"Bence bir aşk filmine girmeliyiz." Ortaya attığım fikirle herkes yüzünü buruşturdu. Ne vardı yani? Romantik bir film iyi olabilirdi.
"Korku filmine ne dersiniz?" William, kanlarla dolu korkunç bir afişe bakarken bir adım geriledim. Korku filmlerini hiçbir zaman sevmemişimdir. Her izleyişimde geceleri uyuyamıyor, karanlıktan korkuyordum. Ne yazık ki herkes onu onayladığında kabul etmek zorunda kalmıştım.
***
Adamın içinden ruhunu çıkarırlarken kendimi kasıp çığlık atmamaya çalıştım. Derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışıyordum. Filmin bitmesine çok az kalmıştı. Buna dayanabilirdim. Birden adamın kafasının patlamasıyla hızla kafamı yanımda oturan Zayn'in boynuna gömdüm.
"İstersen çıkabiliriz." Direk teklifini kabul edip ekrana bakmamaya çalışarak ayağa kalktım. Zayn de kalktığında salondan çıktık. Çıkarken William bize biraz şaşkın biraz da kızgın bir ifadeyle bakıyordu. "Korku filmlerini pek sevmiyorsun galiba." Dudağımı ısırıp onaylarcasına bir mırıltı çıkardım. Bir şeyler içmek için sinema salonlarının biraz ilerisinde olan bir kafeye oturduk.
"İki milkshake lütfen." Zayn siparişi verdiğinde arkama yaslandım.
"Peki sen? Sen korku filmerini sever misin?"
"Sayılır. Yani olmasa aramam." Siparişler geldiğinde aşık olduğum içeceğe odaklandım. Üzerine bir tane kiraz koymuşlardı. Kremaya bulanmış kirazı sapından tutup ağzıma götürdüm. "Dudağında biraz krema kaldı." Dudağımın bir kısmını ellediğimde hiçbir şey bulamadım. Sanırım kremalı yeri tutturamamıştım. Çenemden tutup kafamı kaldırdığında gözleri dudaklarımdaydı.
"Tam şurada." Bir yeri tarif etmeye çalışsada yine bulamamıştım. Tam elini kaldıracaktı ki vazgeçti. Yavşça bana yaklaşmaya başladı. Tam dudaklarımız birbirine değecekken yanımızdaki sandalyenin sert bir şekilde çekilmesiyle hızla birbirimizden uzaklaştık. Kafamı kaldırdığımda bizimkilerin geldiğini gördüm. Film bitmiş olmalıydı.
"Filmden erken çıktınız. Bir sorun mu var?" Lucy sandalyeye otururken açıklama yaptım.
"Bilirsin işte, korku filmi korkutur.
"Film çok iyiydi be abi." Jack, korku filmlerini severdi. O sırada gelen Lucy'nin itirafı kaşlarımı kaldırmama neden oldu.
"Ben Jason'ı düşünmekten pek dikkat etmedim. Ama iyiydi." Zayn yerinde rahatsızca kıpırdandı. Bunu önemsemeyip Lucy'e döndüm.
"Hadi ama. Sadece bir kere gördün."
"Numarasını aldım." O sırıtıp arkasına yaslanınca kaşlarımı çattım. Nasıl bu kadar hızlı olbilmişti.
"Bekle bir saniye. O gün sadece bakışıyordunuz. Numara falan yoktu."
"Tekrar karşılaştık. Sen dışarıda bisiklet binerken." İmasını anlamıştım. Zayn konuşunca ona döndüm.
"Jason derken kimden bahsediyorsunuz?" Lucy heyecanla anlatmaya başladı. O, Jason'ı anlatırken Zayn'in dişlerini sıkmış olduğunu fark ettim.
"Her neyse. Muhabbet sıkıcılaştı." Zayn, Lucy'nin sözünü kesince kısa bir sessizlik oluştu. Ardından Jack onayladı.
"Haklısın. Kızlar ve onların erkek muhabbe-" Jack'in sözünü kesen şey acıyla inlemesi oldu. Sanırım William, bacağına masanın altından tekme atmıştı. Bunu herkesin anladığına emindim.
"Yeni spor ayakkabılarımı deneyeyim dedim. Basketbol oynamak için aldım."
"Kesinlikle sağlamlar." Jack acıyla konuştuğunda William'a çimdik attım. Çocuğun canını acıtmıştı.
"Basketbol mu oynuyorsun?" Herkes Zayn'in sorusuyla ona döndü. William çok iyi basketbol oynardı. Önüne geleni ezerdi. Şimdiye kadar yaptığı hiçbir maçta takımı kaybetmemişti. Her maçına onu desteklemek için giderdim. Bana her zaman, benim için kazanacağını söylerdi. Basketbola ilgim de vardı. Bazen beraber oynardık. Genellikle benim atmam için yardım ederdi. Bir keresinde smaç yapmam için beni havaya kaldırmıştı. Hep kazansada onunla basketbol oynamak çok eğlenceliydi.
"O, bu konuda çok iyidir." Düşüncelerimi desteklediğimde Zayn çarpık bir şekilde gülümsedi.
"Bir maça ne dersin? Üçe-üç." William, kaşlarını kaldırdı. Zayn'in bu iddialı haline bakılırsa iyi bir maç çıkacak gibiydi.
"Pekâla, kabul. Üçüncü kişi olarak To-"
"Hayır!" Lucy, hızla atıldığında kaşlarımı çatıp ona baktım. Çok heyecanlı bir şekilde karşı çıkmıştı. "Üçüncü kişiyi ben getiririm." William onun bu halinden korktuğu için sandalyeye sinmişti. Tekrar Zayn'e dönüp yer ve zamanı sordu.
"Yarın, okul çıkışına ne dersin?" William, Jack'ten onaylayan bir ses alınca kabul etti.
"Tamamdır. Yarın ayakabılarımı gerçekten deneyeceğim."
***
Korkuyla cama yansayan gölgeye bakıyordum. Ardından bir ses geldiğinde hızla o yöne baktım. Oyuncak ayım yere düşmüştü. Korktuğum olmuştu işte! Film yüzünden uyuyamıyordum.
Daha fazla dayanamayacağımı anlayıp hızla yataktan kaltım. Koşar adımlarla odadan çıkıp hiç kapıyı tıklama zahmetinde bulunmadan Lucy'nin odasına daldım. Kocaman gözlerle bana bakmasından, tek korkanın ben olmadığımı anladım."Anlaşılan Jason'ı düşünmek, seni filmi izlemekten alıkoyamamış."
"Kapa çeneni de gel şuraya!" İtiraz etmeden yanına yatıp örtüyü üzerime çekiştirdim. Korktuğumuz için beraber yatıyorduk. Yine...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wedding Dress
FanfictionSana o kolyeyi çıkarmamanı söylemiştim. Sense onu çıkardın ve üstüne yere attın. Kafamı öne eğip yerdeki döşemeleri incelemeye başladım. Haklıydı. Ben sanmıştım ki... Ne sandığının bir önemi yok. Biz ayrılsak da, kötü bir şey olsa da o kolyeyi asl...