Aldatılmak 2

5.4K 367 26
                                    

Akşam saatleri, Faruk ve Canan

Canan'ı perişan bir halde sokakta bulan Faruk kafayı yiyecek gibiydi. Ne olmuştu bu kıza? Kim ne yapmıştı? Kim ne demişti? Nasıl bu hale gelebilirdi?

Şimdi ise arabayı sahil kenarına çekerek yanında iç çekerek oturan kadının sakinleşmesini bekliyordu. Ancak içi içini yiyordu, sormazsa, ne olduğunu öğrenmezse kafayı yiyecek gibiydi.

" Canan, iyi misin biraz daha?"

• İyiyim." Ruhsuz bir şekilde camdan dışarıya bakarak konuşan Canan ile derin bir nefes alan Faruk elini Canan'a uzatsa da herhangi bir temasta bulunmadan eli havada kalmıştı.

Yapamazdı. Dokunamazdı. Kaygısızca bakamaz, karşısında gülemezdi. Hele böyle bir durumda hiç yapamazdı. Yoksa resmen onun bu halinden yararlanmış olurdu. En azından Faruk öyle düşünüyordu.

" Böyle ruhsuz ruhsuz konuşma Canan. Anlat ne olduğunu? Yardım edeyim sana."

" Eskisi gibi mi?" Aklına eski anıları gelirken saatler sonunda hafifçe gülümsemişti. Eskileri düşünmek iyi gelmişti.

" Evet."

" Abimden gizli?"

" Abinden gizli."

" Aldatılıyormuşum Faruk. Belki de aylardır aldatmış beni." Masanın altındaki elini yumruk yapan yine de yüzünü ifadesiz tutan Faruk boğazını temizleyerek konuştu.

" Kanıtın var mı?"

" Var. Yani telefonundaki mesajları gördüm. Önceden hissediyordum ancak şimdi eminim, gördüm. Akşam da yanına..." Gözleri dolan ve boğazı düğün düğüm olan Canan daha fazla konuşamazken, başını dışarıya çevirerek susmuştu.

Gözünü hiç kırpmadan Canan'ı izleyen Faruk ise sinirle masanın altındaki yumruğunu daha fazla sıkmaya başlamıştı.

Şuan sakin olmalı ve Canan'a yardım etmeliydi. Öncelik onundu. Her zaman öncelik Canan'ın olmuştu, öyle de olmaya devam ediyordu. Ancak sıra gelecekti. Sinirini çıkarmasının da sırası gelecekti biliyordu.

" Bana bak. Canan! Bana bak, utanma. Ne yapacaksın, söyle yapalım."

" Ben boşanmak istiyorum. Ancak elimde bir kanıt olursa daha iyi olur diye bugün ona gitmesi için abime gideceğimi söyledim. Takip edeceğim, sonra da.."

" Anladım. Anladım ben seni. Ancak bak, Canan. Sen bu günün sonunda, gördüklerinden sonra üzülürsen, daha fazla ağlarsan..."

" Ağlamam."

" Ağla güzel gözlüm. Ama değmez biri için değil. Mutluluktan ağla." Faruk çocukluktan beri Canan'a sürekli iltifat ettiği için şuan söylediği şey Canan için yabancı bir şey değildi aslında.

" Şimdi evine gidiyoruz, evden çıkmasını bekliyoruz. Evden çıktığında takip ediyoruz. Sonrası bende. Tamam?" Başını sallayarak onaylayan Canan ile hesabı isteyen Faruk, geleni hesabı ödedikten sonra ayağa kalkıp Canan'ın da kalkmasını bekledi.

Elini karnına koyarak ayağa kalkan Canan dalgın bir sekilde yürürken kendisini izleyen adamdan habersizdi.

....

" Bende geleceğim."

" Hayır dedim sana."

" Sen mi karar vereceksin?"

" Evet. Burada kal dediysem."

" Emir verme bana."

" Bağırma bana." İkisi de kaşları çatık, sinirle birbirine bakarken Canan aniden taktik değiştirip dudaklarını büzüp, gözlerini doldurarak bakmaya başladı karşısındaki adama.

Reis -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin