KÖY İŞİ AŞK 1 (+18)

4. BÖLÜM🔥

Öncelikle çook teşekkürler kitap bir hafta içinde 4k olmuş 🥳🥳
Kitaba elimden geldiğince sık sık bölüm atmaya çalışıcam umarım her bölümü keyifle okursunuz❤️ düşüncelerinizi de benimle paylaşmanızdan çok keyifli alırımmm ❤️❤️❤️

Gül ve Ali abinin düğünün üzerinden bir hafta geçmişti. Bugün de Civan abinin annesinin evinde gün vardı. Salonda oldukça kalabalık bir kadın grubu bir yandan yemeklerini yiyor bir yandan da kahkahalarıyla bütün köyü inletiyordu.

"Avize çatlayacak şimdi seslerinden."

Gülün dedikleri ile kıkırdadım. Yeni evli olduğu için bütün takılarını takıp gelmişti kaynanasıyla birlikte. Ali abinin annesi de Gülün hamaratlığı ve güzelliği ile övünüp durmuştu bütün gün.

"Kızlar yeni çayı demleyin de birazdan tatlıları servis ederiz."

Civan abinin ablası Halide ablanın söyledikleri ile aklıma yeni gelen şey ile dudağımı dişledim. Bugün buraya gelirken getirmek için sütlü tatlı yapmıştım. Ama salak kafam.. heyecandan tatlıyı evde unutmuştum. Şimdi almaya gitsem.. Saate kaydı gözüm. Civan abi birazdan gelirdi öğle yemeğine. Yetişemezdim.

"Tamam abla."

Diyerek kalkmıştı yerinden Yeşim. Halide abla hamileliğin son haftalarında olduğu için ona iş yaptırmamaya gayret ediyorduk. Ben de Yeşim'in peşinden gittim mutfağa.

"Yeşim senden bir şey istesem.."

"Söyle canım.."

Diyerek bir yandan çayı demliyordu .

"Tatlı yapcam dediydim ya sana, evde unutmuşum. Birazdan gelir Civan abi öğle yemeği için.. Kaçırmayım gelişini. Sen bir koşu gidip alsan..."

"Delirdin mi kız! Napiyim sizin evde bir başıma. Ayıp.."

"Korkma abim de evde değil sabah erkenden çıktıydı."

Kararsızlıkla bakıyordu yüzüme.

"Hadiii... nolur kırma beni.."

En sonunda dayanamayarak başıyla onaylamıştı beni.

"Ayhh, bir tanesin sen!"

Yeşim kimseye çaktırmadan kapıyı açacakken peşinden gittim.

"Odamda bir tane de parfüm olcak onu da getir. Sabah sıktım hiç kalmadı kokusu uçtu gitti."

"Tamam tamam..."

Yeşim'in gitmesinin ardından çok geçmemişti ki kapı çaldı. Hemen fırladım yerimden koştum kapıya. Açtığım gibi yoğun kahvelerle çarpıştı gözlerim.

"Hoşgeldin Civan abi.."

"Hoş buldum.. Ne bu gürültü sokağın başından duyuluyo."

"Bugün sizin evde toplaştı herkes, gün vardı da.."

"İyi bakalım.. Çok açım, bana bir şeyler hazırlayın da yiyim odamda."

Başımla onaylayarak içeri almıştım onu. Kimseye görünmeden çıkmıştı merdivenleri. Ben de hemen hazırlamıştım sabah hazırlanan yemeklerden . Elimdeki tepsiyi kenarı bırakıp düğmeli elbisemin iki düğmesini açmıştım. Yanaklarım utançla kızarırken saçlarımı ellerimle kabarttırdım. Elimdeki tepsi ile merdivenleri çıktıktan sonra koridorun sonundaki odasına girdim. Heybetli vücudunu yatağa sermiş uzanıyordu. Ben girince yattığı yerden gözleriyle bir müddet takip etti hareketlerimi, sonra toparlandı hızlıca. Arkam ona dönük komodinine tepsiyi bırakırken arkamda sıcak bir bedenin varlığını hissettim.

Ben şaşkın bir şekilde ona doğru döndüğümde yakınlığına hayret ettim. Ne diye bu kadar yakınıma gelmişti ki.. şimdi gidecektim kalp krizinden.

"Afiyet olsun.. ben gidiyim."

Yanından geçecekken bir elini geçmemem için yanıma yasladı. Üzerime doğru hafifte olsa ağırlığını bıraktığında hissettiğim şey ile gözlerimi kırpıştırdım hızlı hızlı. Ben ne olduğunu anlayamazken bir elinin parmakları hafifçe açık yakamdan gözüken memelerime dokundu. Hareketi o kadar yumuşaktı ki görmesem yaptığı şeyi hissetmezdim.

"Bunlar.. ben göreyim diye mi böyle meydandalar?"

Kulaklarıma kadar kızarmıştım ettiği laf ile.

"Eğer öyleyse başarıyorsun . Alamıyorum gözlerimi."

Son söylediği ile bedeni biraz daha üzerime yaslanmıştı. Şimdi onu kesinlikle hissediyordum . Ne yapacağımı bilmez halde yüzüne bakarken arzu dolu kahveleri bedenime kurşun yağdırıyordu sanki.

"B-ben.."

"Esma! Nerdesiniz kız?"

Aşağıdan gelen Halide ablanın sesi ile hızla iteledim üzerimden. Kapıyı açtığım gibi kaçmıştım içeriden. Hızlı hızlı nefes nefese merdivenleri indiğimde Halide ablayla burun buruna geldim.

"Civan abi geldi de ona yemek verdim."

Fazla üstünde durmadan içeri geçtiğinde ben de peşinden gidecekken kapı çaldı. Kapıyı bekletmeden açtığımda nefes nefese duran Yeşimi gördüm.

"Noldu kız ne bu halin."

İçer grip elindeki tatlıyı bıraktı tezgaha. Biraz soluklandıktan sonra gözlerini kaçırarak yanıtladı beni.

"Hiiç, bekletmeyim diye koşturarak geldim de.. ondandır."

"E iyi tamam tatlıları servis edelim."

Biraz önce yukarıda olanlar neydi öyle... Civan.. Beni görüyor muydu artık? Beğenmiş miydi dd sokulmuştu yanıma.. Ne demişti? Gözlerimi alamıyorum.

Bölümümüz biraz kısa oldu ama geçiş bölümü gibi farz edelimmm. İki günde bir bölüm atmaya çalışıcam ilginize teşekkür ederimm.
Yeşim neden nefes nefese kalmış acaba😂
Bir sonraki bölümde görüşürüzzzz