Reis -Gay

Kreş

Kahvaltı masasında sessizce kahvaltı yapan üçlü birbirine bakarken Serhat çayından büyük bir yudum aldıktan sonra boğazını temizleyip konuştu.

" Çocuk bir gelir misin?" Başını sallayan Ozan masadan kalkıp Serhat'ın peşinde ilerledi. Ayakkabisini giyen Serhat kabanını askıdan alıp giyerken konuştu.

" Ben işe gidiyorum da bie isteğin var mı diye soracaktım."

" Ben şey aslında..." Bir sey diyemeden susunca Serhat konuştu.

" Bugün erken gelmeye çalışacağım. Dün dediğim gibi ne istersen onu yaparız. İstersen o ev, istersen başka ev."

" Benim bunları ödeyecek param yok ki."

" Sen şimdi parayı düşünme. Bugün düşün ne istersen ben gelince de hallederiz." Başını sallayan Ozan, kabanını giyip kapıdan çıkan Serhat'a gülümsedi.
" Hadi prensesi yalnız bırakma." Başını sallayan Ozan elini kaldırdıktan sonra Serhat'tan da aynı tepkiyi alınca kapıyı kapatıp kahvaltısını yapan kardeşinin yanına ilerleyip saçları arasına ufak bir öpücük bıraktı.

Kahvaltısını yapan kardeşini çizgi film açarak içeri gönderdikten sonra masayı toplamaya başladı. Bulaşıkları makineye yerleştirirken çalan kapı ile elini yıkayıp hizla kapıya ilerledi.

Kapıyı açınca gülümseyerek bakan Canan'a aynı şekilde karşılık verip kapıyı az daha açıp önünden çekildi.

" Gelsene Canan abla." Canan gulumseyerke içeri girip ayakkabılarını çıkarmadan konuştu.

" Ne yapıyorsunuz? Okula gitmeden bir size bakayım dedim."

" Melek içeriye oturuyor bende mutfağı topluyorum işte. Gelsene içeriye."

" Geç kalırım şimdi çıkışta uğrarım. Gitmeden size bir bakayım dedim. Bir ihtiyacınız var mı?"

" Yok abla sağol." Canan gülümseyerek kapıdan çıkarken Özcan aniden ardından seslendi.

" Abla." Canan hafif meraklı gözleriyle geriye dönüp Ozan'a baktı.
" Ben bugün iş bakmaya gideceğim de, sorun olmazsa Melek, seninle gelebilir mi diyecektim."

" Tabi gelebilir. De sen işi nerde arayacaksın?"

" Bilmiyorum, ama bir şekilde hallederim."
" İstersen eğer abime.." Ozan lafını yarıda kesip konuştu.

" Gerek yok. Zaten çok zahmet de verdik." Kaşlarını çatan Canan sinirli olduğunu düşündüğü bakışlarını Ozan'a gönderdi.

" Bir şah duymayayım. Ne zahmeti, deli misin sen?" Hâlâ çatlı kaşlarıyla içeri girince gülümseyerek çizgi filmi izleyen Melek'i görünce kaşlarını düzeltip yanına oturmuştu.

" Melek, nasılsın?"

" Aa Canan abla. Hoş geldin."

" Hoş buldum bebeğim. Seni gizli dünyama götürmeye geldim."

" Senin gizli dünyan mı var?" Küçük kızın heyecanına aynı şekilde karşılık verdi Canan.

" Eveet.  Ve istersen beraber gideriz." Melek heyecanla abisine bakınca Ozan başını sallayarak onayladı.

Koltuktan inen Melek üstüne bakınca yüzü düşmüş şekilde abisine baktı. Ne olduğunu anlayan Ozan gülümseyerek kardeşinin elinden tutup gece kaldıkları odaya götürdü. Dün evden çıkarken topladığı çantadan kardeşi için kıyafetler çıkarıp verdi.

" Giyebilirsin değil mi meleğim?"

" Ben kocaman oldum bir kere." Melek'in şirin şirin konuşmasından sonra gülümseyip odadan çıktı.