çocuğu kendisinden uzaklaştırarak yüzünü tutmuştu.
" Neden böyle düşündüğünü, kim sana ne dedi, neden böylesin bunların hepsini konuşacağız. Ama seni bırakmayacağım. Yaptığım şeylerin karşılığı olarak bedenini de istemeyeceğim. Korkma. Şimdi gel yanıma." Yatağa yatarak yanına da Ozan'ı yatıran Serhat, çocuğu göğsüne çekerek sarıldı.
" Bırakma beni."
" Bırakmam." Hala sıkıca sarıldığı çocuğun saçları ile oynamaya başlayan Serhat, onları hastanede yalniz bıraktığı için kendisine kızıyordu.
Ne olmuş olabilirdi? En fazla bir saat kalmışlardı hastanede. O bir saat içinde ne olmuş olabilirdi ki? Veya kim? Kimle karşılaşmış olabilirdi?
Her türlü şeyi düşünen Serhat yarı açık penceresinden gelen rüzgar ile üstü çıplak çocuğun üzerine yorganı çekti. Ozan ara ara iç çekerek uykuya dalmışken Serhat hala düşünürken bir yandan onun saçlarını okşuyordu.
Saatler birbirini geçerken hava aydınlanmaya başlamış Ozan artık huzursuzluğunu unutup tam olarak derin uykuya geçiş yaparken Serhat ise her an tetikte gibi uyuya kalmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reis -Gay
Fiksi UmumÜlkücü reis Serhat ve tüm zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarıp kardeşine bakan Ozan...