-27-

80 25 0
                                    

Bölüm şarkısı: Jessie J- Flashlight

# Zayn

Kapı açıldığında kafamı kaldırdım. Alexis üzerindeki beyaz elbiseyle karşımda duruyordu. O kadar güzel olmuştu ki...

"İçeri gel. " Kenara çekilince soğuk havada daha fazla beklememek için hemen içeriye girdim. Lucy'nin dışarıda olduğunu düşünüyordum. Çünkü başbaşa bir yemek istemişti.

"Çok güzel olmuşsun." Utangaç bir şekilde gülümseyip beni salona yönlendirdi.

"Sen de çok romantiksin. Hele son yaptığın şey..." İtiraf edeyim romantik bir insanım. Ancak en son ne yaptığımı hatırlamıyordum.

Salondaki büyük masa güllerle doluydu. İki baş köşesinde tabaklar vardı ve yemekler gül yapraklarının üzerine konmuştu. Vay canına. Galiba Alexis de romantik biriydi.

"Hâlâ toplamadım. Gerçi daha bu sabah yaptın. Yemeğe de bu şekilde kalmasını istedim." Ben şaşkınlıkla masaya bakarken devam etti. "Gerçekten çok güzel bir sürpriz." O kadar büyük bir sürpriz ki benim bile haberim yoktu.

"Bir bardak su alabilir miyim? " Beklememi işaret edip mutfağa gidince masaya biraz daha yaklaştım. Masanın ortasında bir kağıt vardı. Kağıdı elime alıp okudum.

Dünyanın en güzel kızına,
Tıpkı bu güller gibi çok güzel kokuyorsun. Seni seviyorum...

İyi bir el yazısıyla yazılmıştı. Tam kağıdı geri koyacakken bir kağıt daha olduğunu farkettim. Ancak üst üste koyulduğu için o görülmüyordu. Alttaki kağıdı elime aldım.

Biliyorum senin açından biraz ani oldu ancak seni seviyorum... her zaman sevdim.
- William

Şimdi anlaşıldı... Bunları yapan kişi William'dı. Alexis'in yaklaşan adım seslerini duyunca hızla kağıdı cebime koydum. Alexisin getirdiği bardağı elime alıp gülümsedim.

"Sürprizimi beğenmene sevindim."

***

# Alexis

Evde yüzümden silinmeyen bir gülümsemeyle dolaşıyordum. Zayn gideli en az yarım saat olmuştu. Ve tüm bu süreçte bulaşıkları hallederken de dahil olmak üzere sürekli amaçsızca sırıtmaya devam etmiştim. Evin kapısının çarpıldığını duymamla gülümsemem yerini meraklı bir ifadeye bıraktı. Lucy hızla salona gelip kendini koltuğa attı.

"Bitti." Sakin bir şekilde çıkan sesi ne beni ne de onu kaldırabilmişti. Ne kadar üzgün olduğunu biliyordum. Ve bu kalbimi acıtmaya yetmişti. Ona sıkıca sarıldım. Omzunu biraz okşamamla kendini tutmayı bıraktı. Bir şey dememiştim, demeye de gerek yoktu zaten.

Jason'dan ayrılmıştı. Bu onu için çok acı veren bir şeydi. Ne kadar ayrılmaları onun açısından iyi olsa da bunu bilmemesi daha iyi olurdu. Bilmesine gerek yoktu. Onu seven bir sevgilisi olduğunu düşünmüştü ve bu onu çok mutlu etmişti. Jason'ı bu şekilde hatırlamayı onun da isteyeceğine emindim.

***

"Jason, Lucy'yi bırakmış." Zayn elindeki kalemi sıraya bırakıp bana baktı.

"Bu iyi bir şey." Dün geceden beri yüzümde okunması çok kolay bir üzüntü vardı. Onun için gerçekten çok üzgündüm.

"Lucy'nin açısından değil, onu seviyordu. " Bu Zayn'in umrumda değilmiş gibiydi. Zaten onun sorunu Jason'laydı.

"Neden okuldan atıldığımı sormuştun." Kafamı sallayıp devam etmesini bekledim. "Jason'la büyük bir kavga ettik... yine. Ve bu sefer müdür dayanamadı." Yani Jason'la eskiden aynı okuldalardı.

"Neden sürekli kavga ediyorsunuz?" Bunu artık bilmek istiyordum. Küçük bir tereddütten sonra konuşmaya başladı.

"Çünkü o benim kabul edemediğim kardeşim." Gözlerim sonuna kadar açıldı. Çığlık atmamak için elimle ağzımı kapattım. Böyle bir şeyi beklemiyordum.

"Kardeşin mi? Öz kardeşin yani baya kan bağı olan." Şaşkınlığımı gizlemek yapabileceğim bir şey değildi. Tıpkı havada durmadan hareket eden ellerimi durduramadığım gibi.

"Pekâlâ, en baştan anlatacağım. " Yerimde dik bir konum alıp tüm dikkatimi ona verdim. Derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı.

"Ben küçükken babam beni çok severdi. Ancak annemi pek sevmezdi. Aslında eskiden birbirlerine çok aşıklarmış .Sadece bir kaç yıldır onu sevmiyordu. Bir gün Bunun nedenini anladım." Zorla yutkundu. Onun için en zor kısmına geliyordu. "Bir kadın gelmiş bağırıyordu. Kucağında da bir bebek vardı. Meğerse babam başka bir kadını seviyormuş. Geç geldiği geceler aslında onun yanındaymış. Sonra..." Gözleri dolmaya başlamıştı. Ona destek olmak için elini tuttum. "Annem buna dayanamadı. Bir gün odasına gittiğimde yerde birsürü hap vardı. O ise yatakta hareket etmeksizin yatıyordu." Gözünden bir damla yaş aktığında dayanamayıp ona sarıldım.

"O...o kurtulamadı." Jason'ın annesi ondan öz annesini almıştı. Bunun için Jason'ı sorumlu tutuyordu. Annesinin acısı onun için zordu. Ona daha da sıkı sarıldım.

Senin için her zaman yanında olacağım...

Wedding DressHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin