Serhat'tan aldığı telefonla zorlanarak yataktan kalkan Faruk hazırlanarak evden çıkıp arabasına binerek yola çıkmıştı. O sırada kırmızı ışıkta beklerken gözüne çarpan manav ile Serhat'ın dediklerini hatırladı.
Canan vişne istemişti.
Hızla arabayı kenara çekmiş ve manava girerek görebildiği tüm meyvelerden almıştı. Elinde bir dolu poşetle tekrar arabaya dönen Faruk zaman kaybetmeden tekrar Serhat'ın evine doğru yola çıkarken istemsizce gergindi.
Uzun zaman sonra ilk defa Canan ile yalnız kalacaktı. Evet bu ilk değildi ancak Serhat, Canan'a aşık olduğunu öğrendikten sonra ilk defa yalnız kalacaklardı. Her ne kadar Serha bunu ilk zamanlardaki gibi sorun etmese de Faruk gergindi ve kendini Canan'dan uzak tutmaya çalışıyordu.
Evin önüne gelen Faruk arabadan inerek arka taraftan poşetleri alarak bahçeye girmişti. O sırada hala Melek ile bahçede vakit geçiren Canan bahçe kapısının sesini fuyarak tedirgin olsa da abisinin geldiğini düşünerek tepki vermemişti.
O sırada bahöeye giren Farukk bahçeden gelen seslerle elindeki poşetleri bırakmadan bahçeye ilerlemişti.
" Canan?"
" Faruk?" Abisinin gelmesini bekleyen Canan, Faruk'un sesini duyunca şaşkınlıkla oturduğu yerden kalkmıştı.
" Sen neden geldin?" Yanına gelen Canan'ın sorduğu soruya cevap vermeden önce Ozan'ın aldığı boyamalarla uğraşan Melek'e bakış atarak tekrar Canan'a dönmüştü.
" Serhat, Ozan ile bu gece gelmeyecekler. Bende siz yalnız kalmayın diye geldim."
" Hoş geldin o zaman. Kusura bakma beklemiyordum seni."
" Yok sorun değil de şunları nereye bırakayım?" Faruk'un elindeki poşetleri fark eden Canan kaşlarını çatarak poşetleri elinden almak istese de Faruk buna izin vermeyerek poşetleri geriye çekerek içeriyi gösterdi.
" Girebilir miyim içeriye?"
" Tabii ki Faruk. Her zaman zaman geldiğin yere izin mi alıyorsun?"
" Müsait olmazsınız belki diye düşündüm." Canan önde Faruk rakada ilerlerken kendi kendine mırıldanan Faruk'u duyan Canan sırıtsa da bir şey dememişti.
Canan biliyordu ki Faruk her zaman bu kadar ince düşünceliydi. Ve biliyordu ki evlendiği kadın gerçekten çok şanslı olacaktı.
" Sen mutfağa geç bende Melek'i içeriye çağırayım." Başını sallayarak onaylayan Faruk mutfağa geçerken çok geçmeden Canan ve elini tuttuğu Melek beraber gelmişlerdi.
Faruk'un geldiğini gören Melek hızla Canan'ın elini bırakarak Faruk'a sarılmıştı. Kimsenin çözemediği bir şekilde Melek, Faruk'u oldukça seviyor ve bu sevgisi de karşılıksız kalmıyordu. Faruk da Melek'i oldukça seviyor, fırsat buldukça vakit ayırıyor ve her gelişinde hediyeler getiriyordu.
Faruk, Melek'i kucağına almış onunla ilgilenirken Canan ise bir yandan poşetlerin içine bakıyor diğer yandan da yiyordu.
" Yıkamadan yeme onları." Poşetlerin içine dalmış bir şekilde meyve yiyen Canan, Faruk'un sesiyle elinde olmadan irkilmiş ve ikilinin kahkaha atmasına neden olmuştu.
" Ben sadece vişne istedim neden bu kadar çok şey aldın ki?"
" Hamilesin sen, yemen lazım. Hem Melek de yer."
" Ama çnce yemek yememiz lazım." Melek hala Faruk'un kucağındayken konuşmaya katıldığında Canan ve Faruk gülümseyerek küçük kıza dönmüşlerdi.
" Evet o yüzden siz içeriye geçin bende yemek hazırlayayım." Canan'ın, siz demesine rağmen Melek'i kucağından indiren Faruk, Melek'in boyuna inerek konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reis -Gay
General FictionÜlkücü reis Serhat ve tüm zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarıp kardeşine bakan Ozan...