Faruk'un elinden düşen bardak ile hepsi kendisine dönerken Faruk irkilerek dolu bakışlarını yere çevirmiş, Ozan ise hemen Faruk'un yanına gitmişti.
" Abi gel buraya." Faruk'u kolundan çektikten sonra tekrar konuşmuştu Ozan.
" Abi hadi sen bi lavaboya geç, elini yıka."Durgun bir şekilde başını sallayan Faruk daha sonra hızlı adımlarla lavaboya geçip kapıyı kilitleyerek yere çökmüştü.
Dolu gözlerinden yaşlar bir bir akmaya başlarken her zamanki gibi sesi çıkmıyor, sessizce göz yaşlarını akitiyordu sadece.
Hep böyle olmustu Faruk için.. o ağlardı ama kimse duymazdı. Faruk hep bir köşede ağlar daha sonra ise kendi başına her şeyi halletmeye çalışarak tekrar ayağa kalkardı.
Fakat şimdi ayağa kalkacak gücü kendisinde bulamıyordu. Nasıl dayanacağını, nasıl devam edeceğini bilmiyordu.
Dakikalar sonra kapı çaldığında irkilerek kendine gelmiş ve hemen göz yaşlarını silmeye çalışmıştı.
" Faruk?" Serhat'ın cevap bekler gibi konuşmasına karşı boğazını temizleyerek sesinin titrememesine özen göstererek konuştu.
" Geliyorum birazdan." Serhat her ne kadar bir şeylerin ters gittiğini fark etse de onaylayarak tekrar içeriye döndüğünde yerdeki bardak kırıklarını toplayan Ozan ve koltukta oturarak kendisini bekleyen Canan'a kısa bir açıklama yapmıştı.
" Geliyor."
O sırada yerden kalkarak burnunu çekip göz yaşlarını silmeye çalışan Faruk hızlıca elini yüzünü yıkayıp mermere ellerini yaslayarak aynadan kendisine bakmaya başlamıştı.
Fakat acınası haline bakmak acı vermeye başladığında derin bir nefes alarak yüzünü kurulayıp lavabodan çıktı.
İçeriye girdiğinde herkes dikkatle Faruk'a bakarken Faruk'un bakışları yerdeydi. Bir an önce bu ortamdan çıkmak istiyordu.
" Benim acil bir işim çıktı. Gitmem gerek." Kardeşim dediği adam için endişelenen Serhat hızla oturduğu yerden kalkarak Faruk'un yanına gidip omzuna elini attı.
" Bir sorun yok değil mi? Seninle geleyim."
" Gelmene gerek yok. Ben hallederim." Faruk'un soğuk konuşmasına karşı kaşlarını çatsa da Ozan'in kolunu tutup çekiştirmesi ile çocuğa dönmüştü.
" Sen otur, ben Faruk abiyi uğurlarım." Faruk'a son bir bakış atan Serhat daha sonra başını sallayarak kalktığı yere oturdu.
Ozan ise kapıya doğru ilerleyen Faruk'un peşinden ilerleyip aceleci hareketlerle kabanını ve ayakkabısını giymesini izledi. Ayakkabısını da giydikten sonra hızla kapıyı açıp bir şeyler mırıldandıktan sonra gitmeye yeltendi ancak kolunu tutup seslenen Ozan ile durmak zorunda kaldı.
" Abi."
" Efendim?" Faruk'un kızarmış gözlerine karşı ne diyeceğini bilemeyerek bir süre dursa da daha sonra Faruk'a sarılmıştı. Kendisine sarılan çocukla ne yapacağını bilemeyen Faruk ise tedirgin bir şekilde Ozan'a sarıldı.
Yeni fark ediyordu birine sarılmaya ihtiyacı olduğunu.
" Geçecek abi."
" Umarım." Hemen ardından Ozan'dan ayrılan Faruk burnunu çektikten sonra gülümsemeye çalışarak Ozan'ın saçlarını karıştırıp evden çıktı.
Son kez Faruk'un arkasından üzgün gözlerle bakan Ozan daha sonra içeriye geçerek Serhat'ın kolunun altına sığınmıştı.
...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reis -Gay
General FictionÜlkücü reis Serhat ve tüm zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarıp kardeşine bakan Ozan...