Merhaba benim güzel kar tanelerim <3
Uzun zaman oldu, bunu telafi etmek için iki bölüm birden paylaşıyorum, bölüm sonundaki açıklamamı okumayı unutmayın. Yukarıdaki müziği açmayı ve yorum yapmayı da unutmazsanız çok sevinirim^^
Sizi seviyorum, iyi okumalar dilerim :')
8.Bölüm : Cehennemi Benimsemek.
Gözlerimi çığlıklar içinde açtığımda başımda önce Merih'i gördüm. Kan ter içinde kalmış, öfkeden mahvolmuş bir halde kollarımı tutuyordu.
"Vur artık şu iğneyi!" diye bağırıyordu birine, başımı biraz kaldırıp gördüğüm yüz ise Füsun Hemşirenin yüzüydü.
"Bırakın beni!" diyordum acı içinde, her yerim ağrıyordu, "Acı çekiyorum! Bırakın öleyim!"
"Eylül... Beni dinle...." Merih bana yalvarırken gözlerimi açamıyordum bile.
"Her şey düzelecek... Söz veriyorum. Sen sadece benimle kal. Sakın uyuma, tamam mı? Uyanık kal... Vur artık şu iğneyi! Asya, Can, bacaklarını tutun!"
Herkes başımdaydı, Asya, Can, Korhan, Reva, Mehmet, Kerim, hepsi... Burası neresiydi anlamakta güçlük geçiyordum fakat farkında olduğum bir şey vardı, iğne vücuduma girdiği anda vücudum alevlerin arasına dalmış gibiydi. Sanki damarlarımda dolaşan madde sadece alevdi.
"Ateş..." dediğimi hatırlıyorum, artık sesim bile çıkmıyordu.
"Geçecek, geçecek dayan..." Merih başımda ağlıyor ve beni tutmaya çalışıyordu. Her şeye şahit olmuş bedenim ilk defa çaresiz bir acıyla tanışıyordu. Bedenime cehennemi enjekte ediyorlardı.
"Sakin ol," diyordu Merih nefes alışverişim yavaşlarken, "Sakin ol..."
Sakinleşiyordum. Vücudum acıya alışıyor ve cehennemi benimsiyordu. Hareketlerim yavaşlıyor ve kalbim durmaya yaklaşıyordu. Ölüyor muydum, yoksa yaşamak zaten böyle bir his miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Küresi (İki Kitap)
Teen FictionBurası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Bizi tutup salladılar, ne olduğunu anlamadık, alt üst olduk...