-16-

105 30 0
                                    

Bölüm şarkısı: G Dragon- Heartbreaker

Okulun bahçesine biraz daha göz gezdirdiğimde sonunda onu buldum. Bir bankta oturuyordu. Hızla yanına ilerlemeye başladım. İyice yaklaştığımda beni görüp gülümsedi. Birden Mike, kendini Zayn'in yanına atınca olduğum yerde kalakalmıştım. Nereden çıkmıştı o şimdi?
Zayn şaşkınlıkla bir bana bir arkadaşına baktı. Sonunda Mike'ı yere iktirip tekrar bana döndü ve gelmem için eliyle işaret etti. Mike'a özür dileyen bakışlarımı gönderip çekingence banka oturdum. Onu iktirdiği için kötü hissetmiştim.

"Vay be! Hemen bizi attın." Zayn, beni kendine çekip kollarını etrafıma doladı. Burnunu saçlarıma gömüp derin bir nefes çekince gülümsedim.

"Tabi atarım. Benim sevgilim bir tane." Kalbim mutlulukla kanat çırpmaya başlamıştı. Mike, gözlerini devirdiğinde bu aşk çerçevesini sıkıcı bulduğunu anlamıştım.

"Her neyse. Bu akşam da sevgilim var diye bizi ekme de ne yaparsan yap." Biraz geri çekilip Zayn'e baktım. Sorgulu bakışlarımı anlamış olacak ki hemen açıklama yaptı.

"Akşam bir maç var. Aslında... ben de sana bunu soracaktım." Gergince nefes verdi. Devam etmesi için başımı salladım. "Jack ve William'ı da davet edecektim. Yani onlarla anlaşmaya çalışıyorum. Çünkü seninle çıkmam için onların rızası gerekliymiş gibi davranıyorlar ve bana karşı biraz tedbirli gibiler. Bu beni biraz geriyor. Aramızdaki buzları belki eritebiliriz." Yorumu beni güldümüştü onu gerçekten tedirgin ediyor olmalılardı.

"Bu iyi bir fikir." Mike'a döndüğümde hala yerde oturduğunu farkettim. Fazla umursamayıp tekrar Zayn'e dönüp gülümsedim.

"Maçı severler ve eminim davetini severek kabûl ederler."

***

"Ona ne bizden? Kendi evimizde izleriz biz. Bize fazla bulaşmasın." Oflayıp kollarımı göğsümde kavuşturdum. Nazik bir şekilde cevap vermeleri için onları uyarmaya gelmiştim ama onlar inat ediyordu.

"Sizinle iyi anlaşmaya çalışıyor ona bir şans verebilirsiniz." Tam bana cevap verecekken sınıfa Zayn girdi. Yavaşça bizim olduğumuz yere gelirken hepimiz ona bakıyorduk. Önümüzde durduğunda nefesimi tuttum. Umarım ters bir cevap vermezlerdi.

"Selam." Bizimkilerden ses gelmeyince ensesini kaşıyıp devam etti. "Aslında ben şey diyecektim. Bu akşam erkek erkeğe biraz takılacağız ve bilirsiniz bir maç da var. Gelmek ister misiniz?"

"İsteriz!" Arka taraftan gelen ani cevapla sıçradım. William şaşkın ve sinirli bakışlarını Jack'e çevirdi. "Çok isteriz." Jack sözünü desteklediğinde gülümsedim.

"Pekâlâ o zaman akşam görüşürüz." Zayn yanımızdan ayrıldığında William, yüzünü elleri arasına alıp ovuşturdu. Bu kadar inat etmesinin nedeninin beni paylaşamaması olduğunu düşünüyordum.

"Eğleneceksiniz." Omzuna vurduğumda derin bir nefes aldı. Ardından hızla Jack'e döndü

"Ne diye hemen atlıyorsun?" Ani çıkışı üzerine Jack, bana biraz daha yaklaştı. Korumacı bir tavırla ona sarıldım

"Kızma çocuğa. Ne var biraz takılsanız? Sizinle yakınlaşmaya çalışıyor. Biraz nazik olabilirsin." William gözlerini devirdi.

"Fazla durmayız." Jack'e uyarırcasına işaret parmağını salladı. "Seninle de sonra görüşecegiz."

***

# Jack

"Hey, dostum! Bana bir içki uzatır mısın?" Adının John olduğunu öğrendiğim çocuk, William'a seslendi. Ancak William çocuğa bakmakla yetindi. Baktım hareket yok, masadan bir içki alıp çocuğa uzattım. John içkiyi alıp fazla umursamadı ve tekrar televizyona döndü.
William'a döndüm. Sıkılmış görünüyordu. Bana da büyük ihtimalle kızgındı. Çünkü burda olmasının sebebi bendim. Bilerek gelmek istemiştim. Zayn ve arkadaşlarıyla iyi anlaşmamız gerekirdi. Anladığım kadarıyla Alexis'le uzun bir ilişkisi olacaktı ve bu duruma alışması gereken bir arkadaşım vardı.

"Tüm gece somurtacak mısın?" Diğerlerinin duyamayacağı şekilde fısıldadım. Öfke dolu bakışlarını aniden bana çevirince hafiften tırsmadım değil.

"Bir pislik gibi davranmaya devam edecek misin?" Gözlerimi devirdim, evet bana kızgındı. Masanın üzerinden iki tane içki alıp birini ona uzattım. Bu sefer de kutuys dik dik baktı. Derin bir nefes alıp içki kutusunu ona doğru biraz daha uzattım.

"Hadi ama, dostum. Sadece eğlenmeye bak." Kısa bir süre düşünüp içkiyi elimden aldı. Ben sonunda pes ettiği için sevinecekken her şey daha da kötü oldu. Ne mi oldu? Hızla üç taneyi bitirdi. Dördüncü kutuya uzanacakken kolunu tuttum.

"Durmalısın." Kolumu itip diğer içki kutusunu aldı. Zayn bize döndüğünde biraz sohbet etmek istediğini anlamıştım.

"Merak ediyorum da... sevgiliniz var mı?" Garip bir başlangıç. Tam ben cevap verecekken William hızla atladı.

"Belki de olabilirdi." Kaşlarımı çatıp ona döndüğüm. Elindekini neredeyse bitirmişti. Gerçekten hızlı gidiyordu. Ve galiba yavaş yavaş kontrolünü kaybediyordu. Bu iyi değildi. "Tabi sen-"

"Ne yapıyorsun be adam? Düzgün oynasana!" Aniden bağırmam üzerine herkes bana döndü. Garip bakışların altında daha fazla ezilmemek için kendi kendimi destekledim. "Topu nasıl kaçırdı orada öyle." Ne yapayım? Bağırmasam William bir şeyleri mehvedebilirdi.

"Haklısın. Adam berbat oynuyor." Zayn bana katıldığında oturduğum yerde rahatlıkla yayıldım.

Maç bittiğinde tekrar William'a döndüm. İyice kötüye gidiyordu. Herhangi bir muhtemel felaketi önlemek amacıyla ayağa kalktım.

"Hadi adamım, biz gidelim. Hem bayağı için. Seni evine bıraksam iyi olacak." William dudaklarını büzdü.

"Daha yeni geldik, Jack." Ben ona şaşkınlıkla bakarken o da Zayn'e bakıyordu. "Biraz sohbet etmeliyiz. Söylesene Alexis'le nasıl gidiyor?" Zayn şaşırmış gibiydi.

"Gayet iyi." Cevabın ardından vakit kaybetmeden William'ı ayağa kaldırdım.

"Bak iyiymiş. Hadi gidelim artık." Bir şeyler daha söylemeye çalıştı ancak ona engel oldum. Herkese aceleyle iyi akşamlar dileyip büyük uğraşlarla William'ı dışarıya çıkardım.

"Hadi bir partiye gidelim." Gözlerimi devirdim. Buraya onu beyaz bayrak çekmesi için getirmiştim. Ama beni yaptığıma pişman etmişti. Tanrıya şükür ki bir şeyler saçmalamadan onu oradan çıkarmıştım.
Onu arabaya birdirirken bir şeyler geveliyordu. Umursamayıp devam ettim. Kapıyı kapatmadan önce söylediklerinden birini net olarak duymuştum.

Galiba beni sevmeyecek...

Wedding DressHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin