5 Yıl Sonra
Yorgunca omzuna taktığı çantayı düzeltip yürümeye devam eden Ozan, otobüs durağına ilerlerken çalan telefonuyla duraksamış, telefonu cebinden çıkarıp arayana bakarak açmıştı.
" Aşkım?"
" Bebeğim? Ne yapıyorsun? Çıktın mı okuldan?"
" Az önce çıktım. Otobüs durağına geçiyorum."
" Otobüs durağına geç bitanem ama otobüse binme. Ben geliyorum."
" Aşkım zahmet etme hiç."
" Yok bitanem ne zahmeti. Hem ben zaten çoktan çıktım geliyorum da malum trafik."
" Sorun değil. Bekliyorum o zaman seni."
" Tamam yavrum. Ben şimdi kapatıyorum, geldiğimde ararım zaten yine."
" Tamam. Dikkatli kullan arabayı." Serhat'ın onaylamasından sonra telefonu kapatarak aynı yavaş adımlarla durağa geçen Ozan banka oturarak beklemeye başlamıştı.
Serhat'ı beklediği yerde de telefonunu çıkararak ders notlarına göz atmaya başlamıştı. Yaklaşık bir ay sonra son iki sınava girecek ve eğer başarılı olursa da tamamen mezun olmuş olacaktı.
Ders notlarına dalmış olan Ozan çalan telefon ve hemen ardından duyduğu korna sesiyle başını kaldırarak önünde duran arabaya bakmıştı.
Tanıdık arabayı görünce gülümseyerek oturduğu yerden kalkıp arabaya bindi. Serhat bir yandan sevgilisinin elini tutarken diğer yandan da araba kullanıyordu.
" Nasılsın yavrum?"
" Çok yorgunum. Sen nasılsın? Nasıl geçti görüşme?"
" İyi geçti. Düşünmek için biraz zaman istedik adamlardan. Ama toplantıda çok sıkıldım."
" Neden ki?"
" Ben sevmiyorum öyle kasıntı toplantıları. Adam geçiyor karşıma iki saat ciddi ciddi konuşuyor. Bir yerden sonra dinlemiyorum ki ben zaten." Serhat'ın küçük çocuklar gibi anlatmasına kahkaha atan Ozan kırmızı ışıkta durmalarından faydalanarak Serhat'a uzanarak yanağından öpmüştü.
" O değil de bak sana ne diyeceğim."
" Hm?"
" Melek'in çıkış saatine denk geldik. Gidip onu alalım. Oradan da Canan'a geçelim. Sabah hem Canan hem de Faruk çağırdılar."
" Gidelim bitanem olur."
" Tamam o zaman şimdi Melek'i almaya gidiyoruz."
...
" Melek!" Melek, Serhat ve Ozan'ı görünce hemen kız arkadaşlarının yanından ayrılarak koşar adımlarla Serhat ve Ozan'ın yanına gelmişti.
" Baba!" Beş yılda değişmeyen çoğu şeyden biri de Melek'in, Serhat'a baba demesiydi ve geçen zaman içinde hepsi de alışmıştı.
" Meleğim." Melek hızla Serhat'a sarılmış daha sonra her zaman olduğu gibi Ozan'ın homurdanmalarını duyunca ayrılıp abisine sarılmıştı.
" Kızım ben varım ben."
" Kıskanma abi ya."
" Ben mi?" Melek gülerek abisinden de ayrıldıktan sonra konuşmuştu.
" Ee niye geldiniz?" Serhat ve Ozan birbirine bakmış daha sonra ikisi de anlaşmış gibi aynı şeyi söylemişlerdi.
" Kovulduk resmen."
" Ya ne alaka?" Melek'in serzenişlerine rağmen Ozan ve Serhat kahkaha atmış daha sonra Ozan, kardeşini kolunun altına alarak arabaya ilerlemeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reis -Gay
BeletrieÜlkücü reis Serhat ve tüm zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarıp kardeşine bakan Ozan...