30.BÖLÜM🔥

58.2K 1.8K 130
                                    

Çok fazla Leyla yorumu gelince bir bölüm daha yazmak istedim
Eskisi kadar yorumlara cevap veremiyorum ama hepsini okuyorum her bir düşünceniz yorumunuz çoook değerli benim için
Keyifli okumalar ❤️

Leyla

Bugün cumartesiydi, Ali'nin dükkanına uğramamın üzerinden birkaç gün geçmişti. İçimde bir taraf ona hak verirken, bir taraf da haksız buluyordu. Ne olursa olsun beni o şekilde bırakmasını hak etmemiştim.. hem ben.. yani panikle nişanlım demiştim.. bunda bu kadar gücenicek ne vardı ki Allah aşkına? Adam resmen tavır almıştı bana karşı.. Hayır yani.. sanki ben onunla olmak için can atıyordum. Hayret bir şey..

Kendi kendime düşünüp kendimi sinir ederken çalan kapı ile mutfaktaki yemeği bırakıp kapıya gitmiştim. Açtığım kapının karşısında delikanlı bir çocuk duruyordu.

"Buyrun?"

"Selamın aleyküm abla."

"Aleyküm selam..?"

Sorar gibi suratına bakmaya devam ediyordum . Arkada da minik bir kamyon vardı.

"Beni Ali abim gönderdi abla, kotluk takımı yerleşcekmiş senin evine."

Ali mi? Koltuk takımı mı? Ay bir saniye.. n'oluyo ya..?

"Ama ben koltuk falan almadım ki?"

Çocuk elindeki adres yazılı olan kağıda bakıp yeniden emin bir şekilde bakmıştı yüzüme.

"Sen hemşire değil misin abla?"

"E-evet de.."

"Tamam işte abla Ali abim burası dedi bana, siz kendi aranızda anlaşın.. daha iki tane eve gitcem. Yorma be ablam.."

Diyerek içeri girmek için müsaade istemişti. Kısa bir süre içinde içerdeki eski takımı alıp  dün dükkanda beğendiğim açık renkli takımı salonuma yerleştirmişlerdi. İkram ettiğim çayı da içip gideceklerdi ki Musa -Ali'nin çırağı- yeni hatırlamış gibi dönmüştü bana.

"Ali abim selma söylediydi.. üstüme kalmasın."

Onlar toplanıp gittikten sonra etrafı toplayıp kendimi yeni koltuklarım üstüne bırakmıştım. Oo.. pek de rahattı. Ali Bey işinde iyiydi anlaşılan . Ama neden.. Yani neden bana bu adam koltuk takımı yolluyordu ki? Acaba alıcam mı sanmıştı geçen fiyatını sorunca?

İçimdeki huzursuzluk geçmiyordu bir türlü. Evini de bilmiyordum ki kalkıp gideyim.. Hem köyde değil kasabada kalıyordu diye hatırlıyordum . Kararsız kalsam da en sonunda kalkıp üzerimi giyinmiştim. Gidip konuşacaktım, evini de bulurdum sora sora.. Ne yapayım?

Kasabaya vardığım gibi soluğu Ali'nin dükkanında almıştım. Ama ne yazık ki tek karşılaştığım koca bir KAPALIYIZ yazısıydı. Geçe kalmıştım gelmek için.. Dükkan önünde beklemenin anlamsız olduğuna karar vererek yan dükkandaki esnaflara sora sora Ali'nin evinin yolunu tutmuştum. Üç katlı bir dairenin ikinci katında kalıyordu. Merdivenleri hızla çıktıktan sonra soluklarımın düzene girmesi için beklemiştim birkaç dakika. Nihayet cesaretimi bulunca da çalmıştım kapıyı. Pek fazla beklemeden de açmıştı kapıyı..

"Leyla? Hayırdır?"

"Şey, müsait miydin? Geldim böyle ama.."

"Gel.." diyerek içeri geçerek eliyle salonu işaret etmişti. Etrafa göz gezdirdiğim de gayet toplu ve temiz bir yerle karşılaşmıştım. İkili koltuğa oturduğum da o da karşımdaki tekli koltuğa geçmişti.

"Ben.. sanırım bir yanlışlık oldu. Benim evime koltuk takımı getirdi senin elemanlar. Siparişi vermediğimi söyledim ama ille de Ali abim burası dedi diyerek yerleştirdiler. Ben geçen fiyat sorunca alıcam sandın her halde."

Üzerindeki çizgili gömlek ile ne kadar yakışıklı gözüktüğü yetmezmiş gibi sözlerimi gözlerini kısarak dinleyince hepten bir karizmatik gelmişti gözüme.

"Almıcaktım ben.. ama madem göndermişsin evime kadar, fiyat konuşalım. Sanki dört demiştin diye hatırlıyorum. Hepsini birden veremem birkaç aya taksit yapars-"

"Yahu sen ne anlatıyorsun be kızım tatlı tatlı.."

Birden sözümü keserek ayaklanmıştı oturduğu yerden. Tatlı tatlı mı demişti o.. ikili koltukta yanıma oturup gülen gözleriyle bakmıştı suratıma.

"Bıkmadan dinlerim, sıkıntı yok.. ama ettiğin laflar lüzumsuz.. yanlış anlama falan yok, ben gönderdim onları sana. Hediye gibi düşün?"

Diyerek göz kırpmıştı. Bana hediye mi göndermişti yani? Aliii...

"A-ama ne münasebet canım.. hiç yakışık alır mı? Hemen gelip alsınlar geri."

Sözlerim ile gülerek iyice yaslamıştı sırtını koltuğa.

"Ne zamandır muhtar evlerin mobilyalarını değişmek istiyordu. Bu seferki benden olsun dedim, köyün evine verdim gibi düşün.. ev senin tapulu evin değil Ya?"

Tabii orası öyleydi ama.. yine de utanmıştım bu durumdan.

"Bilemedim ki.."

"Bilinmeyecek bir şey yok, güle güle kullan. Beğendiysen ne âlâ.. hem senin koltuklarda otururken demirleri battı bir taraflarıma . Onların çöplük zamanı gelmişti çoktan.. köyün hemşiresisin sen, yakışmaz öyle yerde oturtmak."

Ali konuştukça gözlerim kırpışıyordu. Etkileniyordum ondan.. çok hem de. Hele şöyle ağır ağır konuşma tarzı yok mu? Şeymanın dediği gibi filinta gibi adam.

"Peki o zaman.. teşekkür ederim.."

Küçük kız gibi yanaklarım kızarıyordu onun yanında. Bu vakitte evinde daha fazla kalmanın gereksiz olduğunu düşünerek gitmeye karar verdim .

"Ben gidiyim artık, seni de rahatsız ettim."

"Yoo, hiç rahatsız olmadım."

Çok da açık sözlüydü.

Gitmek için ayaklandığım da o da yerinden kalkmış ve bileğimi sarmıştı eli.

"Bir şeyler içecektim, kalsana.. eşlik et bana."

Ali'nin beklenti dolu gözlerine karşı olumsuz cevap vermek imkansızdı. Mantığım git derken kalbimi dinleyerek kalmayı seçtim. Etkileniyordum ondan, beğeniyordum işte.. Ne yapayım?

"Peki.."

Geçenlerde bölüm günü cumartesi olsun demiştim ama bu hafta yine 5 bölüm falan paylaştım djwjwk
Şöyle bir karar aldım;
Çarşamba günleri Esma&Civan
Cuma Yeşim&Mehmet
Cumartesi de Leyla&Ali
Yapalım, hem haftanın üç günü bölüm gelir, hem de bölümler fazla araya uğramadan her çift için uzun bölümler okursunuz, uyar mııı
Çarşamba görüşmek üzere❤️

KÖY İŞİ AŞK 1 (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin