Reis -Gay

Özür

Masadaki sessizlik Melek'in de okula gitmesiyle katlanılmaz bir hale gelirken bu sessizliğe daha fazla dayanamayan Serhat, kardeşine dönerek konuştu.

" Sen okula gidecek misin Canan?"

" Sabah uyandıktan sonra yıllık izine çıktığıma dair mesaj attım okula."

" Bundan sonra ne yapmayı düşüünüyorsun peki?"

" Bugün gidip boşanma davası açacağım. Oradan da eve geçip birkaç parça bir şeyler alacağım."

" O eve tek gitme, beni bekle akşam beraber gideriz."

" Akşam seningelmen geç olur abi. ayrıca nnereye kadar kaçabilirim ki? Elbet bir yerde yüz yüze geleceğiz. Zaten karnımda onun çocuğunu taşıyorum."

" Yine de bir süre karşı karşıya gelme. Senin için söylüyorum. O şerefsizi gördüğün zamanlar daha kötü olacaksın. Ayrıca her ne kadar ikinizin bebeği olsa da sen istemediğin sürece yanına yaklaşamaz. Buna izin vermem."

" Sorun değil abi. Başımın çaresine bakarım ben."

" Sen bilirsin gülüm. Ama ben yine de o eve tek başına gitmeni istemiyorum."

" Beraber gideriz Canan abla." Melek gittiğinden beri hiç konuşmamış olan Ozan aniden konuşunca hem Serhat hem de Canan aniden Ozan'a dönmüşlerdi.

" Gerçekten mi?" Sadece başını sallayarak onaylayan Ozan ile Canan gözle görülür bir şekilde gülümsemişti.
" Benimle beraber gelmeni çok isterim Ozan."

" Serhat gittikten sonra mutfağı toplarım vıkarız o zaman."

" Sizi bırakmak isterdim ancak fabrikadan önce gitmem gereken bir yer var." Serhat'ın böyle bir planından haberi olmayan Ozan kaşlarını kaldırarak yanında oturan adama dönmüştu ancak Serhat'ın gizlice Canan'ı göstermesi üzerine bir şey dememişti.

" Ben çıkıyorum size afiyet olsun. Çıkarken bana da haber verin." Canan abisini mırıldanarak onaylarken Ozan ise yerinden kalkıp mutfaktan çıkan adamın peşinden ilerlemişti.

" Fabrikaya gitmeden önce nereye gideceksin Serhat?"

" Engin'i ziyaret edeceğim."

" Serhat, başına iş alacaksın yapma. Hem zaten Canan abla bugün boşanma davası açacakmış işte."

" Ne yani kardeşimin ağlaması, üzülmesi, hepsi yanına kar mı kalsın?"

" Kar kalsın demiyorum ancak o polis, ona bir şey yaptığında illa ki sana zarar verir, seni karakola aldırır. Ayrıca bunlar ikisinin arasında."

" Değil. İkisi evlenirken söyledim; kardeşimi üzersen kötü olur dedim."

" Sana bir şey olmasından korkuyorum." Masum masum kendisine bakan Ozan'ı göğsüne çeken Serhat sakinleşmesi için saçlarıa öpücük kondurarak konuştu.

" Sakinol bitanem. Söz veriyorumbir şey olmayacak. Ayrıca sadece siz o eve gittiğinizde o şerefsizin yanınıza gelmediğinden emin olacağım o kadar."

" Dövmeyeceksin yani?"

" Aaa bitanem ben dağ adamı mıyım sence?" O sırada fabrikada Ozan'ı dövenlere neler yaptığı aklına gelince şeytanca sırıtsa da kolları arasından çekilen Ozan bir şey anlamasın diye hemen masumca gülümsemeye başladı.

" Güveniyorum sana."

" Tabii ki." Serhat'ın hızla cevap vermesine karşı gülümseyen Ozan başını sallayarak onaylayıp Serhat'ın kollarından ayrılmıştı. O sırada her zamanki gibi gidiş öpüücüğü almak isteyen Serhat, Ozan'a doğru eğilse de ne istediğini anlayan Ozan hızla geriye çekildi.