16.BÖLÜM🔥

76.1K 2.1K 360
                                    

80k oluruz da bölüm atmam mı❤️❤️

Yeşim

Evdeki kahvaltı telaşının ardından kahve yapmıştım. Kahveyi yaparken aklıma Mehmet geliyordu. Onların evinde nasıl birden sarılmıştı belime.. Ürkmüştüm ama çok da hoşuma gitmişti.. sanki üstünden asır geçmiş gibi geliyordu şimdi .. Hah.. bir de bakkaldaki suratının hali vardı! O ne biçim surattı sanki rahatsız olmuş gibi. İnsan sadece bedenini arzuladığı kızı kıskanmazdı, kıskanamazdı daha doğrusu. Hakkı yoktu buna.

Akşama yakın bir saatte Hakan abi yola çıkmaya karar vermişti. Şehirde yoğun bir işi temposu olduğu için daha fazla kalamayacağını söylemişti. Onu geçirmeye çıktığımızda Sevim teyze konuşmuştu.

"Sen beni bir hafta sonra gelip alırsın oğlum, kendine dikkat et.. tamam mı?"

Bir hafta mı? Yuh! Ay tamam, iyi bir kadın olabilir de.. dünden beri belli etmişti bazı huylarını. Her şeye karışmayı seviyordu mesela.. Nasıl geçerdi bir hafta... Yine de yüzüme bir şey yansıtmamaya çalışmıştım.

"Tamam anne, siz de dikkatli olun, bir ihtiyacınız olursa haberim olsun muhakkak. Her şey için de teşekkür ederim."

Annemin elini öptükten sonra bana doğru yönelmişti. Elimi uzattığımda kibarca sıkmıştı yeniden. Bir yanağıma dudağı değdiğinde gözlerim büyüdü. Aaa bunu beklemiyordum işte, rahatsız olmuştum. Neydi canım bu yakınlık.. Birkaç adım geriye doğru gitmiştim istemsizce.

"Görüşürüz Yeşim, kendine iyi bak.."

"Görüşürüz Hakan abi.."

Suratındaki dalgalanmaya şahit olmuştum. Göz koymuş olmasın bir de bana.. Yeniden göz teması kurmamaya gayret ederek geçirmiştim onu. Sonrada annemlerle içeri girmiştik. Hakan abinin gitmesinin ardından çok zaman geçmeden ikisi de yaşlarının verdiği yorgunluk ile odalarına çekilip uyumuşlardı. Ben de biraz ortalığı toplattırıp giymiştim geceliğimi. Pencerenin kenarındaki betona oturmuş geceyi izliyordum. Mehmet'in beni kıskanmasını, pişman olmasını isterdim.. ama aynı zamanda içimdeki o huzursuz his neydi? Beni bir başkasıyla görmesi beni neden rahatsız ediyordu ki.. halbuki ben senelerce dinlemiştim onun dilden dile dolanan hikayelerini.

Gözüm kulübenin önündeki pamuk gibi beyaz renkli kediye kaydı. O kadar güzel gözüküyordu ki içimdeki hisse engel olamadan odadan çıkıp mutfağa indim. Bir kaba süt koyup , diğerine de kalan etlerden ufalamıştım. Hayvanları hep sevmiştim, içim el vermemişti onu yemek vermeden bırakmaya. Kapıyı sessizce örtüp kulübeye doğru ilerledim.

"Pisi pisi.. gel böyle.."

Kedicik fısıltılarımı duyuyor muydu emin bile değildim. Ama kimseyi uyandırmakta istemiyordum . Yanına yaklaşıp dizlerimin üstüne çökmüş, hem tüylerini okşuyor hem de yemeği önüne bırakıyordum .

"Acıktın mı sen.."

Birden mırlamasıyla geri çekildim.

"Ay tamam tamam.. kızma.."

Yerimden kalkıp geri adımlarken arkamda bir bedene çarptığımı hissettim. Korkuyla arkamı döndüğümde Mehmet'in geceye inat parlayan gözlerini gördüm. Ağzım şaşkınlık ile aralanırken kokumdan tutup kulübenin içine çekmişti ikimizi de.

"Napıyosun bırak kolumu."

Sırtımı tahtalara dayamış, iki elini de başımın yanına yaslamıştı.

"Kimdi sabahki dallama?"

Sesi o kadar sakindi ki biran neden burada olduğumuzu sorguladım. Bağırmıyordu, tıslamıyordu.

"Sana ne?"

Cevabım ile semsert duran yüzündeki damarların titreyişini gördüm.

"Niye sizin evde kalıyor Yeşim? Cevap ver."

Anlayamıyordum . Şu anda beni kıskanıyor muydu yani? Kafam iyice çorba olmuştu. Gözünü üzerimde gezdirdiğin de huzursuz olmuştum. Üstümde ince ip askılı bir geceliğim vardı yalnızca.

"Onun olduğu yerde bu kılıkta mı gezdin!"

Hii! Terbiyesiz.. Ne sanıyordu beni..

"Cevap versene ulan!"

Sesi yükselmeye başlayınca elimi ağzına örttüm.

"Deli misin sen? Ne diye bağırıyorsun! Herkesi toplıcaksın buraya.."

Ağzına kapattığım avcumda ıslak bir öpücük hissedince hayretle baktım suratına ve hemen çektim elimi.

"N-napıyorsun?"

Kendisinden bir cevap beklerken elini boynumdaki eserine götürdü. Hâlâ sarıya yakın bir renk duruyordu boynumda.

"Kalbinde benim adım, boynunda benim imzam.."

Kafasını eğerek boynumu derince koklamıştı.

"Teninde benim kokum varken.. başka bir adamla aynı evde barınamazsın Yeşim.."

Söyledikleri ile sanki kurşun yemiş gibi gerilmiştim. Nasıl bir kendine güvendi Mehmetteki.. beni öyle bir avucunda görüyordu ki, giydiğim geceliğin bile ona hesabını vericem sanıyordu.

"Sen çok geride kalmışsın.. ben senin defterini kapattım artık. Sadece bedenimi arzulayan adamın aldı kalbimde falan yazılı değil! İyice sok kafana!"

Kaşları alayla yukarı kalkmıştı. Ciddiye bile alınmıyordum !! Ama ben senin bam teline basmasını iyi bilirim.

"Ayrıca.. kimin yanında ne giydiğimin de sana hesabını verecek değilim, anladın mı.. ister başkasının yanında giyerim, istersem Hakan'ın yanında giyerim."

Kolumu sıkıca tutup sıktı.

"Sabah abi diyordun!"

Kolumu elinden kurtarıp nefretle baktım suratına.

"Sana da abi diyordum zamanında..ama bak neler yaşadık"

Sözlerim ile canını yakmayı o kadar çok istemiştim ki.. başardım diye sevinirken kararan yüzü ile karşılığında canımın bin kat fazlası yanacağını anlamıştım.

"Adım atma bir daha evime.. kardeşimden de uzak dur. Mazallah sonra senin yoluna özenir.."

Gözlerime yaşlar dolarken ağlamamak için zor durdum. Dudaklarım titrerken çaresizce suratına tokat atmak istedim. Elimi kaldırdığımda sıkıca tutmuştu. Ruhen yetmedi fiziken de yakıyordu canımı.

"O bir kere olur."

Fısıltısı ile kolumu zorlukla kurtarıp atmıştım dışarı. Eve koşarak gitmiştim. Mehmet'i bu kulübede ikinci gömüşümdü.. Kendime olan saygım için bir daha da diriltmeyecektim..

Yeşimmm🥺🥺🥺
Mehmet'e atış serbest arkadaşlar ne derseniz hak ediyor :(

KÖY İŞİ AŞK 1 (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin