15.BÖLÜM🔥

78.8K 2.1K 187
                                    

Yeşim

Mehmet ile konuşmamızın ardından dört gün geçmişti. Onunla bu kadar yakın olmanın tadını almışken artık onsuz olmayı kabullenmek çok değişik geliyordu . Önceleri bir umudum vardı. Ama artık o da yoktu, üstene hayal kırıklığı da cabası.. ama nihayet bu defteri kapatabilmiştim. Arzularımız, birbirimizden beklentilerimiz farklıydı. Bunu kabullenmem zaman almıştı.

Aşağıdan gelen sesler ile odadan çıkıp inmiştim merdivenleri. Annemin ağır(!) misafirleri gelmişti nihayet. Ben çok hatırlamasam da annem, babam öldüğü zaman bize çok destek olan bir aile olduğunu söylemişti gelen misafirler için . Ananemin ahirettliğinin kızıydı Sevim Teyze . Önceleri burada oturuyorlarmış ama daha sonra eşi işini şehire taşıyınca oraya yerleşmişler. Birkaç hafta öncesinden annemi arayıp buraları özlediğini ve birkaç günlüğüne misafirlik etmek istediğini söylemişti . Annemde memnuniyetle kabul etmişti. Nihayet gelebilmişlerdi .

"Vallahi gözümüz yollarda kaldı Sevim abla.."

Annemin sesi çok neşeli geliyordu . Gerçekten de çok seviyordu Sevim Teyzeyi.

"Hoş geldiniz.."

Gülümseyerek inmiştim merdivenleri. Dört günün sonunda ilk defa adam akıllı giyinip süslenmiştim. Annemi mahcup etmek istememiştim.. o yüzden elimden geldiğince de içten gülümsemeye çalışıyordum .

"Aaaa güzel kızım.. şimdi hoş buldum vallahi.."

Uzattığı elini öpüp sarılmıştım . Beni baştan aşağı süzmesi de gözümden kaçmamıştı.

"E Hakan oğlum nerede? Sofra hazır bak yemeden dönerse aklımda kalır."

Annemin lafının bitişiyle içeri de heybetli bir beden girmişti. Annemin Hakan diyerek bahsettiği Sevim teyzenin oğluydu. Ben pek tanımıyordum kendisini. Küçüktüm onlar burada yaşarken.

"Hoş geldin oğlum."

"Hoş buldum Ayşe teyze.."

Annemle kısaca kucaklaştıktan sonra gözleri beni bulmuştu.

"Hoş geldiniz ." Diyerek elimi uzatmıştım. O da elimi kibarca sıkmıştı.

"Hoş buldum."

Sevim Teyze gülerek sohbete katılmıştı.

"Oğlum bak bu güzel kız Yeşim, hatırlar mısın bilmem.. Küçüktü daha biz burada otururken."

Hakan abi de gülümseyerek konuşmuştu.

"Evet.. ne kadar büyümüşsün."

"Genç kız olmuş.."

Diyerek destekliyordu Sevim teyze de. Yanaklarım utançla kızarmıştı aldığım iltifat ile.

"Teşekkür ederim.."

"E ayakta kalmayın hadi sofraya geçelim."

Annemin söyledikleri ile güzelce hazırladığım sofraya davet ettim onları. Yemekler yenip içilirken neyseki güzel bir sohbet oluşmuştu da kafam dağılmıştı..

"Her zamanki gibi çok güzel her şey Ayşe teyze, senin yemeklerin kimseninkilere değişilmez.."

Hakan abinin söyledikleri ile gülmek istedim. Yemekleri ben yapmıştım. Övünmek gibi olmasın çok da lezzetli yapardım her şeyi.

"Sağolasın oğlum ama bu sefer ben değil kızım Yeşim yaptı yemekleri .."

Hakan abinin kaşları yukarı kalkarken güzel bir gülümseme ile baktı bana. Yakışıklı adamdı Allah için..

"Öyle mi?"

Gülümseyerek başımı salladım.

"Elinin lezzeti Yeşime de geçmiş o zaman.. hepsi çok güzel olmuş."

"Afiyet olsun."

Yemek bittikten sonra çaylar içilmiş eskilerden sohbetler edilmişti. Kendimi uzun zaman sonra rahat bir ortamın içinde bulmanın keyifiyle sohbete katılmış gülmüştüm. Geceye doğru Hakan abi yola çıkmak istemişti ancak şiddetini birden arttıran yağmur ile annem de Sevim teyze de panik yapmış, onu bu yağmurda yola çıkartmamaya zar zor ikna edebilmişlerdi.

Ev küçüktü ama sığacaktık bir şekilde. Aşağıda oturma odası , küçük bir lavabo ve mutfak vardı. Yukarı annemin odası, benim odam ve banyomuz vardı. Sevim teyzeye benim odamı vermiştik. Ben annem ile birlikte yatacaktım. Hakan abiye de mecburen oturma odası kalkmıştı. Temiz çarşafı koltuğa sererken yabani gibi durmamak için laf atmıştım.

"Kusura bakma böyle koltuk tepesine kaldın ama.."

"Hiç sorun değil."

Yatağını açtıktan sonra iyi geceler dilemiş ve annemin yanına çıkmıştım. Annem kafayı vurduğu gibi uyumuştu. Yorulmuştuk o da bende. Yatağa girdiğim gibi uyumuştum zaten.

"Tüh bak, görüyor musun.. zeytin almayı unutmuşuz. Git insanlar uyanmadan alıver bakkaldan."

Anneme içimden söylensem de sesimi çıkarmadan paşa paşa çıktım evden. Bahçeden çıkacakken kenarda sigarasını tüttüren Hakan abiyi gördüm.

"Günaydın.."

"Günaydın.. hayırdır nereye böyle sabah sabah?"

Omzu silkerek konuştum .

"Zeytin bitmiş de almaya kadar gidiyordum ."

Birkaç adımda yanıma gelmişti hemen.

"E deseydin ya bana keşke, sen niye zahmet ediyorsun ?"

Çok kibar ve ince düşünceliydi. Birilerinin hiç olmadığı kadar!

"Olsun ne zahmeti.."

"Eşlik edeyim sana."

Yan yana sessiz sessiz yürümüştük bakkala kadar. İçeri girdiğimizde tanıdık bir yüz ile karşılaşmayı hiç beklemiyordum doğrusu.. Mehmet! Bakkal Gülün kocası Ali abiye aitti. Ali abinin arkadaşları da sık sık yanına gelirdi. Gözlerimi kaçırarak Ali abiye döndüm.

"Günaydın abi, bir kilo zeytin alıcaktım."

Mehmet'in gözlerini üzerimde hissediyordum . Daha doğrusu üzerimizde.. Tesadüfün böylesi. Cidden ben hiç rahat edemeyecek miydim..

Ali abinin sesi ile sıyrılmıştım düşüncelerden.

"Başka bir şey lazım mı abisi?"

"Yok abi sağol."

"Yazayım mı hesaba."

Benim cebimden paramı çıkartmama fırsat kalmadan Hakan abi parayı uzatmıştı .

"Burdan al."

Sıkılarak baktım yüzüne.

"Olur mu hiç öyle şey Hakan abi?"

Yalnızca gülümseyerek göz kırpmakla yetinmişti. Ben de fazla üsteleyememiştim. Gözlerim son kez Mehmet'e kaydığında kaşları havada alayla bakıyordu bana.. ne ima ediyordu gözleri..

"Kolay gelsin Ali abi." Diyerek ayrılmıştık bakkaldan.

Hakan abi ile eve doğru yürürken içimi anlamsız bir huzursuzluk sarmıştı. Beni bir başkasıyla görmesinden rahatsız olmuştum sanırım.. salak kafam! Nesinden rahatsız oluyorsam sanki..

KÖY İŞİ AŞK 1 (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin